Dünyaya hükmeden Türklerin kurduğu Hun İmparatorluğu'nun izleri, geçmişten günümüze kadar taşınıyor. Macaristan'da 2.400 Macar vatandaşı, Hun imparatorluk soyundan geldiklerini iddia ettiler. AB bünyesinde azınlıkların yokedilmemesi gerektiğini savunan bu kişiler 'Bize 'etnik azınlık' statüsü verin' talebinde bulundu.Ve kazandılar.
MACARLARIN GÖZÜNDE ÇOK ÖNEMLİ
Grubun Lideri Imre Novak, tam iki bin dört yüz imza topladı . Novak, topladıkları imzaları parlamentoya iletti. Ülke kanunlarına göre bin kişinin üzerindeki topluluklar 'azınlık sıfatı' alabiliyor. Bu sıfatı alanlar, imtiyazlara ve devlet yardımlarına hak kazanıyor. Macaristan'da komünist rejimin yıkılmasının ardından Atilla, milli kimlik arayışı içine giren halkın gözünde tarihi bir kişilik olarak önem kazandı.
Sonuçta parlamento'nun 2/3 oyunu alarak "Hun"olarak Macaristanda Etnik Azınlık statüsünü kazandılar.Halen Birleşmiş Milletler nezdindede girişimler devam etmektedir.
Ayrıca Macaristan'daki Hunların bir de Kutsal Hun Azınlık Derneği kurucu başkanı İmre Novak, şimdilik Moğolistan'da 15 ülkeden gelen Hunların uluslararası sempozyumuna gitmeye hazırlanıyor.Gelecekte ise Turan için çok daha fazla ülke ve kuruluş ile işbirliğinin artacağını önemle belirtiyor.
Kutsal Hun Kilisesi Başpapazı Gyorgy Kisfaludy da bizzat Hun Azınlık kilisesinin şimdiden güç kazanmaya başladığını bildiriyor.
Kısaca bugüne nasıl gelindi?Bir göz atalım ;
Atilla, Hun Türklerinin ortaçağda yaşayan 'en yüce kaanı' olarak biliniyor. Atilla, Hun İmparatorluğu'nu Milattan Sonra (M.S.) 442 yılında kurdu. Ortaçağ'da Hun Türkleri'ni bir büyük devlet halinde toplamayı ve onları dinamik bir güç halinde örgütlemeyi başardı. Tuna boylarından Çin Seddi'ne kadar uzanan bu imparatorluk, genişleyerek İtalya'da Roma kapılarına, Fransa'da Paris civarına (Orlean'a) kadar dayandı. Atilla, Avrupa istilasına Doğu Roma toprakları ile başladı, İstanbul'un banliyösü olan Büyükçekmece'ye kadar gelerek Bizans'ı dize getirip vergiye bağladı. Romalı tarihçiler, Atilla'yı 'barbar' olarak yorumlarken kendi ulusu için çalışan şefkatli, adaletli, merhametli bir lider olarak tanımlıyor.
İnanırmısınız ;Avrupa'nın ortasına 'Batı Türkiye' deniyordu
Orta Asya'da artan nüfuslarını besleyecek ekonomik imkanları bulamayan Türklerin Avrupa'ya göçü, M.S 375 yılına rastlar. Büyük Hun İmparatorluğu yıkılınca, Batı Hunları Atilla'nın komutasında M.S 375'te İtil (Volga) Nehri'ni aşarak Avrupa'ya geçti. M.S 461-465 yıllarında Oğuzlar, Güneybatı Sibirya'dan Güney Rusya'ya ve aynı dönemde Sabarlar ve Aral'ın Kuzeyi'nden Kafkaslar'a gittiler.
6. Yüzyıl'ın ortasında Avarlar, Orta Asya'dan Orta Avrupa'ya ulaştılar. M.S 669 yılından itibaren Bolgarlar, Karadeniz'in kuzeyinden Balkanlar'a ve Volga Nehri kıyılarına vardılar. 830'dan itibaren Macarlar ve bazı Türk boyları Kafkaslar'ın kuzeyinden Orta Avrupa'ya, 10. ve 11. yüzyıllar arasında Peçenek, Kuman (Kıpçak) ve Oğuzlar'ın bir kolu olan Uzlar, Doğu Avrupa ve Balkanlar'a göç ettiler.
6. Yüzyıl'a ait Bizans kaydında Hun Türkleri'ne 'Türk Hun' (Kuvvetli Hun) denilmiştir. 6. Yüzyıl'a ait Çin kaynaklarında 'Türk' sözü, Türk milletinin adı olarak geçmektedir. Hunlar'ın devrinde 'Türk' sözünün bugünkü anlamını karşılayan kelime 'Hun' (Daha doğrusu Kun) idi. Büyük Hun İmparatorluğu'nun egemenliği altında bulunan Türk boyları da bu adı yani Kun adını almışlardı. Onlara da bir süre Türk Kun (Kuvvetli Hun) denilmiştir. Yabancılar, Türklerin hakim oldukları yerlere her zaman Turkhia (Türkiye) demiştir. 6.Yüzyıl'da Bizanslılar bütün Orta Asya'ya 'Turkhia' yani 'Türkler'in ülkesi' diyorlardı. 9. ve 10. Yüzyıllar'da İtil (Volga) Irmağı'ndan Orta Avrupa'ya kadar olan bölgeye de Türkiye adı verilmiştir. 'Doğu Türkiye' adı verilen bölgede Hazar Türkleri, 'Batı Türkiye' denilen bölgede ise Hunlar'ın bir kolu olan Macar Türkleri yaşıyordu.
GELECEK TURANDADIR