Gardaş Ben Ölem
(Elbistan’dan Kerkük’e)
Odlar düştü can özüme
Kavrulurum dumanım yok
Feryadımı duyurmaya zerre kadar dermanım yok
Sen orada sürgündesin
Ben burada yurtta garip
Ağla gardaş, ağlakine gözyaşınla yuna bahtım
Ben unuttum ağlamayı
Bu yüzdendir ki bedbahtım.
Utanırım,
Utancımdan dilim dönmez söylemeye
Bir yola girdim ki gardaş
Ben de bilmezem nereye
El açıp aman diyenler
Soframdan artık yiyenler
Baş olup başa düzüldü
Başım yerlerde sürüldü
Ağla gardaş, bacım ağla
Ağlaki yunsun bahtımız
Bir umarsız çağda kaldık
Sarsıldı şimdi tahtımız
Hanım, Sultanım Süleyman
Mahşerde hesap soracak
Atla geçtiğim ırmakta
Gururumu kim yuyacak
Çuval geçen şu kafam ki
Kopsa da kaybolsaydı
Mirasçıma benden sonra
Bu kahır nasıl kalacak
Ağla gardaş ağla da öl
Öl ki zillet yaşamasın
Ardından gelen bebeler
Ruhuna lanet etmesin
Asra hâkimken bebeler
Atam Kemal haykırırdı
“Kim ki manda ister ise
Bilsinler ki mandacılar bu vatana ihanette.”
Söyleyin ki kavim gardaş
Şimdi kimler ne niyette
El verelim, can verelim
Titreyip öze dönelim
Ayrılıktan yarar umma
Bir olup birlik ölelim,
Oy gardaş gadan alam ben ölem.