Ağabeylerimizle , andalarımızla oturup İlteriş Türkçü Teşkilatı olarak her hafta perşembe ve cumartesi günleri akşama doğru seminer yapmayı ve Kazakça dersleri vermeye karar almıştık.Bu kararın doğrultusunda bugün ilk Kazakça Dersi ve ardından seminer verildi.
Her perşembe ve cuımartesi İlteriş Türkçü Teşkilat binasında tekrarlanacak olan Kazakça Ders ve seminere bütün Türkçüler gelebilir ....
Başlama saati
17:30 Kazakça Dersi
18:00 Seminer
12 MAYIS SEMİNERİNİN METNİ :
TÜRK KELİMESİNİN MANASI ve ESKİLİĞİ
a -) Türk Kelimesinin Eskiliği :
Türk kelimesi tahmini olarak eskiden küçük bir boyun adıyken sonradan aynı soydan gelmiş bütün topluma mal oldu.Bu tez henüz kesinlik kazananmamıştır , bunun için Türk kelimesinin eskiliği hususunda delil olabilecek ortaya atılan önemli tezler şunlardır :
M.Ö. 1328 senesinde doğu Çin vekayı-namesinde ilk defa " Türk "ün proto hali olduğu sanılan bir boyun ismi geçiyor.Bunlar bir Proto-Türk kavmi olan ve Çin'e bir M.Ö. 14 ila 15 . yüzyıllarda akın yapıp bazı Çin kalelerini feth eden "TİK" lerdir.
Diğer bir tez ise M.S. 43 senesinde eser yazmış olan Latin coğrafyacı " Pompenius Mela " , Anzak Denizinin kuzeyindeki ormandları " Yurkia " olarak isimlendirmiştir.
Bu konu şimdilik tarihçiler tarafından kesin bir yargıya varılmamıştır.Ancak Japon Türkoloğlar , Gök Türkler çağından önce Çinlilerin Orta Asya kavimlerine verdiği " TİELE " isminin " Türk " demek olduğunu kabul ediyorlar.
b-) Türk Kelimesinin Manası :
Türk mana olarak , değişik devirlerde farklı milletler tarafından bazen birbirinden çok zıt manalar yüklenmiştir.Diğer milletlerin yüklediği manalara bakmadan Türk kelimesine bizim yüklediğimiz manalara bakacağız.
Tarihçiler genel olarak Türk'ün manasını şu üç şekilde kabullenmişlerdir.
Birincisi , Orhun kitabelerinde de kullanılan " Törük " kelimesinin , türemekten , birden ortaya çıkmaktan geldiği ileri sürülüyor.
Bir kısım tarihçilerse Gök Türk yazıtlarında "Türk" ün kullanıldığı yerlere bakarak ," TÜRK " ün " güçlü- kuvvetli" manasına geldiğini söylüyor.
Bir kısım ise " TÜRK" ün töre , nizam , düzen manasına geldiğini savunuyor.
Bunların hepsini kabul edebiliriz. Çünkü şu var ki , " TÜRK " , Türkler tarafından her devirde farklı manalarda kullanılmıştır. Örneğin , Gök Türk ve Uygur kitabelerinde " TÜRK " güçlü kuvvetli manasında kullanıldığı gibi , 11 yüzyılda , Kaşgarlı Mahmut çağında " TÜRK " olgunluk, kemale ermişliği ifade ediyordu.
TÜRKLÜĞÜN YAŞI
Genel olarak , TÜRK kelimesinin 6. yüzyılda Gök Türkler çağında bir cemiyetin ortak adı olduğunu kabul edebileceksekte , Türklerin ortaya çıkış tarihini Gök Türklerle başlatmak cehaletin belgesidir.Çünkü , Çin kayıtlarıdna Uygurların ve Gök Türklerin Hyung- nuların yani Hunların bir kolu olduğu açıkça belirtilmiştir. Türk Tarihinin ve Devletinin bir bütün olduğunu hatırlayarak , Batı Türk Devletinin kurulduğu sene olan M.Ö. 220 senesine kadar hiç düşünmeden götürebiliriz.Hunlarında M.Ö 1000 ' li yıllarda Çin kayıtlarında adı geçtiğini bildiğimiz için M.Ö. 1000 senesine kadar çıkartırız. Ancak bir milletin , milletleşme süreci öyle kolay bir iş değil bin yıllara dayanan bir olaydır.
Bu sürece bakmak için M.Ö. 4000 hatta 9.000 li yılara dayanan "ANAV KÜLTÜRÜNE " göz atmak lazım.Anav Kültüründe yapılan kazılarda Türk özelliği gösterdiği belli olmuştur ancak , şuanda Proto - Türk'tür diyemiyoruz. Brekisefal kafatası yapısının ilk temsilcisi olan bu kültürde , çıkan çanak çömlek kalıntılarında , bugün kü Türkmenistan el işlemerini andırmaktadır.
Bu kültüre bazı tarihçiler kesinlikle Türktür derken, bazıları " Türk özelliği gösteriyor fakat kesin Türk'tür olduğu belli değildir " derken bazıları ise Anav Kültürünün sahiplerini Aryaniler olarak gösteriyor.Ancak şuda var ki 2. Dünya Savaşından sonra yapılan tetkiklerde , Aryanilerin Türkmenistan'a en geç M.Ö. 2000 yıllarında gittiği ve bu kültürün kesinlikle Aryani olmadığını ispatlanmıştır.
Kanımca kafalarını karıştıran ( eger Türklere karşı kuyruk acıları yoksa ) , Anov Medeniyetini kuranların yerleşik hayatta yaşamalarıdır ve bu yüzden " GÖÇEBE TÜRKLERİN " Anav Medeniyetini kuramayacaklarını düşünmeleridir. İNSAN YAŞAMININ BİR ZAFERİ OLAN GÖÇEBELİK , Türklerde sonradan görülmüştür. Yani Türkler yerleşik hayattan göçebeliğe sonradan geçmiştir.
Andronovo Kültürü ( M.Ö. 2500-1200 ) senelerinde kati sürette Proto- Türkler tarafından kurulmuştur.Bugün Türk'ün ortayı çıktığı yer dediğimiz zaman tarif ettiğimiz bölgede kurulmuştur.Doğuda Baykal Gölü ve Selenge Nehri , Güneyde Tanrı Dağları , güney batıda Kazakistan ve Harezm dolayları, batıda Don Nehrine kadar uzanan geniş havzadır.
Yukarıda anlattığım ve daha detaylı gireceğim ancak şimdi Anov Kültürü ve Andoronovo Kültürü baz alınarak yapılan " Türklüğün Yaşı " hususunda ortaya atılan tezleri yazacağım.
Cevdet GÖKLAP Andronovo Kültürünü baz alarak Türklüğün yaşını şöyle belirtmiştir,
Milletin Oluş Devri + Tarihi Devir = Milletin Yaşı
2800 + 2200 = 5000
Tahsin Ünal ise Anav Kültürünü baz alarak Türklüğün yaşını şöyle belirtmiştiri ,
8000 + 2200 =10. 200
( Tarihi Devirden kasıt , Teoman Yabgunun Batı Türk Devletini kurduğu sayıolan ve yazılı kayda geçmeye başlayan devirdir )
bu rakamlar tartışmaya açık olsada , duygusallığı bir köşeye atarak, Türklüğün yaşı olarak en az 5. 000 demek zor değildir.
ORTA ASYA'DA BULUNAN MEDENİYETLER
a-) ANAV KÜLTÜRÜ
Aşkabat'ın yakınlarında ki , Anov harebelerinde M.Ö 4000 tahmini 9.000 senelerine kadar dayandırılan bir medeniyet kurmuş Türklük özelliği gösteren bir toplumun kalıntıları bulundu.Yapılan kazılarda Türkmen elişlerini andıran çanak çömlek, güneşte kurutulmuş tugla , at , sıgır , koyun kalıntıları bulundu.
Mezarlarda ise yakılmış brekisefal kafatasları çıkartılmıştır.Ama tarihçilerin ortak bir kanaati hala yoktur ve hangi milletin malı olduğu şimdilik çözüşlmeye muhtaç bir mevzudur.
b-) AFANAYESEVO KÜLTÜRÜ
Türk olduğu kesin şekilde söylenemesede, belirgin şekilde Türklük özelliği göstermektedir.Abakan Bozkırında " Afanayesevo " denilen bölgede Altay Dağlarından , Volga nehrine kadar yayılmış geniş bir kültürdür.Yapılan kazılarda kemik iğnler , çakmak taşından yapılmış ok uçları , bakır bıçak ve küpeler bulunmuştur.Çok gelişmiş ve Madeni Çağa ilk ayak basan toplum olma ve Proto- Türk özelliği göstermesi açısından önemlidir.
c- ) KELTEMİNAR KÜLTÜRÜ
Aral Gölü çevresinde Kelteminar adında ki bölgede bulunmuştur.Türklerin çok eski çağlardan yurt edindiği bölge olması dolayısıyla Proto - Türklerin oluşturduğu bir kültür diyebiliriz.
ç- ) ANDRONOVO KÜLTÜRÜ ( M.Ö. 2500 - 12000 )
Bu kültür, ilk anayurdun hemen hemen tamamını kapsamaktadır..Doğuda Baykal Gölü ve Selenge Nehri , Güneyde Tanrı Dağları , güney batıda Kazakistan ve Harezm dolayları, batıda Don Nehrine kadar uzanan geniş havzadır. Bu kültür kalıntıları kati sürette Türkün öz be öz malıdır.
Brekisefal atlı savaşçı kemikleri bulunmuştur.Bu devirde Metal Cevheri işlenmiş, sığır , keçi, hatta deve besiciliği yapılmıştır.Bu kültürün oluşturan toplum kesinlikle Türktür.Bu gibi çağının en yüksek kültürünü kurmak için lazım olan düzenli bir toplum oluşması dediğim gibi seneler değil, asırların , bin yılların alzım olduğu husustur. Bunun için " TÜRKLÜĞÜN YAŞI " konusunda belirttiğim gibi Türkler en az 5000 yaşındadır.Bunu Tanrının izniyle ileride bulunacak bulgularla beraber daha eskiye götürebileceğiz.
d- ) KARASUK KÜLTÜRÜ (M.Ö 1200- 700)
Yenisey Nehrinin kollarından Karasuk Irmağı çevresinde tesbit edilen bu kültürün kalıntıları Güney Sibirya, Baykal Bölgesi , Moğolistan ve Yedi Su havzalarına yayılan geniş bir sahda bulunmuştur.Bu kültür Andronovo Kültürünün bir devamı olduğu için Türktür demeye luzum ile yoktur. Çin de bir dönem hakim olan " KAOÇE" ler ki manası " büyük tekerlekli araba demektir" , Karasuk Kültüründe de araba evler ortaya çıkmıştır. Hunların da evlerini yaptıklarını tekerlekli arabadanın üzerine kurdukları biliniyor.
e-) TAGAR ve TAŞTIK KÜLTÜRÜ ( M.Ö 700 - 200 )
Abakan ve Yukarı Yenisey havzalarında Karasuk Kültürünün devamı olan kültür kalıntıları bulunmuştur. Proto Türk kültürünün , tarihi devre en yakın olduğu bu Proto - Türk kültürü en gelişmiş ve zenginidir.Bıçaklar , köpeler , çanak çömlek , tunçtan yapılmış heykeller ve bu heykellerin üzerinde pars, kurt, geyik ve at gibi Türklerce kutsal kabul edilen hayvan figürleri bulunmuştur.
******
Bu kültürler Ön Türklerin yaşam tarzına ışık tutuyor. İleride bulunacak bilgilerle Ön Türkler hakkında daha çok bilgi sahibi olacağız.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN !...