Orhangazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa 1353 yılında rumeliye geçince Çimpe kalesini fethetti. Gelibolu, Bolayır tarafları feth edildi. Gazi Süleyman Paşa Bolayır altında bir av esnasında atından düşüp ölmesiyle beraber fetihler Hacı ilbey ve Gazi Evrenosla devam etti. Keşan, kavala ve Selanik civarı, Makedonya’nın biz kısmı feth olundu. Buralara birçok tatar ve Türk yerleştirildi. Örneğin bir zamanlar Selanik’e bağlı Kayalar şehri adını bu zaman da yerleşen Kayılardan almıştır.
Osmanlı için Anadolu’da birliği sağlamak hiç de kolay olmadı. Özellikle kendisini Selçuklunun mirasçısı olarak gören, kurucu unsuru Afşar aşiretlerinden oluşan Karamanoğlu beyliği yaklaşık 100 yıl Osmanlıyı uğraştırmıştır. En sonunda Fatih Sultan Mehmet Han zamanında fetih olunan beylik dağıtılarak; Konya, karaman, aydın, afyon taraflarından Göç’e zorlanan birçok Avşar boyu balkanlara yerleştirilmiştir. Türklerin Rumeli’ye yerleştirilmesi 1364 yılında Filibe'nin fethiyle Anadolu'dan Türklerin Rumeli'ye iskânı başlamış ve 1683 Viyana kuşatmasına kadar iki yüzyıl sürmüştür.
Türklerin balkanlarda aldığı yenilgilerle beraber, balkanlardan Anadolu’ya göç te başlamıştır. Rusların 93 harbiyle beraber (1876-1877)İstanbul önlerine inmesi bu göçlerle ilgili ilk büyük dalgalardan biridir. Bu zamanda göç edenlere 93 göçmenleri de denebilir. Bu zamanda gelen göçmenler genelde, Trakya, Çanakkale, Balıkesir, Bursa, Eskişehir yörelerine yerleşmişlerdir.
Aradan yıllar sonra 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'na ek olarak yapılan sözleşme uyarınca Türkiye ve Yunanistan'ın kendi ülkelerinin yurttaşlarını din esası üzerine zorunlu göçe tabi tutmasını karara bağlamışlar ve bir nüfus mübadelesi yaşanmıştır.
Mübadele ile 1.200.000 Ortodoks Hıristiyan Rum Anadolu'dan Yunanistan'a, 500.000 Müslüman Türk de Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştır ( Akt. Wikipedia;Erdal, 2006, Ankara Üniversitesi (Sosyal Bilimler Enstitüsü), sayfa 285). Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi kapsamında Türkiye'de sadece İstanbul kenti ile Gökçeada ve Bozcaada'da oturan Rumlar, Yunanistan'da ise sadece Batı Trakya Türkleri mübadeleden muaf tutulmuşlardır(Akt. Wikipedia;
www.hrw.org. Erişim tarihi: 22.06.2009). Böylelikle milyonlarca insan doğdukları topraklardan ayrılarak zorunlu bir göç yaşamışlardır.
30 Ocak 1923’te imzalanan“Türk-Yunan Ahali Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” ile beraber mübadele sürecinin iki tarafı olan Türkiye ve Yunanistan’da, zorunlu göç ülkelerin sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasal yapılarında büyük bunalımlar, kırılmalar ve parçalanmalara yol açmıştır. Yeni oluşan toplumsal yapıda, zorunlu göçün kapsamı içinde yer alan aileler parçalanmış, yeni uyum ve alışma sorunları yaşanmıştır. Toplumbilim verileri açısından, toplumsal yapıyı oluşturan etkenlerin çok çeşitli, karmaşık ve çoğu zaman da birbirleriyle iç içe geçmiş ya da birbirlerine bağlı oldukları düşünüldüğümüz zaman yaşanan acıları tahmin etmek zor olmasa gerek.