Düşünmek yapılması gereken ilk şeydir lütfen düşünün ve fikir beyan edin.
Kandaşım, Turan'a giden yolda belli başlı aşamalar vardır. Öyle zart diye yoktan varedilebilecek bir devlet değildir. Eskiden Türk birliği, Türkler arasında tek bir oymağın, diğer oymakları cenk etme sureti ile alt ederek kendi bünyesine katması ile gerçekleşmiştir. Bugün ise oymaklar arasında eskiden bulunan husumetler yoktur. Ara sıra Kırgızistan'da olan olaylar gibi tatsızlıklar çıksa da genel olarak Türkler arasında azami bir kardeşlik düşüncesi vardır.
Nitekim bu düşünce bir fikir birliğine dönüşmelidir. Bunu zaten İsmail Gaspıralı yıllar önce "Dilde fikirde işte birlik" olan ünlü sözünde belirtmiştir.
Türklerin ilk olarak aralarında bir fikir birliği kurmaları şarttır.
Turan fikri, tüm Türkler arasında en yaygın ülkü olmadığı sürece Türk birliği bir hayal olmaktan öteye geçmeyecektir.
Tüm Türklerin bu fikri anlamaları, ve bu fikir yolunda tek vücut olmaları için dilde de bir birlik şarttır. Ben bunun için dilbilimcilerine bakmaktayım. Ortak, tüm Türklerin rahatça öğrenip anlayabileceği bir Lehçe bunun için yeterli olacaktır. Ben bunun için Uygur lehçesini uygun görmekteyim.
Zaten fikir birliği sağlanırsa, işte birlik gecikmez. İşte birlik ise yine iki aşama şeklinde gerçekleşebilir.
Bunlar ise iktisadi birlik ve siyasi birliktir.
Önce iktisadi birlik olmalıdır. Yani bugün bağımsız olan tüm Türk devletleri, ekonomik olarak aynı ya da yakın refah seviyelerinde olmalıdır. Bir devlet ve bünyesinde bulunan insanlar, diğerlerine göre daha fakirse, bu kesinlikle her türlü fitneye kapı açar.
Bu birlik sağlanırsa zaten, siyasi birliğe doğru olan yol açılmış olur.
Siyasi birlik ise ülke yönetimi biçmi, bayrak ve dil konuları halledildikten sonra, bir anayasa yazma, ve ardından ülkenin idaresini temiz ve rahat işleyecek bir şekile getirmektir. Tüm Türklerin adil bir şekilde diğer milletlerin boyunduruğundan özgür bir yaşam sürecekleri Turan ülkesi yaratılmalıdır. Ülkede yer altı ve yer üstü kaynakları bölgelere göre eşit ve en verimli bir şekilde dağıtılmalı, ve toplumsal adalet sağlanmalıdır. Sonra ise bu sorunlar ortadan kalktığında, Türkler büyük bir ordu kurmalı, ve dünyada hak ettikleri olan yere sahip olmalıdırlar. Yani dünyanın sahipleri olarak, bize Tanrı tarafından verilen görev budur.