Gönderen Konu: İFTİRA'YA DEVAM  (Okunma sayısı 4938 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kayrakan_GokBoru

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 136
    • KKGB
İFTİRA'YA DEVAM
« : 22 Nisan 2006 »
İFTİRA'YA DEVAM

Damga bir kere uruldu mu ne kadar karşı yönde yayın yaparsanız yapın etkisi geçmez.Ümmetçi M.İslamoğlu zat-ı şahaneleri Türkçülük konusunda okuduğu üç-beş haltı birbirine karıştırıp bir iftiraname yazmış.Karpuz adlı makalesinde şöyle diyor.

"Şahsen çok sevdiğim bir meyve karpuz. Yetmişli yıllarda Türkçüler siyasal hasım olarak gördükleri İslamcılara hakaret edecekleri zaman "karpuz" yakıştırmasını yaparlardı. Bir de açıklama getirirlerdi: "Dışı yeşil, ama içi kırmızı". "

Doğrusu benzetmeye sonuna kadar katılıyoruz.Şimdi yazarın elli defa çürüttüğümüz ama her zaman büyük bir eziklikle tekrar tekrar sarınılan bilgileri birbirine karıştırışını okuyalım.Sarınılan ilk yılan kimdir tahmin edin.Tabii ki Moiz Kohen.Hiç ondan bahsetmeden Türkçülük karalanılır mı?M.İ şöyle diyor.

"Bunun delili kendisini okur kitlesine "Tekin Alp" takma adıyla sunan Moiz Cohen'in (1883-1961) siyasal eğilimidir. Bilen bilir, Seres doğumlu bir Osmanlı Musevi'si olan Moiz Cohen, Türk milliyetçiliğinin fikir babalığını yapmıştır. Ziya Gökalp'in üstadıdır."

Gökalp'in yöntem olarak fikir babalığını yapan kişi evet gene bir Yahudidir,Durkheim...Ama bu işin toplumbilimi(sosyoloji) boyutundadır,Türkçülüğe vuran hiçbir yanı yoktur.Moiz Kohen'in Gökalp'in fikir babalığını yaptığı filan da yoktur.Lafa bak,hizaya gel!Moiz Kohen'in Türk milliyetçiliğinin fikir babalığını yaptığı filan da yoktur.Türk milliyetçiliğinin fikir babası diyebileceğimiz şahıs Gökalptir.Yahu kimdir bu Kohen?Yeşiller bu kadar ezik misiniz?Nedir bu adam aracılığıyla Türkçülüğe deliler gibi saldırmanız...Herkes biliyor ki Türkçülük Gökalp zamanında daha yeni yeni işleniyordu.Henüz ırkçılık kıvamına gelmemişti.Bu sebeple Türk ocağına müslüman olup Türkçe konuşmak şartıyla Arnavut,Çerkes vb.  unsurlar alınabiliyordu.Bunun dışında Türklük araştırmalarına katkısı olabilecek lakin Türk olmayan kimselerde tüzükte yazdığı üzere ocağa alınabiliyordu.Moiz denen Yahudi günoğlunun,oportünistin tekidir.M.İ'nin dediğinin aksine Kohen Gökalp'i üstad olarak görmüş daha doğrusu yanında sığıntı kalmıştır.Yazılarından bunu kolaylıkla çıkarabiliriz.Kohen hakkında yazımızı yazdık gerçi ama Atsız Atamızın sözünü yazmadan da edemeyeceğim.

"Bir de Moiz Kohen adında bir Yahudi'nin Gökalp'in tesirinde kalarak "Turan" adlı bir kitap yazması vardır ki bu da Ziya Gökalp'in tesir kuvvetini gösterir. Netekim yine bir Yahudi olan Halide Edip de Ziya Gökalp'in tesirinde kalarak "Yeni Turan" diye bir roman yazmıştır.

Büyük fikir adamları başka dinden ve milletten olanları da çevrelerine toplayabiliyorlar. Simavna Kadısıoğlu Bedreddin'in müridleri ve taraftarları arasında pek çok Hıristiyan ve Musevî vardı."


Şimdi diğer iddiaya gelelim.

"Türkiye Komünist Partisi (TKP)'ni ilk örgütleyen Turancı-komünist Sultan Galiyef'tir. TKP'nin ilk başkanı Ankara'nın karıştığı bir suikastla ortadan kaldırılan Mustafa Suphi'dir. Mustafa Suphi'yi ilk keşfeden de Sultan Galiyef'tir. Onu esirler arasında bularak eğitimini sağlamış, Türkçü bir komünist olarak yetişmesine katkıda bulunmuştur. "

Görüldüğü üzere hocamızın ağzından bal damlıyor okuduğu üç beş satırı harmanlıyor da harmanlıyor biz Atsızcıların-Gerçek Türkçülerin Galiyevcilere karşı nasıl tavır aldığını,Galiyev'in aslında Türkçülükle ilgisinin bulunmadığını,Stalin tarafından Türkçülük-Turancılık suçuyla öldürülmesinin Türkçülüğüne bir delil olamayacağını,yazılarında tipik bir beynelmilelci komünistin zihniyetini yansıttığını,milliyetçiliğe ve büyük devletçiliğe karşı olduğunu,Atsız'ın Mustafa Suphi hakkında ne düşündüğünü ve Galiyev'in Türkiye'deki Türkçü hareket için en ufak bir tesirinin dahi bulunmadığını adının Cemil Meriç'ten sonra ancak şöyle böyle 90'lı yıllarda A.İlhan sayesinde ülkemizde duyulduğunu bilmiyor.Aman bilmesin.Kimbilir bu ansiklopedik bilgileri de bilirse daha neleri birbirine karıştırıp ne ilginç iddialarda bulunacak.

"Sayın Bahçeli'nin Marx hakkındaki övücü sözleri, Ülkücü gençlerle Maocu gençlerin kucaklaşarak aynı cephede savaşacaklarına söz vermeleri, görüldüğü gibi çok şaşılacak bir şey değil. "

İşte klasik bir ülkücülük-Türkçülük eşleştirmesi....Ülkücülük nerdee Türkçülük nerdee...Gel de anlat yeşilimize...

Doğrusu biz bu yazımızın ve buna benzer onlarca yazının,kitabın yazara ulaşmayacağını,ulaşsa da umursamayacağını,Türkçülüğe yöneltilen iftiraların hep aynı tabandan aynı bayağı şekilde devam edeceğini belki Gökalp'e uydurulan o muhteşem "Kürtçülüğün Esasları" teranesinden sonra bu kez de Atsız için satır satır çürütülen kafatası muhabbetinden sonra hiç akla hayale gelmeyecek iftiralarda bulunmaya meyilli olduklarını biliyoruz,seziyoruz.

Aslında Atsız Ata bu tür pireden deve yaparak Türkçülüğü karalamaya çalışanların ruh haline güzel bir benzetme yapmıştır.

"Dünyada her asîl fikrin rezilâne istismarları olmuştur. Birinci Cihan Savaşında dünyanın birinci devleti olan tabaası arasında 200 milyon kadar Müslüman bulunan İngiltere, halifenin devleti olan Türkiye ile savaşırken Müslümanlığı istismar etmiş, halifeyi dinsiz ittihatçılar'dan kurtarmak için ortaya atıldığı propagandasını yapmıştır. Onun ünlü casusu Lavrens, Peygamber soyundan gelen Mekke Şerifi Hüseyn'i İngiliz altınlarıyla kandırarak Türkler'e ve halifeye karşı ayaklandırmıştır. Hüseyn'in oğulları ve torunları da aynı yolda yürümüşler, nihayet bunlardan Ürdün Kralı Abdullah suikastla, Irak Kralı Gazi sarhoşlukla, yine Irak Kralı Faysal ile Kral aibi Abdülillâh da ihtilâlle ölmüşlerdir. Bugün onlardan kalan tek kişi Ürdün Kralı Hüseyn'dir.

Şimdi şu sonuca bakarak "Peygamber kendi soyunun, İslâmı savunan Türkler'e silâh çekeceğinden gafildi" denebilir mi? Bunun gibi Ziya Gökalp'in Türkçülüğüne de Yahudiler istismar ettiyse bunda onun ne taksiri olabilir? Kaldı ki Türkçülük Yahudiler tarafından istismar olunmuş da değildir. "


Yani yazarın iddia ettiği gibi Gökalp Kürtçü,Yahudi mihrakçısı biri olsa Moiz Kohen de Türk milliyetçiliğinin babası,Türkçülerle masonlar arası bağları sağlamlaştıran biri olsa dahi biz Türkçüler diyecektik ki "Türk olduğumuz için Türkçülük haklı bir davadır.Bazı fırsatçıların kurtuluş fikrimizi istismar etmesi birşeyi değiştirmez.Biz fikrimizde devam edeceğiz"


Tanrı Türkçü'ye Acısın!!

K.K.G.B

TanriKutMete

  • Ziyaretçi
Re: İFTİRA'YA DEVAM
« Yanıtla #1 : 24 Nisan 2006 »
Alıntı yapılan: Kayrakan_GokBoru
İFTİRA'YA DEVAM



"Türkiye Komünist Partisi (TKP)'ni ilk örgütleyen Turancı-komünist Sultan Galiyef'tir. TKP'nin ilk başkanı Ankara'nın karıştığı bir suikastla ortadan kaldırılan Mustafa Suphi'dir. Mustafa Suphi'yi ilk keşfeden de Sultan Galiyef'tir. Onu esirler arasında bularak eğitimini sağlamış, Türkçü bir komünist olarak yetişmesine katkıda bulunmuştur. "


Galiyev hayatının hiç bir döneminde Türkçülük ile uzaktan yakından alakası olmamış bir şahıstır. Zeki Velidi Togan'ın şu sözleri kendisini çok güzel ifade etmektedir; "Biz zorunluluk gereği sosyalist görünürken, Galiyev inanmış bir ateist sosyalist'di."

Kaldıki, kurmayı düşündüğü Federatif Turan Sovyet Sosyatlist Devleti'nin en büyük gayesi, bir zorla veya içerden Sovyetler Birliği dağılırsa ( ki dağılacağına inanıyordu birgün ) , kurulan bu Turan Sosyalist Devletinin desteğiyle yeniden diriltilmesiydi Sovyetler Birliği'nin. Üstüne üstlük Türklerin başlattığı " Kolçak " isyanını bizzat bastıran ( kandırarak ) ve bir çok Türk'ün idamına sebebiyet veren de gene Sultan Galiyev'dir.

Hülasa, bu şahsın özel hayatı da irdelendiği vakit, Türk yaşam tarzıyla hiç bir yakınlığı olmayan, asimile olmuş ve ruhunu kaybetmiş birisi olduğu görülecektir.

Saygılarımla,

TTK