Yeni Dönem Türk Edebiyatı İçin Türkçülere Öneri
Yeni çağ Türk Edebiyatını , özellikle Anadolu'da olmak kaydıyla " şiir " başlığı altında , kültürel ve milli zevklerini kötü yönde etkileyen bir "yazı" türü ortaya çıkmıştır. Kafiyesiz ve duraklamasız yazılan ve Türk Milletinin beğenisine sunulan bu tip yazılar , milli zevklerimizi , geleneklerimizi ve edebiyatımızı oldukça kötü etkilemiştir.
Türk gençleri , şiirin ahengi ve güzelliğinden uzak , gayet basit ve her duygunun alelade anlatıldığı , edebi sanatların neredeyse kullanılmadığı bu yazı türünü kesinlikle " şiir ve serbest şiir " başlıkları altında yazmamalı ve tahlil etmemesi gerekir. Fakat ne yazık ki , ediyor.
Yeni çağ Türk edebiyatında , duraklamasız ama kafiyeli şiirlere " serbest şiir " denir. Bir cümle topluluğu , alt alta geliyor diye her yazı "şiir özelliği taşımaz". Bu toplum olarak zevkimizi körelten ve edebi yönden bizi geriye götüren bir unsur olur ki ; bu yönden çok tehlikeli ve zararlıdır. Serbest şiir olarak yazılan yazılara " Milli kültürü sindirmiş şairler tarafından " düzene oturtulmuştur zaten. Bunlara örnek olarak bir kaç tanesini yazıyorum ;
Yavuz Bülent Bakilerin bu şiirleri "serbest şiire " birer örnektir ;
Ellerin neden soğuk,üşümüş müsün?
Gerçek misin,düş müsün?
Kar mı yağdı sokaklara,rüzgar mı esti?
Üşümüş müsün?
Odaları bir büyük sessizlik almış
Anladım ki artık her şey masalmış.
Dudakların açık kalmış.
Gülmüş müsün?
Antepli Şahin şiiri ;
Ben Antepliyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omuzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.
Hey, hey! Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına inat köprü başında
Memleket Türküleri çağıracağım.
Fakat Orhan Veli Kanık'ın " Denizi özleyenler için " gibi serbet şiir altında tahlil edilen "YAZISI" asla ve asla Türk Edebiyatının geleceği ve milli zevklerin ileriye gitmesi için şiir olarak değerlendirilemez ve değerlendirilmemelidir.
Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
Bakar ağlarım.
Benimde nadiren yazdığım bir yazı türü olan bu tür yazıları şiir başlığı altında değerlendirmeyelim ve yazmayalım. Bunları " metin türleri " altında , " şiirimsi " olarak nitelendirelim ve bunların şiir olmadığını bilelim. Osmanlı döneminde " aruz" Türk dilini yabancılaştırarak nasıl zarar verdiyse , " serbest şiir " adı altında yazılıp , Türk edebiyatını basitleştirip , Türk gençlerini " Türkçenin güzelliklerinden " uzak tutan bu tür yazılarda o nispette zararlıdır.
Bu tür yazılara yeni dönemde edebiyatımıza girmiş ve yaygınlaşmış olması nedeniyle , çıkartmak şuan için mümkün değilse de, bunların şiir olmadığını duyurup , gençlerimizin şiir yazıyorum diye bunları yazmasına set vurmak için ," şiire benzeyen " kelime manasıyla " şiirimsi " olarak tanımlamak ," Milli bir duruş olacaktır".
Ahmet Yavuz Yetim