II. Dünya Savaşı, 1 Eylül 1939 tarihinde, Nazi kuvvetlerinin Polonya’ya girmesiyle başlamıştı. Alman işçi Partisi (DAP), Hitler’in genel başkan olmasıyla kısa adı NSDAP (NAZİ), yani Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi adını almıştı. 1933’te Alman Parlemanto Binası Reichtag yangını sonrası iktidarı ele geçiren Hitler’i destekleyenler, I. Dünya Savaşında Sovyetleri destekleyenlerle aynıydı, yani Siyonistlerdi.
Tüm Siyonist çalışmalara rağmen Siyonistler, Filistin’e göç edecek yeteri kadar Yahudi nüfusu toplayamamıştı. Özellikle Doğu Avrupa ve Rusya Yahudileri, kendi ülkelerinde ezilmelerine rağmen Filistin’de toplanmak fikrinden kaçıyordu. Avrupa’daki Yahudi nüfusunun nerdeyse yarısı, Rusya ve Polonya’da yaşıyordu (o yıllarda Avrupa Yahudilerin toplamı 12 milyon civarındaydı)… Almanya’da yaşayan Yahudi nufüsü 1 milyon bile değildi.
Peki, Hitler’in katlettiği, Avrupa Yahudi nüfusunun yarısını oluşturan Doğu Avrupa (Eşkenaz) Yahudileri, gerçekten Yahudi miydi ?
Yahudi Hazarların, imparatorlukları yıkıldıktan sonra, yani XII. Ve XIII. yy’da sürdürdükleri inaçtır. Bu konuya değinen pek fazla kaynak yoktur. Yalnızca Ortaçağ’ın son dönemlerinde Kırım’da, Ukrayna’da Macaristan, Polonya ve Litvanya’da, Hazar topluluklarının yerleşmiş bulunduğunu öğreniyoruz. Nadiren rastladığımız bu bilgileri bir araya getirdiğimiz zaman karşımıza şöye bir tablo çıkmaktadır: Hazar kabileleri, yeniçağın başlamasından önce Orta Avrupa bölgelerine, özellikle Rusya ve Polonya topraklarına göç etmiş, buralara yerleşmiş bulunmaktadır. Doğu Avrupa’da, Yahudi topluluklarının en fazla yoğunlaştıkları alanın buralar olduğu bilinmektedir. Tarihçilerin pek çoğu, bu gerçeğe dayanarak Doğu Avrupa Yahudilerinin ve dünya Yahudilerinini bir bölümünün, belki de büyük çoğunluğunun, Sami ırkından olmayıp Hazar soyundan olmaları olasılığı üzerinde durmaya yönelmişlerdir.
Türk soyundan gelen ve Sibirya bölgesinde Hazar Devletini kuran Sabar Türkleri, 741 yılında, batıdan gelen Ortodoks Bizans ve doğudan gelen islam baskısından kurtulmak için, Hazar Kağanı ile birlikte Museviliği resmi din olarak kabul etmişti. Ancak uluslararası Yahudiler, kendi soyundan gelmeyen, yani Sami ırkından gelmeyen bu insanların Musevilik inancını benimsemeyerek, kendilerinden görmemişler, onları sapkın olarak kabul etmişlerdi. Hazarlar da kendilerine ait Musevi Karaim (Karay) Cemaatini kurmuşlardı. Karay Musevi Türk Cemaati’ni kuran Hazarlar, Slav Kabilelerin birleşip Rus Devletini kurmasının ardından batıya doğru göç edip, Avrupa’nın Doğusuna, özellikle Polonya, Macaristan gibi ülkelere yerleştiler. Osmanlı döneminde Osmanlı İmparatorluğu himayesine giren Karaylar, 17. Yy’dan itibaren Osmanlı Devletinin Balkanlardaki hâkimiyetinin zayıflamasının ardından İstanbu’a, özellikle Karaköy’e (Karayköy), daha sonra da Balat, Hasköy, Sütlüce gibi İstanbul’un eski semtlerine yerleştiler.
Kısacası II. Dünya Savaşından önce Hitler’in toplama kamplarında topladığı ve imha ettiği insanlar Yahudiler değil, Siyonizme, yani İsrail’ göçe karşı çıkan Türk kökenli Hazar Karaim cemaati mensuplarıdır.
Tengri Biz Menen