Yıllardan, 76...
Aylardan, şubat...
Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliği Başkatibi Oktar Cirit, Hamra Caddesi'nde bir kafede çayını içiyor, gazetesini okuyordu...
Ermeni terörist, sinsice yaklaştı.
Art arda bastı tetiğe... Şarjörünü boşalttı diplomatımızın iman tahtasına...
Bir şehit daha vermişti Türkiye.
Yakalandı mı bu tetikçi?
Yakalanmadı. Aynı Lübnan'da...
THY büromuz bombalandı mı?
Bombalandı.
Turizm büromuz bombalandı mı?
Bombalandı.
Büyükelçiliğimiz tarandı mı?
Tarandı.
Büyükelçiliğimize füze fırlatıldı mı?
Fırlatıldı.
Türk Büyükelçiliği'nin Askeri Ataşesi ile İdari Ataşesi'nin otomobilleri havaya uçuruldu mu?
Uçuruldu. PKK'nın olduğu gibi, Asala'nın da yuvası mıydı bu Lübnan?
Yuvasıydı. Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğu'nu silahlarla işgal edip, 56 Türk'ü rehin alan, Konsolos Kaya İnal'ı ağır şekilde yaralayan, güvenlik görevlimiz Cemal Özen'i şehit eden 4 terörist, Lübnanlı mıydı?
Lübnanlı'ydı. İstanbul'da Topkapı Sarayı'nı otomobilin bagajına yerleştirdikleri bombayla havaya uçurmayı planlarken, erken patlaması sonucu ölen 2 terörist, Lübnanlı mıydı?
Lübnanlı'ydı. Asala, ilk radyo yayınını nerede başlattı?
Beyrut'ta. Beyrut'taki bu radyodan yayınlanan Asala bildirisinde, Türkiye'ye sefer yapan bütün uluslararası hava yollarının "hedef alınacağı" açıklandı mı?
Açıklandı. Bu Lübnan, Lübnan kaynaklı bu vahşete rağmen, sözde Ermeni soykırımını tanıdı mı?
Tanıdı. Bizi "bebek katili" ilan etti mi?
Etti. Bu Lübnan'da Ermeni nüfus var mı?
Var. Ermeni Partisi var mı?
Var. Ermeni Bakan var mı?
Var. Peki, bu Lübnan'ı "korumaya" gidecek olan BM Gücü'nde Ermenistan var mı?
Yok. Kim var en önde?
Biz. Bitmedi...
Bu Lübnan, soykırımı tanıyıp, bizi ne zaman bebek katili ilan etti?
2000'de. Lübnan Parlamentosu'nun bizi bebek katili ilan eden kararından 3 ay sonra yapılan seçimde, kim başbakan seçildi?
Hariri. Değiştirdi mi bu kararı?
Değiştirmedi. Yani, bir anlamda, o da onayladı mı, bizim bebek katili olduğumuzu?
Onayladı. Biz ne yaptık bunun karşılığında?
Türk Telekom'u ona verdik. Lübnan'mış....HADİ CANIM SENDEEE....
GEÇMİŞİ BİRAZ ANIMSIYALIM...
Ankara, 7 Ağustos 1982; Esenboğa havaalanı: İki Ermeni teröristin eylemi sonucu 9 kişi öldü, 82 kişi yaralandı. Bir yıl sonra ise Paris'in Orly havaalanında gerçekleştirilen benzer bir saldırı tüm dünya basınında yankılandı.
İŞTE YARDIM İÇİN MECLİSTE ELLERİMİZİ KALDIRDIĞIMIZ LÜBNAN
BEYRUT-ERİVAN HATTI
Sovyetler'e casusluk yapan İngiliz ajanı Philby, Beyrut'tan Erivan'a kısmen Türkiye, kısmen İran üzerinden geçen bağlantı yolu üzerinden, sadece haber değil, iki taraf arasında insan ve altın kaçakçılığının varlığını belirtir. Aslında bundan İngiliz ve Amerikalılar kadar, Ruslar da şikayetçi değildi, zira iki taraf da yararlanıyordu. Tıpkı Hong Kong'dan hem kapitalistlerin hem de Komünist Çin'in yararlanması gibi.1880-1920 arasında destek vermiş görünenlerin kendilerini ne hale sokmuş olduklarından edindikleri deneyimle, Ermeniler şimdi herkesi idare etmeyi yeğliyorlar. Bu onlara güç de kazandırıyor. Zira örneğin Sovyetler, Erivan'dakileri, Marsilya ya da Los Angeles'takilerden koparamayacaklarını bildiklerinden ve belki de bir gün onları da komünist yapmaya yardımcı olacaklarını düşündüklerinden, konu üzerinde fazla tutucu olamıyorlar.
Ancak hem Rusya'nın hem de Batı dünyasının, olaylardaki kendi sorumluluklarını unutturmak için bir 'Tete de Turc'e yani her suçun üzerine atılacağı ve durmadan kafasına kakılacağı bir günah keçisine ihtiyaçları vardı.
Biliyorsunuz 'Tete de Turc' panayırlarda yumrukla kuvvet denemesi yapmak için kullanılan sarıklı bir kafadır; yumruğun şiddetine göre, altındaki ibre gücün derecesini gösterir.
Dolayısıyla, neden bu hale geldiklerini sorgulayan ve geçmişin olaylarını bilmeyen genç Ermeni kuşaklarına, 'Hepsi katil Türklerin suçudur' mesajını vermek Batılıları rahatlatıyordu."
1968'de Marsilya: 'Soykırım'dan söz eden afişler ve duvarlarda, Türklerin 'Nazi' olduğunu, 2 milyon Ermeni öldürdüklerini ifade eden yazılar...
ASALA VE ERMENİ TERÖRÜ İLE İLGİLİ GENİŞ BİLGİYİ BAŞKA BİR KONU BAŞLIĞI ALTINDA VERECEĞİM.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN