Kıbrıs'ı tanımadığınız için utanmıyor musunuz?"

[motun yabgu]

Kıbrıs'ı tanımadığınız için utanmıyor musunuz?"
Putin, Avrupa'ya karşı KKTC'yi bir Türk gibi savundu..

14.02.2008 16:50
Avrupa ülkelerini, KKTC ile Kosova’ya yaklaşımları konusunda çifte standart uygulamakla suçlayan Rusya Devlet Başkanı, Kuzey Kıbrıs aslında 40 yıldır bağımsız. Niye tanımıyorsunuz? Avrupalılar, bundan utanmıyor musunuz?” dedi.

Kremlin’de düzenlediği yıllık basın toplantısında Kosova’nın statüsü konusuna değinen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu bölgenin bağımsızlığını tanımanın ahlaka aykırı ve yasa dışı olacağını söyledi.

Kosova’nın bağımsızlığını tanımayı planlayan Avrupa ülkelerinin çifte standarttan utanç duymaları gerektiğini söyleyen Putin, “Kimseyi gücendirecek bir şey söylemek istemiyorum. Ancak Kuzey Kıbrıs aslında 40 yıldır bağımsız. Niye tanımıyorsunuz? Avrupalılar, çifte standart uygulamaktan utanmıyor musunuz?” diye konuştu.

Putin, Gürcistan’dan bağımsızlığını isteyen Abhazya ve Güney Osetya ile Moldova’nın ayrılıkçı Trans-Dniester bölgesini örnek gösterdi ve Kosova’nın ayrılma nedenini sordu. Putin, “Burada bir ayrıcalık yok ve bunu herkes gayet iyi anlıyor” dedi.

AGİT’E DE SERT ÇIKTI

Basın toplantısında, 2 Mart’ta yapılacak devlet başkanlığı seçimine gözlemci göndermeyi reddeden Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nı da eleştiren Putin, AGİT üyesi olarak sorumluluklarını yerine getirdiklerini, ancak teşkilat içindeki bazı grupların Rusya’ya, nasıl davranması gerektiğini öğretmeye çalıştığını söyledi.

“Bırakın karılarına lahana çorbası yapmayı öğretsinler” diyen Putin, baskılara boyun eğmeyeceklerini kaydetti.

AGİT, Rusya’nın yapılacak çalışmalara kısıtlama getirmesini gerekçe göstererek seçime uluslararası gözlemci göndermeyeceğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, Putin’in yerine aday gösterilen Başbakan Yardımcısı Dimitri Medvedev’in kazanmasına kesin gözüyle bakılan seçimin demokratik normlara uygun yapılacağına kuşkuyla bakıyor.

    Köylü Putin bile,siyaseti ögrendi,biz ögrenemedik,simdi biri cikip deseki,ey putin,birak bu bayat numaralari,yemezler,sen önce,ermenilere isgal ettirdigin,karabagin,hesabini ver.
Ey milletler hapishanesinin,basgardiyani,avrupanin utanmazligini,bir kenara birak,taniyiver KKTC yi,sözlerinde samimi olduguna inanalim TTK

[KILIÇARSLAN]

 Putin KKTC yi bu kadar düşünüyorduda yıllardır niçin tanımadi madem.Sadece Sırbistan ın çıkarlarını korumak için KKTC kozunu kullanıyor...

[ilteris9]

Sayın Putin mâdem KKTC'nin tanınmasını istiyor, işe kendisinin tanımasıyla başlasın.

[KILIÇARSLAN]

 Muhtemelen Putin Kıbrıs Türkünü çok düşündüğü için S 300 leri Yunanistana sattı...

[ilteris12]

     Ülkemiz medyasında pek yayınlanmasa da Vilademir Putin, Rus halkı tarafından oldukça sevilen ve saygı gören bir liderdir. Özelliklede Yeltsin döneminde para ihtiyacından dolayı özelleştirilen kurumların ya millileştirilmesini yada Rus devlet politikalarına hizmet edecek Rus asıllı iş adamlarının eline geçmesini sağlayarak Rusya'nın tekrar dünya gücü olmasını sağlamıştır.

     Putin Avrupalıların kendilerine has dayatmacı politikalarından nefret eden ve her defasında Avrupa politikalarının eleştiren bir yapıya sahiptir. Avrupa parlementosunun ukalaca yaptıgı kimi yorumlardan biz Türkiye olarakta coğu zaman rahatsız olmuşuzdur. Demokrasi ve insan hakları aldatmacalarıyla başka dünya ülkelerine pisikolojik baskı uyguluyarak sindirmeye çalışan AB li ülkeler karşısında Putin, bu ikiyüzlü politikalara karşı sert muhalefet yapmasıylada tanınır.

    Putin'in Kuzey Kıbrıs'la ilgili açıklamalarıda, sadece Avrupa Parlementosuna (AP) karşı olan muhalif tavırlarının ürünüdür. Elbette Kıbrıs Türkünün bağımsızlığı Putin'in pekte umurunda olan bir konu değildir. Ancak AP'nin iki yüzlü politikalarını  eleştirme noktasında iyi bir koz olarak gördüğü bu meseleyi dillendirmesi yine kendi milli menfaatleri doğrultusunda politikalar üreten Putin'in sadece kıvrak zekasının bir ürünüdür.

    Geçtiğimiz yıllarda AB üyelesi ülkeler Rusya'yıda AB bünyesinde görebileceklerini söylemişlerdi, ancak Putin herzaman olduğ gibi yine AB ülkelerini terslemiş ve '' AB'den tarafımıza gelecek teklifi sadece değerlendiririz'' diyerek konuyu geçiştirmişti. Bunu hazmedemeyen üye ülkelerin devlet başkanları Yakın zaman öncesinde Putin alehtarı söylemlerle gündem yaratmışlar ve Putin'i ''anti-demokratik'' politikalarından dolayı eleştirmişlerdi. Ancak Rusya bu eleştirilere karşı Avrupanın muhtaç olduğu GAZ vanalarını kısarak cevap vermiştir. Yine aynı dönemde sözüm ona tanıtım amacı ile uzun menzilli füze bataryalarını Avrupalıların burnunun ucuna dikerek gövde gösterisinde bulunmuştur. Ruslar, tamda İrandaki nükleer santral tartışmalarına denk gelen bu dönemde Genel kurmay başkanlığınca yaptıkları açıklamada; ''Rus halkının refahı için elimizdeki tüm gücü kullanabilme kararlılığındayız'' diye açıklamalarda bulunarak adeta Avrupaya kendi işinize bakın demekteydiler..

    Rusya bu politikalarıyla yine bölgesinde DOKUNULAMAZ bir güç olduğunu tüm dünyaya hissettirmiştir. Rusya devlet başkanınını geliştirdiği bu ''milli'' politikaları ibretle izlemek gerekir ancak, bu politikaların bizlere hiç bir faydası yoktur, aksine burnumuzun ucundaki Rusyanın güçlenmesi, Rusların, tekrar Orta asyadaki hakimiyetini perçinlemekten başka bir anlam ifade etmemektedir.

    ABD karşıtlığının neticesinde kendisine yeni ''ABİLER'' aramaya çalışan halkımızın, Rusya'ya AB-ABD karşıtlığı tutumundan dolayı savgiyle bakıyor olmasıda ayrıca hazin bir durumdur. Ne İran nede Rusya Türk'e dost olacak şerefe sahiptirler. Türk insanı gücü dışarıda aramakla kendisine kötülüklerin en büyüğünü yapmaktadır.

Köylü Putin bile,siyaseti ögrendi,biz ögrenemedik

   
     Putin'e köylü diyerek eleştirmek hatalı olacaktır. Putin uzun yıllar KGB şefliğinde bulunmuş ve daha devlet başkanı olmadan devletinin yönetim kademelerinde oldukça ciddi başarılar göstermiş ve belkide Rus tarihindeki En değerli DEVLET adamlarından biridir. Ağzını her açtığında halkı tarafında hayranlıkla dinlenen ve oldukçada kültürlü bir insandır.

Batılı ülkeler, Putin’in yerine aday gösterilen Başbakan Yardımcısı Dimitri Medvedev’in kazanmasına kesin gözüyle bakılan seçimin demokratik normlara uygun yapılacağına kuşkuyla bakıyor.

     Batılı ülkeler yine kelime oyunları yapıyorlar. Medevedev, Putinin yerine aday gösterilen adam olmaktan ziyade Putin'in yerine ATIYACAĞI adamdır.

   Medvedev V.Putin'in en yakın çalışma arkadaşıdır ve yıllarca Putin'e sadık kalmış bir politikacıdır. Rus Anayasası, devlet başkanlığına sadece iki kere seçilebilme hakkı tanımaktadır. İkinci kez devlet başkanı seçilmiş olan Putin'in elinde bu anayasayı değiştirebilme hakkı olmasına rağmen değiştirmemiş ve Devlet başkanlığına üçüncü kez aday olmanın DEVLET adamlığı anlayışına ters geleceğini bahane ederk aday olmayacağını, kendisinin yerine de Medvedev'in başkan seçilmesi gerektiğini zaten açıklamıştı.

   Devlet başkanlığını bıraktıktan sonra Medvedev'i ve dolayısı ile Rusya'yı sessizce yönetmeye başlayacak olan Putin, Anayasaya göre görevini Medvedev'e devrettikten kısa bir süre sonra yapılacak yeni seçimlerde, eğer isterse tekrar aday olarak yine fiilen devletin başına geçebilme hakkınada sahiptir.

[tungatonyukuk]

Klasik Rus oyunu taktiği...

Bunlar Ezelde Düşmanımızdı halen düşmanımız.

TTK.

[ilteris9]

Muhtemelen Putin Kıbrıs Türkünü çok düşündüğü için S 300 leri Yunanistana sattı...

Putin o sırada cumhurbaşkanı değildi.

[ilteris12]

   
Erdoğan'dan Putin'e teşekkür
Avrupa Birliği'ni Kıbrıs konusunda iki yüzlü olmakla suçlamıştı.

17.02.2008

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in KKTC konusunda Avrupa Birliği’ne yönelttiği iki yüzlülük suçlaması için teşekkür edeceği öğrenildi.

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında dış politikadaki gelişmelere ilişkin kurul üyelerine bilgi veren Başbakan Erdoğan, Avrupa Birliği’ne ‘Kuzey Kıbrıs 40 yıldır bağımsız. Niye tanımıyorsunuz? Çifte standart uygulamaktan utanmıyor musunuz?’ diye çıkış yapan Putin’i telefonla arayarak, teşekkür edeceğini söyledi.

BU BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

PUTİN’İN yaptığı açıklamaları öven Başbakan Erdoğan’ın ‘Putin’in KKTC’nin tanınması konusunda yaptığı son açıklama bizim için çok önemli bir gelişme. Hem dünyadaki gelişmeler hem de dünya standartları için çok önemli. Kendisini arayarak, teşekkür edeceğim. Ayrıca Kıbrıs’ın tanınması konusunda da desteklerini isteyeceğim’ dediği öğrenildi. Putin, KKTC’yi tanımayan AB’ye sert çıkarak ‘Kuzey Kıbrıs aslında 40 yıldır bağımsız. Niye tanımıyorsunuz? Avrupalılar, çifte standart uygulamaktan utanmıyor musunuz?’ demişti.

Üçlü zirve iptal
Erdoğan Türkiye'yi AB'ye istemeyen Merkel ve Sarkozy ile görüşmeyecek.

16.02.2008 09:35

Başbakan Tayyip Erdoğan, AB yolundaki tıkanıkları gidermek amacıyla Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yapmayı planladığı üçlü zirveyi iptal ettiğini açıkladı.

Erdoğan dün akşam yapılan AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına katıldı. Toplantıda söz alan üyelerden Ayşe Böhürler, “Sayın Başbakan, türban konusunda medyaya ve Almanya Başbakanı’na karşı sert çıkışlar yapıyorsunuz, bu da önyargılar oluşturabilir” diyerek, ince eleştiri yaptı.

Erdoğan, son dönemde Türkiye karşıtı bir tutum sergileyen, entegrasyon ve asimilasyon konusunda farklılık gözetmeyen Almanya Başbakanı Angela Merkel’i anlayamadığını söyledi. Erdoğan, “Merkel, samimi olmayan bir tutum içinde. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy de içeride ve dışarıda çok farklı konuşarak, Türkiye’nin AB sürecine samimi bir tavır sergilemiyor. Bu koşullarda üçlü zirve yapılmasına gerek yok. Bunu Almanya’da görüştüğüm Merkel’e de ilettim” diye konuştu.

Erdoğan’ın açıklamaları, üçlü zirve projesinin iptal edildiğini de ilk kez ortaya koymuş oldu.

SENİ NASIL SIKIŞTIRDILAR

Başbakan Erdoğan, Ayşe Böhürler’in geçen gün çıktığı televizyon programını kendisinin de seyrettiğini belirterek medyaya yüklendi: “Sizi orada nasıl sıkıştırdılar gördüm. Medyanın derdi mutabakat değil, medyanın derdi başka. İstedikleri mutabakat, kendi istediklerinin olmasıdır. Böyle mutabakat olmaz.”

Erdoğan, türban sorununu çözmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını, Meclis’te gerekli mutabakatın olduğunu kaydetti.

KARAR BEKLENECEK

3 saatlik toplantıda, MHP ile varılan mutabakatın devam edeceği belirtilirken, buna karşılık öncelikle Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak kararın beklenmesi kararlaştırıldı. Mahkemeden karar çıkmadan YÖK Yasası’nın Ek 17. maddesinde yapılacak değişiklğin hem hukuki hem de siyasi açıdan doğru olmayacağının vurgulandığı toplantıda, kararın ardından MHP ile yeniden temasa geçilmesi görüşü benimsendi.


ALINTIDIR..

[motun yabgu]

En az imralidaki it kadar sayin erdogan,takiye yapiyor,inanmayin.Rusyaya tesekkür etmekle,kendini aklayamaz,yaptiklari hainliklerin hesabini verecek TTK

[ilteris12]

En az imralidaki it kadar sayin erdogan,takiye yapiyor,inanmayin.Rusyaya tesekkür etmekle,kendini aklayamaz,yaptiklari hainliklerin hesabini verecek TTK

       Akp'nin AB Konusunda da takiye yaptığı zaten bizlerce bilinen bir gerçektir. AKP tarafından yürütülen AB sürecinin asıl amac;, Bu sürecin, demokratikleşme adına devrim yasalarıyla birlikte anayasadaki kimi değiştirilemez nitelikteki yasaların değiştirilmesi veya içinin boşaltılması adına iyi bir ''kılıf'' rolü oynamasındandır. Demokratikleşme adına çıkarılan malum vakıf yasaları ve benzeri bir çok yasa sırf devrim kanunlarının zayıflatılması adına çıkartıldığı gün gibi ortadadır. Bu işin kılıfıda ''AB üyeliği adına atılan adımlar'' olarak nitelendirilerek halkımız uyutulmaktadır.

      Düne kadar ağzında salya sümük ''bunlar hırısriyan birliğidir'' diyerek inleyenler elbette iki günde AB sevdalısı olacak değillerdi. Ancak milli görüş çizgisinden gelen bu yılanlar bu gün asıl yüzlerini yavaş yavaş göstermeye başlamışlardır. Her türlü takiye ile tek düşman adlettikleri Atatürk cumhuriyetinin dibini oymaya, içini boşaltmaya son sürat devam etmektedirler.

      Laik cumhuriyet karşıtı AKP'nın liderliğinde ülkemizin rotasının AB'den çeviriyor olmasının ardındaki gerçeği iyi kavramak icapetmektedir. Rusya devlet başkanının sözlerini memnuniyetle karşılayanların, yarın AB haricindeki alternatfleri tartışmaya açacak  olmaları kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak bu iktidarın AB harici ne gibi alternatiflerin peşinden koşacak olduklarnıda anlamak güç olmasa gerek..