SALAK MISINIZ SİZ ?
Diyelim ki, ABD’nin en yetkili insanısınız. (her kimse o?)
100.000 Askerinizi (vatan evladınızı) şu veya bu sebeple ülkenizden binlerce kilometre uzakta bir coğrafyaya gönderdiniz ve o coğrafyada tutuyorsunuz.
Bu vatan’ınızın evlatları, on’ar, onbeş’er, günbe, gün, aybe ,ay bayrağa sarılı tabutlarda ülkenize geri postalanıyor. Kolay değil. Törenler. Gözü yaşlı vatandaşlar vs.
Kelimenin tam anlamı ile bataklıktasınız ve her geçen gün biraz daha çamura batıyorsunuz.
Ve bu bataklıkta, iki tane dal var tutunduğunuz.
Bu dallardan birisi Türkiye.
100.000 evladınızın içtiği su’dan, kıçını sildiği tuvalet kağıdına kadar, her türlü lojistik desteği aldığınız bir ülke.
İleride, kıçınız iyice sıkıştığında, bataklığı terk edebileceğiniz iki koridordan en güvenlisinin kapısı olan bir ülke.
Hatta bununla da kalmayıp ikinci tutunduğunuz dalın daha da kuvvetlenmesi için “hayat suyu” veren bir ülke. Bu ikinci zayıf dalın, her geçen gün kuvvetlenmesinin, kalınlaşıp sağlamlaşmasının neredeyse tek mimarı olan bir ülke.
Diğer dalınız Kuzey Irak kürt yönetimi ve peşmergeler. Askerlerinizin oh! Dediği yer. Güvenli bölgeniz.
Güvenli olmasının sebebi peşmergelerin sizinle iş birliği içinde olması. Bütün operasyonlarınızda mihmandar ve Irak ile ilgili karşı istihbaratınızda ajan görevi gören insanlar. Size tam sadakat ile bağlı bir güç. Aynı zamanda tutunduğunuz en kuvvetli lojistik destek ile aranızdaki köprü.
Bataklığın ortasında ayakta durmanız için, birisi sağ omzunuzdan, diğeri sol omzunuzdan tutan iki refakatçi gibi yürümenizi sağlıyorlar.
Ve bir gün geliyor ki!. Bu iki refakatçi birbiri ile çatışma ve çarpışmanın eşiğinde!?
Bu öyle bir çatışma ki her geçen gün tırmanıyor ve omuzlarınızdaki destek tehdit altında.
Neden çatışıyorlar?. Neden sizin omzunuzu bırakıp birbirinin gırtlağına yapışacaklar?
PKK yüzünden.
PKK kim? Ne?
3000-5000 kişilik, hadi bilemedin 10.000 kişilik küçük terörist bir gurup.
Yerleri belli, yurtları belli, ellerindeki silah gücü belli.(bir çakaralmaz uçaksavarın değişik açılardan çekilmiş 4 fotoğrafı geçenlerde mütareke basınında vitrindeydi.) Bu silahların nereden geldiği belli.
Hani derler ya. Senin için bir fiskenin rüzgarı ile toz toprak olacak bir terörist gurup.
Üstelik öyle bir gurup ki . İsmi senin can düşmanının ismi. Komunist bir gurup.
Adamlar hem komunist (düşmanın), Hem de iki dostundan birisini sana düşman ettiği yetmiyormuş gibi, diğer dostunun da ekmeğine kan doğramak üzere.
Omuzlarındaki iki destekten büyük olanı küçüğü yok edeceği gibi, aynı zamanda seninde can düşmanın haline gelmek üzere. (sadece destek çekmek değil, ciddi bir köstek olmak ve bayrağa sarılı vatan evlatlarının sayısını üçlü,dörtlü haneler ile belirtilen sayılara çıkarmak üzere)
Ne yüzden? Ne bedel karşılığında?
3-5 komunist çapulcu yüzünden.
SALAK MISIN SEN?
Neden yapmıyorsun? Neden 24 saat içerisinde isimleri,liderleri ve flamaları ile toprağa gömmüyorsun onları? Sen yıkılmaz denilen Saddamın 1.500.000 (bir buçuk milyon) ‘luk askerinin üzerinden silindir gibi geçmedin mi? Bu 5-10 bin çapulcu senin için reçelinde karasinek değil mi?
SALAK MISIN? Eziversene!
Ez. Sonra refakatçilerini öp, barıştır. Ve sonra Irakta ne yapmak istiyorsan gönül rahatlığı ile yap. Hedefin bu değil mi?
Alo? Hedefin bu değil mi?
Hedefin, Irak petrollerini garantiye almak. Kuzeyinde kurulacak küçük kürdistanı üs olarak kullanıp bölgede hakimiyetini arttırmak değil mi?
Senin salak olmadığını biliyoruz.
E o zaman. SALAK MIYIZ BİZ?
Biz de biliyoruz hedefinin ne olduğunu.
Ortadoğu petrollerinin ezelden beri senin tekelin ve kontrolünde olduğunu biliyoruz.
Bölgede hakimiyet sağlaman için, İsrail ve koç gibi müttefikin Türkiyenin “sana özel” havalimanları ve lojistik destek damarlarının, senin için yetip de arttığını da biliyoruz.
Bütün çabanın bu liman ve arterlerden sadece kuş uçuşu 30 dakikacık uzakta, hiçbir denize kıyısı olmayan, ne yaparsan yap, hazır kurulu alt ve üst yapısı mevcut İsrail ve Türkiye ile kıyaslanamayacak kadar verimsiz lojistik destek sağlayabilecek bir coğrafyada, yeni bir “Erbil Üssü” ne endeksli olmadığını da biliyoruz.
PKK’ nın üç-beş çapulcudan ibaret olmayıp, “eşşek havucu” olduğunu da biliyoruz.
Gözünün, enerji rezervleri bir yarım asır sonra bitecek çöllerde değil, başka mümbit ufuklarda olduğunu da biliyoruz.
SALAK MIYIZ BİZ?
Amacının büyük Kürdistan değil, küçük Türkistan olduğunu da biliyoruz.
Dünyaya ve iştahı hiç bitmeyen obur medeniyetine, yüzyıllar boyu yetecek enerji kaynakları ile kaynayan bir coğrafyanın üzerinde oturduğumuzu (Türkistan) da biliyoruz (hepimiz bilmiyoruz).
PKK nın sadece bir sivilce olduğunu, ülkemizin içerisinde her geçen gün büyüyen ve hayati organlarımızı teslim alan amansız bir absenin küçücük ucu olduğunu da biliyoruz.
SALAK MIYIZ BİZ?
EVET SALAĞIZ!..AMA HENÜZ HEPİMİZ DEĞİL.
TANRI TÜRKÇÜLERİ KORUSUN