Gönderen Konu: Çepniler  (Okunma sayısı 10952 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Çepniler
« : 25 Ocak 2012 »


Çepniler, sayıları 24 olarak belirlenen Oğuz Boyları’ndan biri ve en kalabalık olanıdır. Üç – Oklar’ın Gök Han koluna bağlıdırlar. Bilindiği gibi Oğuzlar; Türkiye ve Azerbaycan Türkleri’nin, Türkmenistan, Irak ve Suriye Türkmenleri ile Gagauzlar’ın atalarıdır. Cümleden anlaşıldığı üzere Çepniler Orta Asya kökenlidir.

Çepni isminin yer aldığı ilk yazılı metin, ilk Türk bilgini olan Kaşgarlı Mahmud’un 1070 yılında kaleme aldığı Divanü Lügati’t-Türk isimli eserdir.

Eserde Çepni Boyu, Oğuz Boyları’nın 21. sırasında gösterilmiş, damgasının resmi de verilmiştir. 13. yüzyılda yayınlanan bir başka önemli eserde Çepniler, Üç Oklar’ın 4. boyu olarak gösterilir. 16. yüzyılda, Anadolu’da Çepniler’e ait 50′ye yakın şehir adı tespit edilmiştir.

Günümüze intikal eden kaynaklarda yer alan bilgiler, Çepniler’in, Osmanlı Hânedânı’nın mensup olduğu ve en önemli, en şerefli, en büyük Oğuz Boyu olan Kayılar’a yakın önemde bir boy olduğu kanaatini uyandırıyor. Ne var ki onların savaşçı karakterleri, önemlerini günümüze yansıtacak kalıcı ürünler meydana getirmelerini engellemiş. Çepniler’e ait kabileler, değişik tarihlerde farklı cephelerde savaşmışlar ve ordu ile gittikleri bölgelere yerleşmişler. Savaşlarda nüfusları azalmış. Belli ve kalıcı bir kültür oluşturamamışlar.

Çepniler; 1071′de Anadolu’nun, 1277 yılından itibaren de Sinop’tan Trabzon’a kadar olan Karadeniz Bölgesi’nin fethedilmesinde çok aktif görevler üstlendiler. 1277 yılında Sinop’a saldıran Rum Pontus İmparatorluğu’nun ordusunu bozguna uğrattılar.

Daha sonra da Samsun’dan Giresun’a kadar olan bölgeyi ele geçirdiler. Hacı Emir adlı güçlü bir Çepni, derebeyi gibi bir unvanla bölgeyi yönetiyordu. Bir grup Çepni de 1461′de Fatih Sultan Mehmed Han, Trabzon’u fethetmeye gelmeden önce, şehri kendilerine yurt edinmişti.

Onlar, Fatih’in Ordusu’na yardımcı oldular. Elde edilen zaferde büyük payları vardır.



Trabzon’un fethinden sonraki tarihlerde Çepniler, konar – göçer hayatı bırakıp, yerleşik düzene geçtiler. 16. yüzyıla gelindiğinde, Zonguldak’ın sahil şehri olan Amasra’dan Rize’ye kadar uzanan kıyı şeridinde nüfusun çoğunluğunu Çepniler oluşturuyordu. Ne sebepledir bilinmez, Sinop’taki Çepniler’den günümüze insan ve iz kalmamıştır. Ordu ve Giresun’un bazı ilçeleri hariç, diğer bölgelerdeki Çepni nüfusu azalmıştır.

Çepniler, ‘nerede düşman görürse hemen savaşa tutuşan insanlar’ olarak bilinirler. Onlar, bu özellikleri sebebiyle 1690 yılında, Avusturya Seferi’ne çağrıldılar. Savaşa katılarak başarının sağlanmasında etkili oldular.

Çepniler, ilk Müslüman Türk’lerdendirler. Bazı güvenilir kaynaklarda, Alevîler’in bir kolu olarak tanımlanmaktadırlar. ‘Çepniler’in küçük bir bölümünün Alevî olduğu’ şeklindeki bir söylemin daha doğru olacağı şüphesizdir.

Bu gün, çoğunluğu Karadeniz Bölgesi’nde yaşayan Çepniler’in Alevîlik’le ilgileri yoktur. Onlar Hanefî mezhebine mensupturlar.

Balıkesir ili dışında; Urfa, Maraş, Adana, Ankara, (Şereflikoçhisar) Yozgat, (Keksin) Kırşehir, (Hacıbektaş) Çorum, Sivas, Manisa, (Turgutlu) İzmir, (Bergama) bölgelerinde yaşayan Çepniler arasında Bekir, Ömer ve Osman isimlerine az da olsa rastlanması, Çepniler’in çok büyük bir ekseriyetinin Alevîlik’le ilişkilerinin olmadığının göstergesidir. Bilindiği gibi Alevîler, bu üç ismi kesinlikle kullanmazlar. Son iki cümlede, Çepniler’i Alevîlik’ten tenzih eden-uzak tutan bir anlam aranmamalı. Amaç, bir gerçeğin vurgulanmasından ibarettir.

Alevîler de, Alevî olan Çepniler de kültürümüze, ahlâki değerlerimize renk ve zenginlik katan has vatandaşlarımızdır.

Görüldüğü gibi Çepniler, Türkiye içinde ve dışında, çok geniş bir coğrafyaya yayılmışlardır. Bu olgunun sebepleri şöyle açıklanabilir: 1- Moğol istilâları, 2- Baba İshak Türkmenleri’nin ayaklanmaları, 3- Savaşçı karakterlerinin gereği olarak savaşlara katılmaları ve savaş amacıyla gittikleri yerler fethedildikten sonra oralara yerleşmeleri.

ÇEPNİLER VE ALEVİLİK

Çepniler’den bir grup, Ak-Koyunlu ve onun halefi olan Safevî Devleti’nin hizmetinde bulundular. Ak-Koyunlu ve Safevî ordularında görev alan Çepniler’in bir bölümü Anadolu’ya dönmedi. İran’a yerleşti. Bir bölümü de Urfa ve Hacıbektaş’a yerleşti.

Hacı Bektaş-ı Velî’nin ilk müritleri Çepniler’di. Ancak, Hacı Bektaş-ı Veli, hayatta iken kendisi ve müritleri Sünnî Müslüman idiler. Ölümünden sonra Bektaşilik öğretilerinde sapmalar meydana geldi. Bektaşî tarikatına mensup olanlar, Alevîlik ile özdeşleştirildi.

İran’a yerleşen Çepniler’in ise Şiî Mezhebine geçmiş olmaları tabiî ve kaçınılmazdır.

Balıkesir ilindeki Çepniler’in hangi etkenlerle Alevîlik kültürünü benimsedikleri bilinmiyor. Büyük bir olasılıkla onlar, Safevî Devleti’nin hizmetinde bulunanların torunlarıdır.

Balıkesir’de Çepni kelimesi, bazı kişiler tarafından aşağılayıcı amaçla kullanılır. Bu olgunun, onların Alevî’liğinden kaynaklandığı söylenemez. Alevî kültürüne saygılı olan Balıkesir’lilerde de aynı kullanım görülmektedir.

Balıkesir köylerindeki Çepniler arasında yüz kızartıcı olaylar, herhangi bir yerdeki, herhangi bir toplumda yaşananlardan fazla değildir. Bu yanlış tutumdan vazgeçilmesi arzu ve temennî edilir.

Çepniler’in Alevîlik ile ilgileri yukarıda anlatılanlardan ibarettir.

ANADOLU’DA ÇEPNİLER

Bazı kaynaklarda, 1500′lü yılların başında, bu günkü Giresun ilimize bağlı Keşap ve Dereli ilçelerinin bulunduğu yerlerde, ‘Çepni Vilâyeti’ isimli bir yerleşim bölgesinin varlığı yazılıdır. Çepniler’e bu sebeple Giresun ve çevresinde sıkça rastlanır.

Şebinkarahisar ve Alucra’da, Tirebolu’nun köylerinde Çepniler çoğunluktadır. Tirebolu şehir merkezinde yaşayanlar, hangi kökenden olurlarsa olsunlar, bütün köylülere ‘Çepni’ derler. O yörede, ‘Çepni’ kelimesi, ‘köylü’ ile özdeşleşmiştir.

Çepniler, tarihin bir döneminde, uzunca bir süre, Çepni olmayan etnik grupların gıpta ettiği insanlardı. Onların saygınlıkları, 19. yüzyılda doruğa çıktı. O dönemlerde bölge halkının çoğu, kendilerinin de Çepni olduğunu iddia ediyordu. Çepniler’in ünlü kabadayısı Çepni Ali, 1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi’ne, çevresine topladığı 300 kişi ile katılmış ve Batum’a kadar giderek Ruslar’ı zarara uğratmış, ekibi ve topladığı ganimetle yurduna döndüğünde, gıpta ve hayranlıkla karşılanmıştı. Bölgede, ‘Çepni’ soyadını taşıyan pek çok aile vardır.

Ülkemizdeki Çepniler, çoğunlukla Karadeniz bölgesinde yaşıyorlar. Karadeniz coğrafyasında arazi engebeli, dağlık, ormanlık ve kayalıktır. Bu sebeple ekime elverişli alan azdır. Tarım gelişmemiştir. Halk, orta seviyenin altında bir ekonomik güce sahiptir. İmkânı olan aileler, çocuklarını okumaya yönlendirirler.

Orta Anadolu’da yerleşik Çepniler, Osmanlı döneminde cins atlar yetiştirirlerdi. Bunlara ‘At çekenler’ denilirdi. Onlar devlete vergi yerine at verirlerdi.

Günümüz Çepniler’i; çiftçilik, sütçülük, arıcılık, besicilik, fındık yetiştiriciliği ile geçim sağlamaktadırlar.

Ülkemizde yapılan nüfus sayımlarında, boy ile ilgili tespitler yoktur. Bu sebeple, Çepni Boyu’na mensup vatandaşlarımızın ne kadar olduğunu söylemek mümkün değildir.

Anadolu Çepniler’i 7 grupta toplanır:

    Karadeniz Çepnileri : Rum Pontus İmparatorluğu yönetimindeki Trabzon, Osmanlılar tarafından fethedilmeden önce şehre gelip yerleşen ve fetih ordusunda bulunup Trabzon’da kalan Çepniler’den oluşmaktadır. Karadeniz Çepnileri , Giresun’dan Rize’ye kadar geniş bir alana yayılmışlardır. Yoğunlukla Şebinkarahisar ve Alucra ilçelerinde ve köylerinde otururlar. Bu bölgelerdeki topraklar, günümüz Çepnileri’nin ataları tarafından kan ve can vererek alınmıştır. ‘Çepni’ denildiğinde, Karadeniz Çepnileri akla gelir. Çepni kelimesine, ‘yiğit – gözü pek ve cesur’ anlamı kazandıran Çepni’ler bunlardır.

    Ulu Yörükler: Sivas, Tokat ve Kırşehir illeri ile ilçe ve köylerinde yaşayan Çepniler’dir. Gümüşhâne’nin Kelkit ilçesinden 1520 yılında göç ettikleri biliniyor. İkinci kalabalık grubu oluştururlar.

    Bozoklar: Yozgat ili ve ilçelerine bağlı köylerde yaşayan Çepniler’dir. Bozok, esasen Yozgat’ın eski adıdır. Yozgat, günümüzde de ‘İkinci Ergenekon’ olarak anılmaktadır.

    Başım Kızdulu Çepnileri: Aydın ve Saruhan bölgesinde yerleşmişlerdir. ‘Kızdulu’ kelimesinin yazılışında bir yanlışlık yoktur. Bu tür isimlere, Anadolu’muzun başka bölgelerinde de rastlanmaktadır. Bu yöredeki Çepniler’in eski beylerinin adı Kantemir olduğundan, bunlar, ‘Kantemirli’ olarak da adlandırılırlar.

    Dulkadirli Çepnileri: Maraş Bölgesine yerleşmişlerdir. Sayıca azdırlar.

    Adana Çepnileri : 1519 yılında bölgeye geldiler. Çok az bir nüfusa sahiptirler. Bunlara ‘At Çekenler’ de denilmektedir.

    Halep Türkmenleri : Kanuni Sultan Süleyman Han döneminde Suriye’ye yerleştirildiler. Avusturya Seferi’ne dâvet edilen Çepniler bunlardır. Bir kısmı sonradan Antakya’nın kuzeyindeki Gündüzlü ilçesine yerleştiler. Bir kısmı da 1728 yılında Bergama ve Turgutlu’ya geldi.

Kaynak : Çepniler – Prof. Dr. Faruk SÜMER’in kitabından.
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Türkistan Ordusu

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 339
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #1 : 27 Ocak 2012 »
En çok Giresun'da var. Ama Giresun tarafındakilerin arasında Alevi yok. Herkes Sünni.
Nereden mi biliyorum? Bende oralıyım ondan.
İleri! İleri! Türkistan erleri!
Senin için ölürüz Türkistan illeri...

(Türkistan Lejyonu'nun anısına atfendir).

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #2 : 27 Ocak 2012 »
En çok Giresun'da var. Ama Giresun tarafındakilerin arasında Alevi yok. Herkes Sünni.
Nereden mi biliyorum? Bende oralıyım ondan.

 Aslında var, daha doğrusu vardı demek doğru olur. Bugün Giresun ve ilçelerinde yalnızca birkaç Alevi Çepni köyü bulunmaktadır. Çoğu sonradan Sünni mezhebine geçmişlerdir.

 Giresun'daki Alevi Çepnilerin büyük kısmı; Yavuz Sultan Selim döneminde Safevilerin hakimiyetindeki Azerbaycan'a sığınmışlardır. Bugün Güney Azerbaycan'daki Meraga şehrindeki Türkler arasında Kerasunlu(Giresunlu) adlı bir oymak bulunmaktadır. Bunlar büyük ihtimalle Giresun ve civarından giden Çepnilerdir.

 Hoca Ahmet Yesevi'nin öğrencilerinden olup Pir olduktan sonra Anadolu'ya gelen Hacı Bektaşı Veli'nin Oğuzlar içerisinde itikat olarak ilk kendisine bağladığı boy Çepni'lerdir.

 Netice olarak Sünni olsun Alevi olsun; Bütün Türkler bizim soydaşımızdır. Biz Türkçüler; mezhepçilik, bölgecilik, boyculuk vb. Türk Milleti'nin birlik beraberliğini bozabilecek her unsura karşıyız.

 ULU BAŞBUĞ ATATÜRK'ün LAİKLİK ilkesine sözde değil, özde sahip çıkmakta en büyük vazifelerimiz arasındadır.

 
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!

Çevrimdışı Deliormanlı Kızılbaş

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #3 : 14 Mart 2012 »
Anadolu Selçukluları döneminde 12.000 çadırlık bir Çepni oymağı, dini önderleri olan Sarı Saltuk Dede ile birlikte bugün Bulgaristan ve Romanya sınırları içinde kalan Dobruca yöresine gelmişlerdir. Bunlar genellikle Alevi idiler, fakat içlerinden bir kısmı Hristiyan olarak "Gagavuz" adını almıştır, bir kısmı ise bölgedeki Kıpçak ve Moğol kavimleriyle karışarak "Gacal" adıyla anılır olmuşlardır. Aleviliğini muhafaza eden Çepnilerin ise bir kısmı Sarı Saltuk'un torunu Ece Halil ile birlikte Anadolu'ya geri dönmiş ve Karesi topraklarına yani Balıkesir'e yerleşmişlerdir. Deliorman-Dobruca yörelerinde kalan Alevi Çepniler ise daha sonradan gelen diğer Alevi veya Sünni Türkmenlerin arasına karışarak Çepnilik bilincini yitirmişlerdir...

Çevrimdışı Fatih

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 401
  • Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #4 : 16 Mart 2012 »
Hoşgeldiniz Deliormanlı Kızılbaş kandaşım.
Benim tanıdığım en meşhur Çepni Milli Mücadele Kahramanlarından olan ve Milli Mücadele sonrasında da kendisini Atatürk'e bende yapmış Topal Osman Ağadır.
Birde otağımızda Çepni77 adında bir kandaşımız daha var. Dikkatimi çekti eskiden çok etkinmiş ama şimdilerde pek katılımcı değil.  Belkide zamanı yoktur.
Kök Tenğri'nin esenliği bütün Türklerin üzerinedir.

Çevrimdışı Antepli Bozkurt

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 540
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #5 : 16 Mart 2012 »
                                         Gaziantep  Çepnileri

Rum Kale ve çevresine dağılan Çepniler birbirlerine yakın mesafelerde köylerini oymaklarına göre kurmuşlardır. Birbirleri arasında ki iletişimi koparmamışlar , birbirlerinden kız alıp vererek, akrabalık bağlarını koparmamaya özen göstermişleridir.Ziyaretlerde , ocaklarda senede bir kere yapılan  Orta Asya da ki şölenlere çok benzeyen toplumsal kültürel geleneksel faaliyetler yapılmaktadır.Bu şölenler her sene mayıs ayında yapılmaktadır.
.Her sene yapılan bu faaliyetlere Çepni köylerinin çoğu katılmaktadır. Çepni köyleri ilk başlarda  birkaç tanedir.Çünkü buraya yerleşen zaten birkaç oymaktır.Bunlarda kendi oymaklarına göre köylerini kurmuşlardır.Oymaklarına göre kurulan büyük köyler Köseler bunlar Yalınayak Çepnilerinden olduğunu söylemektedirler.
Milelis ,Yalınayak koluna bağlı Çepniler olduğunu söylemektedir. Sarılar, Çepnilerin Sarıkız oymağından gelmektedir, bu oymak Balıkesir tarafında da bulunmaktadır. Hatta Kaz dağında Sarıkız’ın bir efsanesi vardır. Miseri ise Hoca Ahmed oymağına bağlıdır. Diğer köyler ise bu köylerden ayrılanlar tarafından kurulmuştur onun için tarihleri ve kültürleri ortaktır.

 Çepni köyleri:

1)     Köseler   köyü
2)     Milelis(Göçmez) Köyü
3)     Miseri(Kuzu Yatağı) Köyü
4)     Sarılar    köyü
5)     Yarımca köyü
6)     Yukarı kayabaşı  köyü
7)     Yeni köy     
8-      Dip Çepni(Dil Çepni) köyü
9)      Halil Baş köyü
10)    Dereköy
11)    Bülbül köyü
12)    Hasan oğlu köyü
13)    Kıboğan köyü
 
Birde Doğanpınar köyü vardır ama bu köy esasında Çepni köyü değildir. Barak Türkmenleri ‘nin kurduğu köydür.Bir kısım Çepni de bu köye Milelis’ ten daha sonra göç etmişlerdir.Bunların soy adları ise Kozbaştır. Mileliste ki Kozbaş oymağına bağlıdır.
Bülbül ,Dereköy,Yeni Köy ve Yarımca ;Miseri’den ayrılanlar tarafından kurulduğu söylenmektedir.
Yukarı Kayıbaşı ,Halilbaş ;Köselerden ayrılanlar tarafından kurulmuştur.
Hasanoğlu; Sarılardan ayrılanlar tarafından ayrılanlar tarafından kurulmuştur.

Çevrimdışı Deliormanlı Kızılbaş

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #6 : 16 Mart 2012 »
Sağol Fatih kandaşım, hoşbuldum.. Esenlikler...

Çevrimdışı TÜRK-KAN

  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2181
  • UÇMAĞA VARDI, TANRI DAĞLARINDA!
Ynt: Çepniler
« Yanıtla #7 : 16 Mart 2012 »
Muhterem bir Türkçü büyüğümüzün bana hediye ettiği ve Giresun Espiyeli, değerli genç Türk Milliyetçisi bir kandaşımız olan Mevlüt Kaya tarafından yazılan muhteşem bir kitap...Çepnilerle ilgili tam bir kaynak kitaptır. Andalarımıza şiddetle tavsiye ediyorum.
 
23 EKİM 2023'DE, ELİM BİR TRAFİK KAZASI SONUCU, UÇMAĞA VARDI.
ŞİMDİ; TANRI DAĞINDA, ATALAR YURDUNDA, ATSIZ ATA MAKAMINDA, BAŞBUĞLAR OTAĞINDA, ERİNÇ İÇERİSİNDE!