Gönderen Konu: HUN İMPARATORLUĞU'NDA EDEBİYAT ÖRNEKLERİ  (Okunma sayısı 4005 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı turania_25

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 266
               M.Ö.174’de Kayuk Hun tahta geçmiş; Kun Beg unvanı alan Usun kralının daveti üzerine Kayuk, M.Ö.161’de Hun ve Usunların müttefik bir ordusu ile gelerek Yue-çilere bir saldırı yapmıştır. Neticede müttefik ordu tarafından ağır yenilgiye uğratılan Yue-çiler, yeniden yurt tutuğu İli vadisinden ayrılmış ve batıya doğru göç ederek Baktırıye’de yerleşmiştir. Onların boşalttığı yerlerde ise Usunlar yerleşmiştir.

               Türk tarihinde büyük önemi haiz bu savaşta Kayuk, Yue-çi hükümdarını öldürmüş ve kafatasından kadeh yapmış. Bu kadeh Hun sarayında iyice muhafaza edilmiş ve hükümdarlar yemin ederken veya antlaşma yaparken aynı kadehte kan karıştırılmış şarap içerlerdi.[6] Bu tarihten sonra Yue-çiler Hunlar ile bir türlü ilişkide bulunmamış ve çok şiddetli olduğu bilinen bu savaş, Orta Asya tarihinde derin bir etki bırakmıştır.

               Çin kaynaklarından öğrendiğimiz Hun koşmalarından biri M.Ö. 161’de vuku bulan aynı savaş ile ilgili olarak söylenmiştir. Bu koşma şöyledir:
 
İçme oğlum nehir suyunu susanırsan da eğer,
Belki, düşman nehir suyuna atmıştır zehir,
Susanırsan iç de düşman kanını,
Ölürsen de eğme oğlum başını,
Ölürsen de cesedini tabut içinde gösterme bana,
Zırh, miğfer içinde cesedin götürülsün bu yana.

Kaynak : Chen-cheng-zhi, İli Dumanları Üzerine Hatıralar, Çince,1945, Nan-jıng, zhong-hua devlet kuruluş yayınevi.




             Diğer bir koşmaya örnek olarak; Hun sözlü edebiyatının Çin yıllıklarında geçen diğer bir örneği, M.Ö.121 de vuku bulan büyük bir savaş ile ilgilidir. İlk meskûnları Türklerden müteşekkil olan ve bu yüzden Türkçe “geniş su” anlamında “Kansu” adı verilen (sonradan Çinceye Gan-su şeklinde geçmiştir) bölgede, M.Ö. 3.asırda Usun ve Yue-çilerin yaşadığını biliyoruz.

              Çin, Hunlara karşı üstünlük kazanmak ve Kansu bölgesine ele geçirmek için etraflı bir hazırlık yapmıştır. Bunun neticesinde,  Çin’in iç bölgelerinden göçmenler, suçlular ve yoksullar getirilip yerleştirilmiştir. İmparator bu yolla Kansu bölgesini tam bir Çin eyaleti haline getirmek istiyordu. Demek ki bu savaş Hunların kaderine çok olumsuz bir etki göstermiştir. Neticede bu olay Hunlarda acıklı bir koşma olarak söylenmiştir. Bu koşma şöyledir:
 
Kaybettik Tilev dağlarını,
Çoğalmaz oldu hayvanlarımız,
Kaybettik Alçı dağlarını,
Üzüldü, ağladı kadınlarımız.

Kaynak : Lin-Gan, Umumi Hun Tarihi, Uygurca, 305.s, 2004, Urumçi, Şincang Halk yayınevi.  Elmas, Turgun,Hun Kavmi Hakkında Tarihsel Özet, Uygurca, 236.s, 1986, Kaşgar Uygur yayınevi.

Bayrak benliğimdir bayrak kimliğim,
Bayrak; öz yurduma öz hakimliğim.

Bahtiyar VAHAPZADE