(Kendi yazdığım bir şiir umarım beğenirsiniz, devamı gelecek...)
TÜRKÇÜ RUHUN SIZINTISI
Türkçü genç!
Bekleme madalya, isteme berat, nişan.
İşkence izlerin yeter. İşte budur; şeref,şan.
Savaş var, Türkoğlu! Giy miğferi, zırh kuşan.
Zırhın senin imanın, tören ve dilin şu an.
Türk yurdunda tek dil; o mukaddes Türkçe’dir.
Senin sancağın Kürşad, düşmanınki che’dir.
Düşman uzakta değil! Senle iç içedir.
Ey Türk, vurduğun tokat halen yanağındadır.
Çanakkale silinmez, haçlının dimağındadır.
Yiğitlik senin mayanda, hamurunda, yumağındadır.
Tarihte bir Türk var, bir de diğerleri.
Kerkük, Musul, Tuna kutlu Turan elleri.
Uğraş verip almalı kaybedilen yerleri.
Kimi it, kimi çakal. Türk; ezelden börüdür.
Kürşad, Alparslan, Yavuz genlerinde diridir.
Hele bir Fatih var ki; yerde gemi yürütür.
Soyun işte budur; Çin’e duvar ördürür.
Batı denen adiye hala kâbus gördürür.
Bu satırlar ruhumda kopan fırtınanın sesidir.
Memleketim yanarken göğe çıkan isidir.
Ne bu satırlar şiir, ne de ben bir şairim.
“Haine merhamet olmaz!” ben töreyi bilirim.
Bu satırlar; Türkçü ruhun bitmez sızıntısıdır.
Elzem bir davanın kutsal sıkıntısıdır.
Atabey Türksoylu 15.11.2007