Sivil toplum örgütü, resmi kurumlar dışında ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukuki ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır.
Sivil toplum örgütleri oda sendika vakıf ve dernek adı altında faaliyet gösterir. Vakıf dernekler topluma yararlı bir hizmet geliştirmek için kurulmuş yasal topluluklardır ve herkese yardım etmek için kurulmuşlardır.
Bizim Bölgemizde ise Türk Sivil Toplum Kuruluşları Kosova Türklerinin 1990’lardan bu yana en büyük zararı veren, bölünmeye götüren şer odaklarının beslendiği, gençliğin kafası boşaltılarak oyun, eğlence, içki, vurgunculuğa, parazitçiliğe alıştırarak binlerce gencimizi geleceğini düşünemeyen, hayatı sadece eğlenceden ibaret sayan bir topluluk olarak yetiştirmeye çalışmaktadırlar.
Kosova’da yapılan binlerce konserler sözde kültürel faliyetler adı altından vurulan miliyonlarca euronun, doların haddi hesabı yoktur.
Paradan ziyade gençlerimiz İslami –Türk kültürden uzaklaştırılmış, kafe-barlarda sabaha kadar beyinlerini içki ve çeşitli gayri islami ve gayri insani ilişkiler kurdurularak Müslüman- Türk gençliği İslamından örfünden adet ve geleneklerinden uzaklaştırılmaya çalışmışlardırlar.
Bunları yapanlar malsef ki yine Türk asıllı (Sosyalist – Komunist – Liberal) ideolojiyi benimseyen özbe öz soydaşlarımız olmuştur. Bu görüşe sahip sözde bazı temsilcilerimiz dernek başkanlarımız Türkiyemize yalan sahte raporlar vererek Kosova’da Müslüman – Türklerin gayet hayatlarının sosyo-ekonomik-dini yönden çok iyi olduğunu bildirerek İslam’a ve ana ülkemize ihanet etmişlerdir.
Türkiyemizin çeşitli kanallarında yayınlanan haberlerde kültürel faliyetler kuklalar gösterilerek Müslüman - Türklerin gerçek durumu saklanmış herşey toz pembe olarak göstertilmiştir.
TÜMED (Türkiye Mezunları Derneği)’ne ve Kosova İş Bulma kurumuna başvuran yüzlerce Kosovalı üniversite mezunumuz hala bugün bile iş bulma hayalleriyle yaşamaktadırlar. Türkiyemize üniversite okumaya gidipte dönmeyenleri katarsak ciddi bir beyin göçünün Kosova dışında olduğunu söyleyebiliriz.
Kosova’da yerel Türklerin kurmuş oldukları çeşitli dernek ve örgütlerin bir çoğunun amacı Türkiye Cumhuriyeti Devletinde ve Kosova Devletinden sağlanan fonlardan para kopartmaktan, gezip tozup eğlenmekten başka hiçbir gayeleri yoktur! Bu guruplaşma o kadar ileriye gitmiştirki bir dernekekte başkan olan, diğer dernekte başkan yardımcısı, bir diğerinde kurucu üye olma gibi vurgunculuğu örümcek ağı misali tüm fonlardan sağlanan getiriyi sadece kendi guruplarının içine aktarmayı başarmışlardır.
Siyasi oluşumdada durum dernekçilikten farklı değildir!
Örneğin belediyede
1.meclis üyesi,
2.komisyon başkanı,
3.bilmem ne bakanlığında bakan danışmanı,
4.parti ekonomi sorumlusu,
5.kendine ait özel işi dahil 1 kişi 4-5 işe birden sahip olurken,
Kosova’da 5 ila 10 kişilik nüfustan oluşan ailelerin belki bir ferdi bile işsiz güçsüz günlük vasıfsız işci olarak evine 5 – 10 euro zar zor götürmektedirler.
Son sözüm dünyanın hertarafında azınlıklar dayanışma ve zenginlikler içinde yaşarken Kosova-Balkanlarda Türkler bölgenin en fakir topluluğu olarak hayat mücadelesi vermektedirler.
TURAN-SAM Kosova Temsilcisi - Taner KOTLE
Durum tüm açıklığı ile bir vahamet olup, bizlerin bu durumda soydaşlarımızın haline; acımalı mı, acizliğimizden kafamızı duvarlara mı vurmalı yoksa sanal alemde yalın kılıç bomboş işlerle mi uğraşmalıyız?TTK.