Başka olarak Çerkez Ethem Yozgatlı Çapanoğlu'nu kıskandığı için Çapanoğluyla Başbuğ'un arasını bozan ve Çapanoğlu'nun katline sebep olanda bu it diye duymuştum.
Demiştim daha önce.Aksiyon dergisinde ise bu duyumu doğrulayan bir yazı buldum.
ÇERKEZ ETHEM YOZGAT’I YAĞMALAMASAYDI
Batı Cephesi’nden isyanı bastırmak üzere Yozgat’a yönlendirilen Çerkez Ethem, doksan yaylı araba, yetmiş subay, ikibin yüz piyade, bin üçyüz atlı, dört dağ topu ve sekiz makineli tüfekten oluşan büyük bir kuvvetle şehre giriyor. Burhanettin Kapusuzoğlu, olay daha dün olmuşçasına şaşkınlıkla soruyor: “Yozgat’ta ne var ki? Yozgat halkının hatta Çapanoğlu ailesinin bile büyük bölümü hadiselerin dışındaydı. O günleri bilenler, isyancı diye masum köylülerin vurulduğunu, şehrin yağmalandığını anlatırlardı.” İlk elden 12 kişiyi idam ettiren Çerkez Ethem, Çapanoğullarına ait konakların hepsini yakıyor ve sürülerine el koyuyor.
Kapusuzoğlu’na göre Yozgatlı, bugünkü ekonomik sıkıntıların sebebini o günlerde aramalı. Ethem’in Yozgat’tan ayrılırken sarf ettiği şu cümle onlar için önemli bir delil: “Maşallah Yozgat, Yozgat değil içi altın dolu vadiymiş.” Ali Fuat Paşa’nın hatıralarında da şöyle bir cümle kayıtlı: “Ethem Beyin, Yozgat’tan götürdüğü mallar aylarca Ankara Karacabey Çarşısında satıldı da bitmedi.” O günleri babasından ve aile büyüklerinden dinleyerek büyüyen Halit Çapanoğlu, “Dedem Halit Bey, saklandığı yerde bulunup götürülürken babamları büyük halama emanet etmiş. Halam cesur kadınmış. Birkaç kez Amasya’ya, dedemi ziyarete gitmiş; ama asıldığında cenazesini getirmeye kimse cesaret edememiş. Mezarını bilen yok. Aslında bu seneye kadar resmi dahi yoktu elimizde. Babaannem evi barkı yanıp eşi asılınca üzüntüden verem olup iki yıl içinde ölmüş. Devletin baskısıyla aile fertlerine bir dönem memuriyet bile verilmemiş.”
Asıl zorluğu yaşayan Halit Bey’in babası elbette. İsyanda on yaşındaymış. Ethem’in çiftliği yakmasına şahit olmuş, sonra babasının asıldığı haberini duymuş. Varı yoğu elinden alındığı için peş parasız bir bey çocuğu olarak başlamış hayata. Halit Bey’e bugün Yozgat’ta Çapanoğlu olmanın neye tekabül ettiğini soruyoruz: “Bizi bağırlarına basarlar. Ailemiz hep vermiş, biz de gücümüz yettiğince vererek geleneği sürdürüyoruz. Hangi köye gitsek hâlâ bey gibi karşılanıyoruz. Yozgatlıya müteşekkirim.”
Saygılarımla