yine bu son duraktayım sevdiğim
bıraktığın yerde en serseri halimle
seni bekliyorum yalnız ve sırılsıklam
yağmurlar şahidim olsun ki ayyüzlüm
gözlerine dokunabilmeyi
öyle istiyorum ki...
belki bilmiyorsun ne halde olduğumu sen
dur anlatayım sana
hemencecik satır satır
hani o gözlerini son gördüğüm gün var ya
işte ben o gün ölmüştüm o dakikada yar
prangaların ve anılarından
başka hiçbirşeyim yoktu
bir de eskimiş resimlerinin olduğunu
beş parasız bir cüzdandan başka sevdiğim
ertesi günü ondan sonraki günü
yani sensiz geçen diğer günlerimi sorarsan
serseriydim başıbozuktum
beş parasızdım ve yıkılmıştım ben
yıldızları saymaktan
gündüzleri tüketmekten
eski resimlere bakmaktan
başka bir işim yoktu sevdiğim
kaç gece gündüz böyle geçti bilmiyorum
benim bu umarsız halim tükenmedi
suçluydum ama suçumu bilmiyorum
daha doğrusu nerede hata işlemiştim
ve kime karşı suçluydum
bunu bilmiyordum
ve karanlıkta bir sigara yaktım
düşündüm bir gece yarısı seni
yıldızların altında ve hayatı düşündüm
acımasızlığını kahredici yalnızlığını
ve anladım ben seni sevmemeliydim
sevmemeliydim evet sevmemeliydim
bir an ağlamak geçti içimden sessiz sessiz
zamanı dinlemek geldi aklıma
doğduğum o yayla evini
dağlarımı özgürlüğümü ve yine yalnızlığımı
dinlemek geldi aklıma ayyüzlüm
zoraki bir direnişle geçen yirmi bir yılımı
gözlerimin önüne getirdim
emekleyişimi ve sonra yürüyüşümü
babamı düşündüm ve yine efkarlandım
efkarlanınca ben bir sigara yakarım ve yine yaktım
sonra sonra derken yirmi yılım bir bir
gözümün önünden geçti ve ağladım yine
kararsızdım karar vermeliydim
sevmekle sevmemek arasında ve aklımı dinledim
sevmeyeceğim sevmeyecektim
yollarımız ayrılmalıydı ve ayrıldı sevdiceğim
sen yoluna ben yoluma
ayrılalım artık benim hikayem bu kadar...
Hikayesi olanlara...Ve onu anlatamayanlara...
