Türkiye'de bazı kavramların çarpıtılmasından, fenomen haline gelmiş belli olguların küresel güçlerin çıkarları doğrultusunda değiştirilmesinden kaynaklanan rahatsızlıklar varsa bunların çözümü Zeigeist ya da benzeri akımlar olamaz. Ne ilgisi var derseniz Türkçü otağda bu tür bir paylaşımın yapılma nedeninin Batı güdümlü, koynunda haç saklı, işbirlikçi islâmcıların yurdumuzu soktuğu zor durumdan kaynaklandığını düşündüğümdendir. 300.000 in üzerinde gönüllüsü olduğu ileri sürülen Zeigeist'in komplo teorisi üretmekten başka ne işe yaradığını, dünyada var olan hangi olumsuzluğu giderdiğini doğrusu bilmiyorum, bir Türkçü olarak dünyanın geri kalanının saadeti ya da komünal bir yaşamın getirileri ile ilgilenmiyorum. Uluslar arasındaki simbiyotik anlayışına bir noktadan sonra hayır ama bilim ve toplumumuz arasında ki simbiyotik ilişkinin geliştirilmesine evet diyorum.
On yıl kadar önce Frederic Vester'in yeni bir ''hayatta kalabilme'' modeli alt başlığıyla sunulan ''Sibernetik Toplum'' adlı kitabını edinerek okuyup anlamaya çalışmıştım. Aşağı yukarı Zeigeist ile aynı bakış açılarına sahip Vester'in ''Panteist tasavvufçu''! yaklaşımının yerini Zeigeist'te Ateizm alıvermiş, bu hareketin tam olarak çıkış tarihini bilmiyorum ama belki de Hegelci düşüncelerini Vester'in (ya da benzer birilerinin) bilimsel bakış açılarıyla harmanlayıp bu biçime dönüştürmüş olabilirler. Frederic Vester'in varsayım ve çıkarımlarının en azından bilimsel bir temeli var ama Zeigeist komplo teorileriyle fazlaca iç içe geçmiş kimlerin yönlendirmesiyle hareket ettiği belirsiz bir oluşum. Sizin kabul etmenizi istemedikleri bazı şeyleri, kabul etmeyeceğiniz zaten belli olan şeylerin ardına saklayarak sunmuş olamazlar mı? Ya da doğruluğuna kesin inandığınız başka bir şeyin ardına yanlışları gizleyerek yapılan bir tür bilinçaltı çalışması da olabilir.
Bizimki gibi hedef ülkelerde yıllardır lay lay lom, çiçek böcek, sözde insanseverlik tanıtımına soyunan, ulus devlet bitti çığlıkları atan soysuzları destekleyen vakıfların barındığı gelişmiş ülkelerde de durum tam tersinedir. Küresel sömürgecilerin kontrollü kaos taktikleri sonucu hedef ülkeler domino taşları gibi birer birer yıkılarak doğal kaynakları uluslararası güçlerin yağmasına bırakılmaktadır. Türkiye'de kürt açılımı diye ortaya çıkan, hakim ve kurucu unsur olan Türk kimliğini aşındırarak, ülkemiz de Türk varlığı aleyhine giderek azgınlaşan bir kimlik yarışı başlatan hükümet başının karısı Batı Trakya ziyaretin de rahatlıkla (lütfetmiş) anadilinizi koruyun ama mutlaka Yunanca da öğrenin öğüdünü verebilmektedir. (Bizde de ağlak siyasetçi kürtçe öğrenseniz ölür müsünüz demedi mi) Özetle Zeigeist denilen bu hareket, güçlünün yaptıklarını sözde sayıp dökerek aslında o gücü olduğundan büyük gösteren bir göz korkutma taktiği olabilir, karşı olduğunu ileri sürdüğü kontrollü kaos planlayıcılarının yarattığı bir girişimde olabilir. Şimdilik bu kadar. TTK.