Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasasından tut medeni kanununa kadar tüm vatandaşlar eşit ve aynı haklara sahip olup, resmi olarak etnik köken ayrımı da yoktur. Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanına sahip olan herkes yaşamda eşit vatandaş olarak değerlendirilmektedir.
Bu çerçevede;
Kürt olduğu için falanca üniversiteye girememiş, filanca hastanede tedavi olamamış bir kürt vatandaş örneğide yoktur. Veya Çerkez olduğu için filanca lokantadan dışarı atılmış, Laz olduğu için filanca sigaradan alıp içememiş, sinemaya, konsere veya devlet dairesine alınmamış bir kişi de yoktur.
Ama yurdumuzun bir bölgesinin kaynaklarının feodal "Maho ağa" lar tarafından sömürülmesi hiçbir
halk ve
hak savunucusunun umurunda bile değilken kürt'ün sorunları olduğunu yaygara eden bu aklı-evvel gerzekler, Türk’ler sanki bu ülke de çok rahat şartlar altında yaşıyor, yedikleri önün de yemedikleri arkasın da sanıyorlar.…
Bu durumda da;
Şöyle kabataslak bir inceleme yaptığımızda, aslında durumun sanılanın tam tersine olduğu, hatta Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisin de asıl sorunlu olanların Türk’ler olduğunu görebiliriz.
Şöyle ki;
Türk’lerin devletten başka sığınacak kimseleri yok. Devlet dövse de sövse de sineye çekmek zorunda.
|
Ama devlet Kürt’lerin üstüne azıcık gelecek olsa arkasına sığınacakları, devlete karşı cephe alacakları örgütleri var. Kürtler şimdi hangisinden menfaat görse hemen ona yaklaşıyor.
|
Türk’lerin yaşamak için devlete vergisini vermesi gerekir, elektrik, su faturalarını zamanında ödemesi gerekir yoksa gözünün yaşına kimse bakmaz, ayrıca Mazot, benzin, sigara, yiyecek içecek de ateş pahasıdır
|
Doğu’da ise durum farklıdır, elektrik, su faturasını ödeyene anormal gözüyle bakarlar, kaçakçılık normaldir, hatta en doğal haklarıdır, kaçak benzin, kaçak mazot, kaçak çay, tütün…
|
Batıda ki bir Türk mahallesinde düğün yapacağında en yakın karakoldan izin almak zorundadır, en geç 23.30’da müziğin sesi kısılmalıdır.
|
Doğuda izin almaya gerek yoktur, geçtim müziği silah atmak, keleşle mermi yağmuruna tutmak, hatta arazi müsaitse el bombası atmak bile serbesttir, karışan olmaz...
|
Türk her zaman efendi durmalıdır, uslu uslu durmalıdır yoksa devlet kulağını çeker, |
Oysa Kürt’lerin Molotof atıp, araba yakıp, cam çerçeve indirerek rahatlama hakları vardır.
|
Doğu da bir Kürt işsiz kaldığında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya canı neresini isterse gider çalışır, |
Ama ya bir Türk işsiz kaldığında Diyarbakır'a, Muş'a gidip çalışabilir mi?
|
Türk insanı kendi ülkesin de “Ne mutlu Türküm diyene” dediğinde faşist sayılır, ırkçı olur, kavmiyetçi olur, |
ama Kürt için “biji serok merok” demek en demokratik hakkıdır. |
Bu durumda sorunu kim çözecek?
TTK.