Gönderen Konu: SOHBET..  (Okunma sayısı 2781 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı YANLIZ KURT(2)

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 81
SOHBET..
« : 02 Kasım 2007 »
öncelikle tüm dava arkadaşlarıma iyi akşamlar demek istiyorum.
sizlerinde bildiği üzere milletimiz ve ülkemiz kurtuluş savaşından bu yana böylesine zor günler yaşamadı ve bu kadar umutsuzluk ve çaresizlik içine düşmedi..
Dışarıdan biri, yani bizim gibi düşünmeyen biri bunu okusa "hadi canım o kadar da değil, abartıyosun" diyebilir.
Ama bunca alanen oynan oyunları görmemek için kör olmak lazım.
Hoş , ülkemizde "gönül gözü" görmeyen o kadar çok insan var ki..
neyse
aslında bu konuyu açmamın asıl sebebi:
uzun bi süredir bu ortamdayım, uzun bir süredir sizler gibi bu kutsal davaya kafa yormaktayım ve doğduğumdan beri şükürler olsun bu benlik içerisindeyim.
kimi zaman bakıyorum bir çoğumuz "heyecanın" vermiş olduğu duygular çerçevesinde nereden başlayacağını bilemiyor.
okuyorum bazen , görüyorum ki bazı üstatlarımız nasıl bir yol haritası çizeceğinden emin ve gerçekten sağlıklı bir şekilde düşüncelerini belirtiyorlar.
bazen bakıyorum kendi aramızda fikir ayrılığına düşüyoruz, doğaldır.
ama sonuçta emellerimiz aynı,düşüncelerimiz bir yerde kesişiyor.
fakat inanın ki bana bir çıkmazda gibiyiz
nereden başlıyacağımızı bilemiyoruz
belki sabredemiyoruz
belki imkanımız yok
ama şunu bilin ki çaresiz değiliz
meşhur bir söz vardır bilirsiniz : "çeresizseniz, çare-sizsiniz."
asıl sorun ne biliyomusunuz?
sabırsız olmak.
yolumuz gerçekten çok engebeli
engel o kadar çok ki
gözümüze büyük geliyor belki
merdivenler çok dik
ağır ağır çıkmak gerekiyor olabilir.
önemli olan bir yerlerden başlayabilmektir.
mesela "Ankara toplantısı" bir başlangıçtır aslında
bu toplantıyı belirli aralıklarla başka toplantılar izleyebilir.
kenetlenmek lazım arkadaşlar
inanmak lazım bir de..
ben şahsen gelemiyeceğim o toplantıya
malum hepimiz bir şeylerin kavgasına düşmüşüz
ama dedim ya bir şey başlarsa ve en önemli inanlırsa devamı gelir elbet
bize gerçekten inanan adamlar lazım arkadaşlar
ve gerçekten bir şeyler yapabilecek , bıkmadan usanmadan yorulmadan yapabilecek insanlar lazım.
burada ben ölürüm bu dava için demek kolay
herkez gelir yazar ne var ki bunda?
ama iş icraata geldimi aynısını yapabilecekmisin?
işte bunu yapabilirsen o zaman tamamdır bu iş.
gerçekten bir grup halini aldığımız zaman,
merkezdeki bir arkadaş acilen seni çağırdığında,
özel arabana atlayıp gelebilecekmisin?
yoksa akşam harcadığın paraya yanıp "benzin param yok usta" deyip sallayacakmısın?
bu en ufak örnek aslında
ama bir çok şeyi anlatıyor.
tabi anlayana.
kimse beni yanlış anlamasın
burada tanıştığım(?) tüm arkadaşlarım azimli insanlar, inanıyorum
elbet bir şey yaparlar
niye yukarı soru işareti koydum biliyomusunuz
"tanıştığım" demişim ama
söz gelimi demişim
buraya gelip yazan,çizen sonrada giden arkadaşlar hiç merak etti mi:
"ya burada benim gibi düşünen bir çok kardeşim var. necidir nedir neyin nesidir?
hiç güzel bir arkadaşlık kurmaya çalıştı mı?
şahsen ben de yapamadım öyle bir şey
ama geyik sitelerinde, msn lerde sohbetimize doyum olmuyo değil mi?
hepimiz şapkamızı önümüze alıp bir düşünelim
eleştirebilelim kendimizi.
sadece yaptığımız şey: buraya gelip "Tanrı Türkü Korusun,Türk Irkı Sağolsun" demekten ibaret aslında
ya da buna benzer şeyler
Türk Irkı Sağolsun da
nasıl sağolsun?
sen sağolması için ne yaptın Allah aşkına?
söyle bana
buraya gelip yazıp,okumaktan başka ne yaptın?
tamam hepimiz ekmek kavgasına düşmüşüz
işimiz gücümüz var
ama sen Türklüğünü, düşündüklerini,okuduklarını gerçek yaşamında yaşayabildin mi?
bilgisayarı kapattıktan sonra onlar da uykuya mı yattı?
bence biraz öyle oldu
unutmayın bu ülke beş kuruş parasız kurtarıldı
aslında hepimiz birilerinden bir şey bekliyoruz değil mi?
hep hazıra konmaya alışmışız acı ama gerçek
biraz da işin ucundan tutsak ne olur sanki?
şimdi bir çok kişi diyecek "görev verildi de yapmadık mı"
sürekli sana bir şeyler denilerek hareket etmeye de alışmışız
üretmeyi bilmiyoruz arkadaşlar
üretmek şart
çalışmak şart
her şey bir anda sihirli değnekle olup bitmez
çabalamak şart
hayatın her alanında göstermek şart
kalıplaşmış sözlere herkezin karnı tok atık
bilin bunu
kendiniz de söylüyorsunuz
ama o iki kelimenin derinlerine iniyormusunuz?
bir şeye inanıyorsunuz
iyi güzel
ama bunun için ne yapıyorsunuz?
mesela Türkiye Türklerindir diyoruz
içinde milyonlarca anlam barındıran bir cümle
peki biz bunun için ne yaptık arkadaşlar?
yarın öbür gün bu kelimenin anlamı kalmayınca elden bir şey gelir mi?
dedim ya elbet bir yerlerden başlamak lazım
bugün açılan başlıklarda okuduğum fikirler güzel
ama bir eksik var
bu fikirler daha sonraki aşama
daha önceki aşamaya başlayamazsak
sonrası karanlık bir yoldan başka birşey değildir
ellerimiz klavyeden kalkmalı artık
beyinlerimizde, düşüncelerimizle hareket etmek şart
ama gerçek düşüncelerle
bir ütopya vardır
"zekasınla ve aklıyla hareket eden her zaman başarılı olur ve amacına ulaşır..şiddetle hareket eden bu başarıya ulaşması zordur."
ya da en azından şunu diyebiliriz
"zekasıyla hareket eden kendisine hiç bir zarar gelmeden başarıya ulaşır. ama şiddetle hareket eden başarıya ulaşsa bile, pek uzun ömürlü olmaz başarısı ve mutlaka kendi de zarar görür."
kendimize sıfır zarar vermek varken,zekamızı kullanmak varken eli kolu bağlı oturmanın hiç bir anlamı yok
bir şiir var Başbuğ Atatürke atfedilmiş:
sözlerinden bir kısım:
"...laboratuarlarda sabahlayın,kahvelerde değil"
.........
beni anlamışsınızdır umarım isimlerini ,cisimlerini bilmediğim, yüzlerini dahi görmediğim dava arkadaşlarım
gerçekten ciddi olanlar anlar beni
diğerleri de her yazıda olduğu gibi önce okur , belki bir teşekür eder
ve gider
ismi de  (rumuzu) burada hatıra olarak kalır..
.......................................................................
sormak veya söylemek istediğiniz bir şey varsa buyrun
herkez düşüncelerini belirtsin
Toros dağlarının tepelerinde tek bir Türkmen evinin bacası tüter halde kalmış ise, ben bu milletten umudumu kesmem, bayrağımı göğsüme sarar, milletimin istiklali uğruna ölürüm!