İslamiyete Hakaret eden AKPliler(alt kalırlar mı?)

[Semerkand_Baran]

Denizlide yayınlanan vede 10 bin adet basılıp bedava dağıtılan bir kitapta başbakan Erdoğan peygamber ilan edildi.
Servergazi Beldesinde oturan ev kadını Fatma Durmuşun yazdığı, Mahmut Korukun yayımcılığını üstlendiği `İlahilerle Hakka Çağrı adlı kitapta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın peygamber gibi gösterilip, ona karşı gelmenin Allaha karşı gelmeyle eş olduğu iddia edildi.
İşi dahada ileriye götüren kitabın yazarı başbakana karşı çıkanın Allaha karşı çıkmak olduğunu söyledi.
179-182 Sayfalar `Tayyibim isimli şiirden:

-Nerede hürriyet, cumhuriyet. Bütün taşıdıkları kötü niyet. Sade başörtüsünde vardır diyet. Suçun şiir değil dini yaşaman. Nerede dini hür vicdanı hürler. Atatürkün yolunda yürüyenler, okullardan kızları kovuyorlar. Suçun şiir değil, dini yaşaman. Halkçılık, insan hakları nerededir. Nerededir imam hatipliler, kurslar. Okusa da işe alınmaz bunlar. Suçun şiir değil, dini yaşamak. Tayyibim nerededir bu eşitlik. Bütün sevdikleri sarhoşluk, pislik. Deniz kıyısından bizler tiksindik. Nüfus cüzdanımızda dinimiz İslam, yaşayışta dinimiz Hristiyan. İş vermezler sonra mecbur yaşaman. Böyle yapanlar askeriyeymiş derler. Oradaki erler de bizim erler. Askeriyemiz yapmaz böyle şeyler. Nerede Necmettinler, Menderesler. Şart koşmuşlar leylek gibi açmayı, sindirmişler bunlar bizim atalarımızı. Oğlanla kız okurlarsa beraber, Sokaklar atılan çocuklarla dolar. Pamukla benzin ateşte durmazlar. Şuçun şiir değil, dini yaşaman. Tayyip Allah yolunun bekçisidir. Tayyibi üzmek Allahı üzmektir. Sevenlerini üzmek de aynıdır. Suçun şiir değil, dini yaşaman.

eski bir haber olmasına rağmen,konuyu açma gereği duydum.Tüm Atatürk'çü Türk'çülere esenlikler!

[Kangal]

Bugün sözde milli görüşçülerin ve sağ grupların dini motifleri abartılı bir şekilde kullanmasının altında yatan gerçek nedenin ticari gelir olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. İslamın son derece radikal ve katı kuralları çevçevesinde hareket eden siyasi anlayışaların amacı malumunuz yine ticari gelir elde etmektir. 

Uzun bir süre İslami rejim altında yönetilen bir milletin bu zehri üstünden atamamasından dolayı en kısa ve karlı yol İslami motifler olarak ortaya çıkmaktadır. Nüfüsunun yarısı yeterli eğitimi almamış toplumlarda bu trajedi çok rahat bir şekilde kendisini gösterir. Hatta bunu kesin olarak söylebilirim ki tüm İslam coğrafyasında tüm siyasi rejimler bu yol ile ayakta durmaktadır. Dinin kendisinden midir ? Yoksa onu idrak edecek insanların zayıflığı mıdır ? Bilemem ama İslamiyet geri kalmış toplumlar benimsenen bir dini anlayış olmuştur. Ve bu yönde varlığını devam ettirmektedir.

Ülkemizin koşulları da diğer İslami coğrafyalardan pek te farklı değildir. 2008 yılında bile hala dini motifler sayesinde iktidara gelen siyasi partliler de bunu ortaya açıkca koymaktadır. Bilimin ve teknolojinin ışığından uzak hala bir pez parçasını tartışıyor olmakta ne derece acınası durumda olduğumuzu anlatır sanırım. İslam coğrofyasının şiddetle eleştirdiği batı, bugün her türlü çağdaşlaşma hamlelerini atarken İslam coğrafyası ve Türkiyemiz hala cehaletin en kara örneklerini segilemek ile meşguldür. İslamın günümüz koşullarında değerlendirilememesi, gerekli reformların yapılmaması ve  hatta en önemlisi olan arap milliyetçiliğini üzerinden atamamış olması bizleri bu süreçlere getiren en önemli etmenlerin başında gelmektedir. Tüm müslümanların gururla söylediğini '' kitabımız hiçbir değişikliğe uğramamıştır ve hala  peygamber efendimizin zamanındaki gibidir'' sözü ne derece mantıklıdır tartışılır. Çağa ayak uydurmamayı bir gurur tablosu olarak görmekte bu insanların hala cehaletin pençesinden kurtulamamış olmasına sadece bir örnektir. Bu yüzdendir ki bir tane sanayisi gelişmiş, ekonomisi güçlü ve hatta insanlarına insanca bir yaşamı vaad etmiş bir tek islam ülkesi bile yoktur. Olamazda, olmasıda imkansızdır. Neticede 1500 yıldan beri bir arpa boyu bile yol alamamış bir anlayış bunda sonrada daha iyi olacağına inanmıyorum aksine daha da çığırında çıkacağına inanıyorum. Dünya da kabul gören en modern İslam ülkesi Türkiye dir. Türkiyemiz bile hala bu cehaletle amansız bir mücadele veriyor olması karşımızdaki tabloyu bir kat daha karamsarlaştırıyor.

Sonuç olarak İslamın sözde savunucuları ve onu hala basit bir şekilcilik olarak yorumlayanlar bizim en büyük düşmanımızdır. İslam üzerinden nemalanıp okyanus ötesinde yaşayanlar da bu düşmanların en azılılarıdır. Tüm bunlardan sonra hala İslamın Türk budununa hayırlar getirdiğinede ve getireceğinede ben, şahsen kesinlikle inanmıyor. Bu iş böyle gittiği sürece de bu ve benzer haberleri daha çok görürüz diyemiyorum çünkü bir an gelecek ki her şeyden önce Tanrı yeryüzündeki askerleri olan biz Türkleri cezalandıracaktır ! Töreye ihanetin bedeli de bu olsa gerek...