Gönderen Konu: Hüma Kuşu Yada Umay Ana  (Okunma sayısı 4197 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Yabgu Tungahan

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 33
Hüma Kuşu Yada Umay Ana
« : 19 Haziran 2007 »
Özbekistan Cumhuriyeti'nin Devlet Armasındaki Hüma Kuşu Tasviri
Kasım 1991 tarihinde kabul edilen "Özbekistan Cumhuriyeti'nin bayrağı"nda mavi, beyaz ve yeşil olmak üzere üç renk hâkimdir: En üstte gökyüzünü, suyu, enginliği, ebedîliği, iyiliği, doğruluğu, dürüstlüğü, sadakati simgeleyen ve Emir Timur tarafından kurulan devletin bayrağının da rengi olan mavi renk bulunmaktadır. Bu mavi zeminin sol tarafında beyaz bir hilâl ile on iki beyaz yıldıza yer verilmiştir. Hilâl, hem Özbekler'in dinlerine, törelerine, geleneklerine, göreneklerine bağlılıklarını hem de bağımsızlığını simgelemektedir. Bütün milletlerde olduğu gibi Özbekler'de de yıldız ilâhî, manevî bir anlam ifade etmektedir. Bayraktaki yıldızların on iki tane olması, Özbekler'in tarihiyle ilgili olmakla beraber, eski güneş takvimindeki ayları da simgelemektedir. Özbekistan Cumhuriyeti Bayrağı'ndaki beyaz renk, gönül temizliğini, masumiyeti, saflığı; yeşil renk ise, tabiatın dirilişini, canlanışını; ümidi, arzuyu, mutluluğu temsil etmektedir. Renkler arasındaki kırmızı çizgiler ise, kanı (hayatın ırmaklarını) sembolize eder .
            2 Temmuz 1992 tarihinde kabul edilen "Devlet Arması"nın da Özbekistan Cumhuriyeti'nin ve Özbekistan Türkleri'nin pek çok özelliğini yansıtır nitelikte hazırlanmış olduğu dikkati çeker.
Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Gerbi (Arması), Özbekistan Anayasası'nda şu cümlelerle anlatılmaktadır: "Özbekistan Cumhuriyeti'nin Devlet Arması'nın tam ortasında geniş bir vadi üzerine doğan parlak bir güneş bulunmaktadır. Güneş tasvirinin sağ tarafında buğday başakları, sol tarafında ise pamuk dalları yer alır. Armanın üst kısmında Cumhuriyetin birlik ve bütünlüğünü simgeleyen sekizgen bir yıldız; bu sekizgen yıldız içinde de İslâmiyet'i sembolize eden hilâl ve beşgen yıldız bulunmaktadır. Armanın merkezinde ise, asaletin, cömertliğin ve fedakârlığın sembolü olan efsanevî Hûma kuşu, kanatları açık şekilde tasvir edilmiştir. Bütün bu tasvirler, sembollar halkımızın barış, huzur, mutluluk ve gelişme yolundaki arzularını, ümitlerini dile getirmektedir. Armanın alt kısmında (Hüma kuşunun koruması altında) temsilî Özbekistan Bayrağı bulunmaktadır. Bayrağı simgeleyen üç renkten ortadakinin (beyaz olanın) üzerine "Özbekistan" adı yazılmıştır".
Bilge kişiler tarafından hazırlandığı anlaşılan Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Arması'nda hüma kuşu tasvirine yer verilişi, son derece anlamlı ve ilgi çekicidir. Zira hem İslâmiyet öncesinde hem de İslâmî dönemde Türk boyları arasında hüma (kumay, humay, huma) kuşunun iyiliğin, güzelliğin, dostluğun, barışın, cömertliğin, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, bahtın, devletin, mutluluğun, huzurun kimi zaman aracı, kimi zaman da kaynağı olduğuna inanılmıştır. Bu sebeple hüma kuşu, Türk kültür ve medeniyetinin sözlü ve yazılı kaynaklarında, sanat eserlerinde çok kullanılan tasvirlerden / motiflerden biri olmuştur.
Bir çok yönüyle Umay'ı hatırlatan; türü, şekli, özellikleri hakkında bugün de farklı görüşler ileri sürülen ancak Türk boyları arasında yüce değerlerin aracı, kaynağı olarak kabul edilen hüma kuşu,  Köl Tigin'e ait olduğu kuvvetle muhtemel heykel başında da "ongun" olarak kullanılmıştır.
731 yılında savaş alanında ölen Köl Tigin için, ağabeyi Bilge Kağan 732 yılında Orhun Irmağı yakınlarında "anıt mezar" yaptırır. Döşemelerle kaplı "anıt mezar alanı" içinde mezar dışında,  yazıt, insan, hayvan heykelleri, balballar ve sunak taşı bulunmaktadır.
Köl Tigin adına inşa ettirilen anıt mezar alanında, 1958 yılında Lumir Jisl başkanlığındaki Çekoslovak ve Moğol bilim adamları kazı yapmış; kazıda bugün nerede olduğu bilinmeyen Köktürk dönemine ait pek çok kıymetli eşya ile birlikte Köl Tigin'e ait olduğu sanılan bir de heykel başı gün ışığına çıkartılmıştır. Bulunduğunda iki parça halinde olan heykel başı, gerekli onarımdan sonra Ulaanbaatar'daki Tarih Enstitüsü'ne konulmuştur.
Mermerden yapılmış heykel başı üzerindeki ayrıntılar, bunun Köl Tigin'e ait olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Köl Tigin, söz konusu heykel başında, yüzü yuvarlak , gözleri hafif çekik , burnu hafif basık, elmacık kemikleri çıkık, ağzı küçük, dudakları dolgun, başına "ön tarafında
hüma kuşu ongunu bulunan beş dilimli börk" giymiş şekilde tasvir edilmiştir.
                 Köktürkler, hüma kuşunun gökyüzünde yaşadığına, dilediği her yere ulaştığına, cesaretin, gücün, kudretin, egemenliğin, bahtın, devletin, bolluğun bereketin, güvenin, mutluluğun ve huzurun sembolü olduğuna inandıkları için onu "ongun" olarak kullanmışlar; Köl Tigin'e ait heykel başında da bu onguna yer vermişlerdir. Hüma kuşunun sonraki dönemlerde boyların, hanların, katunların ongunu olarak kullanılmasının, Özbekistan Cumhuriyeti'nin Devlet Arması'nda yer almasının temelinde de aynı inanış yatmaktadır .
              Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 31 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığını ilân eden Özbekistan Cumhuriyeti, 18 Kasım 1991 tarihinde "Özbekistan Cumhuriyeti Bayrağı"nı, 2 Temmuz 1992 tarihinde de "Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Arması"nı resmen kabul etmiştir.
Özbekistan Cumhuriyeti'nin ve Özbekistan Türkleri'nin pek çok özelliğini yansıtır nitelikte hazırlanmış olan Özbekistan Cumhuriyeti Devlet Arması'nda hüma kuşu ongunu'na yer verilmesi son derece anlamlı ve ilgi çekicidir. Zira Türk yaşayış ve inanışında, Türk kültür ve medeniyetinde ayrı bir yere ve öneme sahip olan hüma kuşu, Orhun'dan Türkistan'a, Türkistan'dan Anadolu'ya bütün Türk Dünyası'nın ortak ongunlarından biri olmuştur.
kaynak
Oktay ASLANAPA, "Büyük Türk Kahramanı Kültigin'in Heykelinin Bulunması Dolayısiyle: Türklerde Arma Sanatı",
Yaşar ÇORUHLU, Türk Mitolojisinin ABC'si, İstanbul 1999; "Kül Tigin'in baş heykelinin ikonografik bakımdan tahlili," Mimar Sinan Üni. Fen-Edebiyat Fakültesi Dergisi, 1/1,
Saadettin GÖMEÇ, "Umay Meselesi", Türk Dünyası Tarih Dergisi, 35, İstanbul 1985, s. 38-44.
Tuncer GÜLENSOY, Orhun'dan Anadolu'ya Türk Damgaları, İstanbul 1989.
İbrahim KAFESOĞLU, Eski Türk Dini, Ankara 1980.
Cemal KURNAZ, "Hümâ", İslâm Ansiklopedisi, 18, İstanbul 1998, s. 478.
Denis SİNOR, "Türkler Tarafından Şereflendirilen Bir Moğol Ruhu "Umay"",
Gökkurt tekrar dirilmedikçe
Tanrı dağlarında gezmedikçe
Kanlı İtil ırmağından su içmedikçe
Bozkurt Ulusuna tekrar yol göstermedikçe
Dokuz tuğ'lu Türk Başbuğ'u,Hakan'ı
Ötüken Ormanında tekrar oturmadıkça
Akdoğanların yurdu Köğmen dağları aşılmadıkça
Uluğ Altaylardaki Demir dağ delinmedikçe
Türk oğlu Türk kızı öleceksin
                                    Yabgu Tungahan