Gönderen Konu: ATATÜRK TÜRKÇÜLÜK VE CUMHURİYET  (Okunma sayısı 4275 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı bayındır

  • İLTERİŞ
  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 100
ATATÜRK TÜRKÇÜLÜK VE CUMHURİYET
« : 03 Şubat 2007 »
Yüce Türk Milleti,

Türkçü Direniş Hareketi'ni yıllar süren savaş sonrası başarıya ulaştıran Ulu Başbuğ Atatürk, Tanrısal Türk direnişiyle emperyalizme Acun tarihi'nin en büyük darbelerini indirerek, Cumhuriyet'le bu olguyu tarih sayfalarına kazımıştır.

29 Ekim 1923'de ilan edilen Cumhuriyetimiz, Türkçü Direniş Hareketi'nin başladığı andan itibaren "Cumhuriyet" fikir ve ideal olarak yaşanmış, Cumhuriyete yönelme bir amaç olmuştur. 23 Nisan 1920'de TBMM toplanmış, fakat Cumhuriyetin ilanı Türkçü Direniş Hareketi'nin tamamlanmasından sonraya kalmıştır. 29 Ekim 1923'te ilan edilen Cumhuriyet, aşama aşama içerik bakımından da Türklük ve Türkçülük esaslarına dayanan bir Milli devlet yapılanması olarak şekillenerek kutsal Türk devletinin temelleri sonsuza kadar sarsılmayacak bir yapı haline getirilmiştir.

29 Ekim 1923 tarihi, devşirmelerin yönetimi elinde bulundurduğu ve kutsal Türk topraklarını emperyalizme peşkeş çeken Osmanlı Devleti sonrası tam bağımsız Türklük ve Türkçülük esasına dayalı, Türk adı taşıyan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişi ifade eder.

Başbuğ Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi açılış konuşmasında dile getirdiği gibi, "Bir devlet ki kendi tebasına koyduğu vergiyi yabancılara koyamaz, gümrük resimlerini düzenlemekte yasaklanmış ve yabancılar üzerinde yargı hakkını uygulamaktan yoksun ise, böyle bir devlete bağımsız denilemez." Bu nedenle Başbuğ Atatürk'ün ısrarla vurguladığı ilkeler, tam bağımsızlık, diğeri ise milli egemenliktir.

Başbuğ Atatürk saltanatın kaldırılması görüşmelerinde şu ifadeleri kullanmıştır: "Cihan tarihinde, bir Cengiz, bir Selçuk, bir Osman devleti tesis eden Türk milleti, bu defa doğrudan doğruya kendi nam ve sıfatında bir devlet kurmuştur. Milli mukadderatını eline alarak, milli saltanat ve egemenliği bir şahısta değil, milletçe seçilmiş vekillerden meydana gelen mecliste temsil etmiştir. Kısaca yeni Türk devleti "eşhas devleti" değil, "Millet devleti"dir. Milli egemenlik bütün kişisel yönetimlere karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde tacidar yoktur ve olmayacaktır. Devletin başında tek bir kuvvet vardır o da milli egemenliktir".

Başbuğ Atatürk'ün Cumhuriyet'i getirmesindeki etkenlerin başında, Başbuğ Atatürk'ün gençlik yıllarında Türkiye'yi Modern Devlet, Modern Toplum ve Türklük, Türkçülük esasına dayalı ülkünün yayılmasını gerçekleştirecek tek siyasi rejimin Cumhuriyet olduğu inancı içinde yaşaması gelmektedir. Cumhuriyet, Başbuğ Atatürk'ün ve Türk Milleti'nin karakterlerine çok uygundur. "Hürriyet ve İstiklal benim karakterimdir. Ben milletimin ve büyük ecdadımın en kıymetli mirasından olan istiklal aşkıyla yaratılmış bir adamım. Bu sebeple milli istiklal bence bir hayat meselesidir" diyen Başbuğ Atatürk, özgürlük ve bağımsızlık için en uygun idare olan Cumhuriyeti, özgürlük ve bağımsızlığına son derece düşkün olan Türk Milleti'nin tabiatına da uygun görmektedir.

Başbuğ Atatürk İzmir’de 14 Ekim 1925’te yaptığı bir konuşmada, Cumhuriyetin kuruluşu ile hükümet ile millet arasında ayrılık kalmadığını dile getirmiş. “Artık Hükümet Millettir ve Millet Hükümettir” demiştir.

Türkçü Cumhuriyetin Acun'a ilan edilmesi, Türk Irkı'nın yeniden şahlanışına ve Türkçü devrimlerin aralıksız olarak sürdürülmesine zemin hazırlamıştır.

Türkçü Cumhuriyetin ilanı ve Türkçü devrim, Türkiye Türkleri'nin yeniden dirilişini sağlamakla kalmayarak diğer Türk çoğrafyalarında yaşayan soydaşlarımızın bağımsızlık ve özgürlük yolunda savaşmalarını sağlamıştır.

Türkçü devrimler, Türk Milleti'nin kurumakta olan hayat damarlarına yeniden asil Türk kanının akmasını sağlamıştır.

Başbuğ Atatürk'ün söylediği gibi, "Uçurumun Kıyısında, Yıkık Bir Ülke, Türlü Düşmanlarla Kanlı Boğuşmalar, Yıllarca Süren Savaş, Ondan Sonra, İçerde ve Dışarda Saygı ile Tanınan Yeni Yurt, Yeni Toplum, Yeni Devlet ve Bunları Başarmak için Aralıksız Devrimler".

Türk Milleti, Türkçü Cumhuriyet'i korumaya ve sonsuza kadar yaşatmaya kararlıdır. Türk Milleti, Türkçü Cumhuriyet'in Türklük ve Türkçülük esasına dayalı değerlerini özümseyerek gelecek nesillere aktarmak için çalışmalı bu şuur ile sonsuzluğa doğru ilerlemelidir.

Türkçü Cumhuriyet, Türk Irkı'nı ümmet anlayışından kurtarmış ve Millet olma bilincine kavuşturmuştur.

Türkçü Cumhuriyetin kuruluş felsefesi, Başbuğ Atatürk'ün savunduğu Türkçü düşünce ve Türkçü devrimlerdir.

Türkçü Cumhuriyet, sadece kurallarla ve kurumlarla yaşatılamaz, Türkçü Cumhuriyet'i yaşatan en önemli etken Türkçü bilinç ve şuurda yatmaktadır. Nihal Atsız Ata'nın açılımını yaptığı gibi şuurlu demokrasi'den kasıt, yönetenlerin ve yönetilenlerin sorumlu Türkçü bireyler olarak, görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeleriyle Türkçü Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatmak olanaklıdır.

Türkçü Cumhuriyetin etkin olarak işleyebilmesi için Türkçü bireylerin yönetime katılma yolları açık tutulmalı, devlet yönetimine katılma ve yönetimi denetleme hakkına sahip Türkçü bireylerin bu görevlerini yerine getirecekleri ruhsal ve hukuksal ortam yaratılmalıdır.

Türkçü Cumhuriyet, yerüstü ve yeraltı servetleriyle, üç tarafı denizlerle çevrilmiş kıyılarıyla, doğuyu batıya, kuzeyi güneye bağlıyan havayolları ortasında zengin bir coğrafyadan oluşan bir vatan üstünde şahsiyetli, karakterli, kabiliyetli, Türk törelerini yaşatan, Türk kültürü'nün hakim olduğu geleceğe ümitle bakan, kendine öz güveni olan Türk Milleti olarak yaşama yolunda gecemizi gündüzümüze katarak çalışmalıyız.

Türkçü Cumhuriyetin, iç ve dış düşmanları'nın yıkıcı faaliyetlerine karşı, Yüce Türk Milleti'nin ezici çoğunluğu Türkçü Cumhuriyet'e ve Başbuğ Atatürk'ün Türkçü devrimlerine sahip çıkma gücü vardır. Türkçü Cumhuriyet'i hep birlikte koruyacağız ve sonsuzluğa kadar yaşatacağız.

Türkçü Cumhuriyet, cehalete, yoksulluğa, çaresizliğe karşı verilen Türkçü mücadelenin adıdır.

Türkçü Cumhuriyet, yalnız yönetim biçimi değil, aynı zamanda her alanda Türkçüleş'meyi amaç edinen, bilimsel, kültürel ve siyasal aydınlanma hareketi'dir.

Türkçü Cumhuriyetin bugün Türk Milleti'ni ulaştırdığı konum, hepimize heyecan ve ümit vermeli, Türkler arasında birlik ve beraberliği pekiştirmeli, milletçe bağımsız yaşama azmimizi yenilemeli gereceğe yön vermeli, tarihin akışını değiştirmelidir.

Türkçü Cumhuriyet, Yüce Türk Milleti'nin binlerce yıllık şanlı tarihinde ulaştığı en parlak, en muhteşem zirvedir.

Ulu Başbuğ Atatürk'ün en büyük emanetlerinden biri, Türkçü Cumhuriyet'i sonsuza kadar yaşatmak için kutsal ve Tanrısal Türk direnişini sürdüreceğiz.

Türkçü Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Başbuğ Atatürk'ü, Kahraman silah arkadaşlarını ve kutlu Türk direnişinde savaşan, Türk Milleti'ne Türkçü Cumhuriyeti emanet eden; sivil asker, kadın erkek, genç yaşlı bütün kahramanlarımızı saygı ve sevgiyle anıyoruz.

ALINTIDIR
                                                 
...Turán.....Turaniákat.......Attilá...

Tanrıkut1964

  • Ziyaretçi
Ynt: ATATÜRK TÜRKÇÜLÜK VE CUMHURİYET
« Yanıtla #1 : 06 Şubat 2007 »
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Başbuğ Atatürk'ü, Kahraman silah arkadaşlarını ve kutlu Türk direnişinde savaşan, Türk Milleti'ne Türkçü Cumhuriyeti emanet eden; sivil asker, kadın erkek, genç yaşlı bütün kahramanlarımızı saygı ve sevgiyle anıyoruz.