Öncelikle herkese, esenlikler dilerim.
Anlaşılan o ki, burada kıdemlilik, otağın eski üyesisin, yok sen daha çömezsin gibi şeyler, güdülüyor.
Her ne kadar eski üye olsam da, yazmaktan çok okumayı tercih eden birisi olarak, büyük umutlar bağladığımız Türkçülerin, gerçek hayatta, elle tutulur bir şeylerini görene kadar yazmadım.
Bu tavrım bir nevi protestoydu. Gerçi "tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olamış" diyebilirsiniz, benim bu sessiz protestoma. Varın deyin, ne yapayım?
Genelde insanlar sadece görmek istediklerini ya da işlerine nasıl gelirse öyle görür. Otağımızdaki bütün Türkçüler bizim Andalarımızdır. Onlar arasında ayrım yapmayız.
Ne zamanki toplantı duyurusunu gördüm, yüreğimi heyecan sardı, umutlandım.
Konuya gelirsek;
Başlığı açan arkadaşımız, bir özeleştiriye davet etmiş. Bence çok da iyi etmiş.
Şimdi de diyeceksiniz ki "sen de kimsin be adam?"
Ben, toplantı gününde, orada olacağım. Kim olduğumu bilip, tanırsınız, çok önemi varsa eğer, kim olduğumun?
Şimdi gelelim neden bu kadar öfkeli olduğunuza, eleştiriye katlanamayışınıza.
Kendisini eleştirenlere katlanamayan, özeleştiri yapamayan kişi ve toplulukların sağlıklı oldukları tartışılır. Eğer fikri bekrauntlar mevcutsa, tartışmayada hazırdır kişi, özeleştiriye de..
AKINCI adlı kullanıcı, belki biraz keskin girmiş ama, sanırım art niyetli birisi değil, otağın dışardan nasıl görüldüğünü ifade etmiş bir bakıma.
Göz herşeyi görür ama, kendisini göremez. Herşeyi görüp kendisini göremeyen göze, göz olmaya çalışmış. Bunda kızıp, çileden çıkacak ne var?
Eleştiriye katlanamadığımızı ifade etmişsiniz. Bunu nereden anladınız?. İskambil falına mı baktınız?. Hem O arkadaşa gayet medenice bir teklifte bulunuldu. Bunu art niyetli bir yaklaşım olarak algılamanız ve onu ya da kendinizi savunma ihtiyacı hissetmeniz çok abestir. Bize eleştiride bulunacak ya da özeleştiri yapmamızı isteyecek kişiler sanalda ilk iletisinde atıp tutmaya başlayanlar değil, Bizim yanımızda mücadele edecek bildiğmiz, tanıdğımız kişiler olmalıdırlar. Akıncı adlı üyeyi de bunun için toplantıya davet etmişizdir.
Gerçekten de forumunuzda çok değerli bilgiler, Türk Milletini uyandırmak, bilinç sahibi kılıp yolunu buldurmak amaçlı başlıklar ve yazılar olduğu gibi, takdir, temenni ve mağazinleştirilmiş Türkçülük ki, buna yine forumdaki bir başlıktan esinlenerek tüpçülük demek daha doğru olacaktır, tavrında yazılar da var.
Ben de şahsen; ya yazdığında bir şeye benzesin, yok bir şeye benzemiyorsa, yazılan-çizilenler bırak kalsın, düşüncesindeyim.
Kanaatimce, ne oldukları ve ne amacı güttükleri belli olan kişi ve kurumlara sövüp sayarak sanal deşarj olmaktansa, yeni yetişen gençlerimize ve kandırılmış insanımıza, onları uyarıcı ve harekete geçirici öneriler sunarak, bilinçlendirmek çok daha sağlıklı ve verimli olacaktır.
Esefle görüyorum ki bazı arkadaşlarımız, sitenin eski üyesi ve ileti sayısı çok olmak ayrıcalığına sahipler aynı zamanda, daha demokrasi ile cumhuriyeti, suçu işleyen elle suçu işleten beyini, maşayla maşayı tutan eli ayırtedebilmekten yoksunlar.
İyi bir gözlemci ve okuyucu olduğum için burada yazılanların hemen hepsini biliyorum.
Bir çok yazar arkadaş ısrarla sonuçlarla değil, sebeplerle; olaylarla, kişilerle değil asıl şer odaklarıyla uğraşmak gerektiğini dile getirdiklerinde, onlara karşıda tepkilerin olduğunu da hatırlıyorum.
Maşayı keser koparırsın, başka bir maşa çıkar; iti, çakalı yok edersin, yenisini ortaya sürerler; ama maşayı tutan eli; iti, çakalı, kürdü ileri süren bedeni yok edersen, bir daha karşına ne maşa çıkar, ne it, ne çakal, ne de kürt...
İşte anlatılmak istenilen bu kadar basit.
Bu kadar basit bir nüansı anlamayanlara da, bırakın Türkçü değil, tüpçü denilsin!
Sizde şu an burada kendinizi deşarj etmektesiniz. Aynı biraz önce eleştirdiğiniz sanal magazain Türkçüleri gibi... İletisi sayısının fazlalığı-azlığı, Üyelerin eskiliği-yeniliği bu hususlar önemli değildir. Otağımızın seviyesi, kalitesi de gayet yüksektir, daha da iyi olacaktır. Yöneticiler olsun, diğer üye olan Andalarımız olsun nasıl daha iyi yerlere getiririz bunun için çaba sarfetmektedirler. Eksiklikler, aksaklıklar elbet olcaktır.Herşey bir anda düzelmez. Elimizde sihirli değnek bulunmuyor. Buna rağmen bu çabaları fedakarlıkları görmezden gelip beğenmeyen, oturduğu yerden eleştirmeye kalkanlar olursa da yapacak birşey yok. Sanal Dünyada seçenek bol, istediği yere gidebilir. Velevki hala gösterilen çabayı, verilen emekleri hala oturduğu yerden hiçbir katkı sağlamadan eleştirenler çıkar. Asıl Tüpçü onlardır. Başkası değil.