Oldukça önemli bir konuyu açan ve görüşlerini paylaşan Türkkaan ve Muzaffer33 Andalara teşekkür ediyorum. Konuyla ilgili nacizane düşüncelerim şunlardır:
Asimilasyon, toplumlarda sürekli yaşanan sosyal bir vaka ve gerçekliktir. Türkiye'de de bunlar yaşanmıştır. Diğer Türk Yurtlarında da vardır ve olacaktır da! Ancak Bizim esas sorunumuz; bu insanlar değildir. Fakat sorun olmamaları, gelecekte olmayacakları anlamına da gelmemelidir.
Asimilasyonun sürdürülmesi, başarılı olması için muhakkak ki karışık evlilikler olması gerekir ki; TÜRK SOYU'nun üstün özelliklerinin aşağı toplumlara geçmesi demek olur. Ayrıca TÜRK kanının bozulmasını da buna ekelyebiliriz. Bu da biz Türkçüler için kesinlikle kabul edilebilir bir olgu olamaz. Amma işe bir diğer açıdan daha bakarsak bu tarz kişilerin durup dururken Türklüğe düşman olmamaları da elzemdir. Velevki olsalar ne olur ? Koskoca bir hiç !
Türklüğe en ufak fayda sağlayacak her vasıta kullanılmalıdır. Bu basitçe pragmatizm(faydacılık) olarak görülmemelidir. Eğer öyle bir eleştiri gelirse; oldukça sıradan kalmaya mahkumdur.
Zaten SON YOLBAŞÇIMIZ ATSIZ ATA makalelerinde bu duruma bakışını şöyle açıklıyor:
"Türkçülük bir takım şarlatan maskaraların ileri sürdüğü gibi kafa ölçmek, kan tahlil etmek, yedi ata saymakla ilgili değildir. Türkçülük kan ve ırka dayanmakla beraber Türklük şuurunda olmak, yabancı bir ırkın şuuruna sahip çıkmamak davasıdır.''
(Hüseyin Nihâl ATSIZ, Ötüken Dergisi, 15 Şubat 1966, Sayı: 26)"
"Türk milleti nedir, kimler Türk’tür diye sorulacak.
Türk milleti, Türk kökünden gelenlerle Türk kökünden gelmiş olanlar kadar Türkleşmiş kimselerden meydana gelen topluluktur.
(TÜRK HALKI DEĞİL TÜRK MİLLETİYİZ, Ötüken, 61. Sayı, Ocak 1969 )
Asimilasyon ancak Fiziki, Antropolojik mana da uygulanırsa; başarılı olur. Yani Fiziksel manada Türklüğe uygun bireyler en küçük yaşlardan itibaren seçilerek çocuğu olmayan Türk ailelere verilir ve birer Türk olarak yaşamlarına devam ederler. Benim şahsen taraftar olduğum asimilasyon modeli budur.
Yaşadığımız şu zorlu çağda; Türkiye'de yaşayan ciddi oranda TÜRK OLMAYAN ve TÜRKLÜĞE DÜŞMAN bir güruh var. Bunların asimilasyonu artık imkansızdır. Bunlar Türk değiller; kendileri de Türk olmadıklarını açık açık söylüyorlar. Demek ki Türk toplumundan ve Türk Yurdu'ndan tecrit edilmelidirler. Çünkü Türk Milleti ile beraber yaşamak gibi bir hakları da olamaz. Zaten bu ülkede söz hakkı olmaları içinde Türk olmaları gerekli! Ama maalesef şu anki yasalar ve ülkemize-devletimize hakim olan çürük zihniyet; onların Türk kimliğiyle bile oyuncak gibi oynamalarına sebeb oluyor.
Bunlara genel manada asimilasyon politikası uygulanamaz. Onlar ULU TANRI'nın en mükemmel ve üstün olarak yarattığı TÜRK SOYU'na ve Devleti'ne kayıtsız şartsız itaat etmekle mükelleftirler. Ya Türk Milleti'ne sorun çıkarmayıp uslu uslu ikinci sınıf vatandaş olarak mutlu huzurlu yaşantılarına devam ederler; ya da giderler !
Türkiye'de Türk'ten başka ırk, millet, kültür, kimlik ve Türkçe haricinde de bir dil tanımıyoruz. TÜRKLÜĞE, YÜCE BAŞBUĞUMUZ ATATÜRK'e ve TÜRKÇÜLÜĞE en ufak bir düşmanlık besleyenler; hiçbir ayrıma tabi tutulmaksızın topyekün bertaraf edilmelidirler(Soyca Türk olsalar bile). Zaten pek çok kıymetli olan Enerjimiz ile vaktimizi; TÜRKLÜĞÜ ve TÜRKÇÜLÜĞÜ sefil varlıklarıyla meşgul eden haşaratlar için harcayamayız.