TSK, şu an ki mevcut yönetim sayesinde, pkk terör örgütüne ve dünya basınına resmen 'madara' olmuştur!
Bu durum, 2. bir habur felaketidir, 2. bir çuval geçirme ihanetidir!
Zihnimiz, fikrimiz, bakış açımız, gözümüz, kulağımız asla ve asla kabullenemiyor bu acziyeti, asla!
Bu durumu iyi kavrayabilmek için dilimize batıdan geçmiş olan;
1-
Manipülasyon (Yönlendirme ve etkileme Seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme.)
2-
Dezenformasyon (Bilgi çarpıtma. Doğruluğu bulunmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi)
3-
Büyük Yalan (Al.große Lüge -İn.Big Lie, Fr.Gros mensonge)
Kavramlarının sosyal ve siyasi literatürdeki ve pratik uygulamadaki anlamlarına daha derinden bakmak gerekir.
Buna göre:
1- Manipülasyon:Türk Dil Kurumuna göre: "
Yönlendirme ve etkileme. Seçme, ekleme ve çıkarma yoluyla bilgileri değiştirme "Özellikle herhangi bir kişiyi farklı durumlar ile beraber başka bir düşünceye sevk etmek veya onu ikna etmek" demeye gelmektedir.
Birde psikolojik manipülasyon vardır ki, "
insanları kendi bilgileri dışında veya istemedikleri, dilemedikleri halde etkileme, etki altında bırakma veya farklı alanlara yönlendirme" anlamlarına geliyor.
Bu yönlendirme ya da etki altında bırakma durumu da kişilerin davranışlarında ya da davranış biçimlerinde çeşitli değişikliklere ya da farklılıklara sebep olmaktadır.
2- Dezenformasyon:Türk Dil Kurumuna göre: "
Bilgi çarpıtma" anlamına gelmektedir.
Yaşadığımız zamanda bu kavramın yüklü olduğu anlam ise:
Hasmı rencide etmeyi, aşağılayıp küçük düşürmeyi amaçlayan "
karşı propaganda" ile benzerlik taşır.
Sahte belge, el yazısı, fotomontaj ve montaj filmler ile fabrikasyon istihbarat ve dedikoduların duyurulması gibi yöntemleri bulunur.
Sosyal alanda bireyleri ve toplumları yönlendirmek amacıyla, yanlış bilgi ve haber vermek için kullanılan en önemli araçlardan biridir.
Casusluk (Espiyonaj) veya askeri istihbarat alanında dezenformasyon, düşman kuvvetleri yanlış kararlar aldırmaya yönelik olarak çıkartılır. Hasım tarafta psikolojik çöküntü oluşturulması ve motivasyonun (İsteklendirme, Güdüleme) kırılması için de kullanılır.
Yanlış bilgi üretme ve yayma yoluyla yapılabileceği gibi mevcut bir bilgiyi kötü maksatla kullanma ve çarpıtarak verme yöntemi de uygulanabilir.
Geleneksel propaganda veya
Büyük Yalan teknikleri toplumsal seviyede hissiyatı motive veya demotive etme amacı taşırken dezenformasyon, makul seviyede kitleleri kuşkuda bırakan çarpıtma bilgiler veya bu bilgilerin yanlış kasıtlı sonuçlara bağlanması yoluyla manipüle etme amacına hizmet eder.
Eğer hedef kitle bu tip kontrolden etkilenebilecekse uygulanan diğer bir teknik, gerçeklerin gizlenmesi veya sansürlemedir. Eğer bilgi alma kanalları tamamen kapatılmadan bırakılabilirse, bu kısıtlı bilgilerin dezenformasyon ile doldurulabilmesi ve hasmın kolayca ispatlanamaz birçok iddialar ile birlikte kuşkulu bir halde bırakılabilmesi mümkündür.
Bazı gerçek bilgileri ve gözlemleri bazı yanlış yorumlar ve yalanlarla karıştırmak veya bazı gerçek bilginin sadece bir kısmını vererek yanlış yorumlarla bilgiyi dağıtmak yaygın dezenformasyon taktiklerdendir.
3- Büyük Yalan:Bir kitlesel propaganda tekniğidir.
Nazi Almanyası'nın Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels tarafından sistematik hale getirilmiş bir tekniktir.
Goebbels’e göre
Büyük Yalan Tekniği şöyledir:
"Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır. Yalan, ancak iktidarın halkı yalanın siyasi, ekonomik ve / veya askeri sonuçlarından koruyabileceği süre boyunca sürdürülebilir. Dolayısıyla, İktidar muhalefeti bastırmak için tüm yetkilerini kullanması hayati önem taşır, çünkü gerçek, yalanın ölümcül düşmanıdır ve dolayısıyla gerçek, iktidarın en büyük düşmanıdır.”1. Dünya Savaşının en önemli aktörlerinden olan İngiliz siyasetçi ve asker Sir Winston Leonard Spencer-Churchill yalanla ilgili olarak yazdığı
Yalan Fabrikası (Aus Churchills Lügenfabrik) adlı makalesinde:"…Kural olarak hiç kimse, sırlarını ifşa etmemelidir, çünkü o sırlara tekrar ihtiyaç olup olmayacağını ve ne zaman ihtiyaç duyulacağını kimse bilemez. Temel İngiliz liderlik sırrı, belirli bir zekaya bağlı değildir. Aksine, oldukça aptalca bir kalın kafalılığa bağlıdır. İngilizler, yalan söylediğinde büyük yalan söyleme ve ona bağlı kalma ilkesini izler. Gülünç görünme riskine rağmen yalanlarını sürdürüyorlar… “Adolf Hitler, Kavgam (Mein Kampf) adlı kitabında Büyük Yalanı:“…Bütün bunlar, kendi içinde oldukça doğru olan, büyük yalanda her zaman belirli bir inanılırlık gücü olduğu ilkesinden ilham almıştır; çünkü bir ulusun geniş kitleleri, duygusal doğalarının daha derin katmanlarında, bilinçli veya gönüllü olmaktan her zaman daha kolay yozlaşır; ve böylelikle akıllarının ilkel sadeliğinde, küçük yalandan çok büyük yalanın kurbanı olurlar, çünkü kendileri genellikle küçük konularda küçük yalanlar söylerler ama büyük ölçekli yalanlara başvurmaktan utanırlar…”
“…Böylesine “devasa” yalanların uydurulmuş olabileceği asla akıllarına gelmez, başkalarının gerçeği bu kadar rezilce çarpıtacak fütursuzluğa sahip olabileceklerine inanmazlar. Bunu ispatlayan gerçekler akıllarına açık bir şekilde önlerine getirilse bile hala şüphe duyacaklar ve tereddüt edecekler ve başka bir açıklama olabileceğini düşünmeye devam edeceklerdir. Ortaya çıkarıldıktan sonra bile bu kadar rezil bir yalanın her zaman arkasında izler bırakacağı, bu dünyadaki tüm uzman yalancılar ve yalan sanatında komplo ustaları tarafından bilinen bir gerçektir…”Şeklinde tanımlamaktadır.
Adolf Hitler, propaganda ve politikalarının temelini:
Halkın sakinleşmesine asla izin vermeyin; bir hatayı veya yanlışı asla kabul etmeyin; düşmanınızda bir miktar iyilik olabileceğini asla kabul etmeyin; alternatifler için asla yer bırakmayın; asla suçu kabul etme; her seferinde bir düşmana konsantre olun ve yanlış giden her şey için onu suçlayın; insanlar büyük bir yalana küçük olandan daha çabuk inanacaklar; ve yeterince sık tekrarlarsanız, insanlar er ya da geç buna inanacaktır…
“…Asla bir hata veya yanlışı kabul etmemek; suçu asla kabul etmemek, her seferinde bir düşmana konsantre olun; ters giden her şey için o düşmanı suçla; siyasi bir kasırga yaratmak için her fırsattan yararlanın…” Mantığı üzerine oturtmaktadır.
"
Büyük Yalan Teorisi” tekniğini kullanmada bir numara olan Nazi Almanyası'nın Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'in
Büyük Yalan Teorisinin temel ilkeleri şöyle sıralanabilir:- İnsanların beyin tembelliğine dayanarak hareket edin.
- Bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, halk o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser.
- Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur.
- Halk, büyük yalanlara küçük yalanlara göre daha çabuk inanır.
- Hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin.
- Yalan söyleyin mutlaka inanan çıkacaktır.
- Asla kabahat ve suç üstlenmeyin.
- Kendinizi savunmak yerine sürekli karşınızdakileri savunmada bırakın.
- Sadece bir rakibinize odaklanın ve kötü giden her şeyi O’nun üzerine yıkın.
- Önemli olan aydınlar değil kitlelerdir. Çünkü onları kandırmak kolaydır.
Joseph Goebbels'in Propaganda ilkeleri ve bunları iktidarın uygulama teknikleri ise şöyle sıralanabilir:
- Propagandayı gerçekleştiren kişi olaylar, halkın görüşü ve gidişat hakkında haberdar olmalı ve propaganda tek bir kaynaktan yapılmalıdır.
- Yapılan propaganda 'düşman' her kimse onun politikasını, planlarını etkileyecek kuvvette olmalıdır.
- Propaganda esnasında yalan söyleyin, inananlar olacaktır. Şayet başarısız olduysanız devam edin.
- Herhangi bir propagandanın gerçek ya da yalan olduğunu o propagandanın kaynağı belirler.
- Her saptırma kendini güvenli konuma almak zorundadır aksi halde düşman gerçekliği yönetir.
- Propagandada kullanılan yalanlar ne kadar büyük olursa insanların onlara inanması kolaylaşır, yalanın etkisi artar.
- İnsan beyninin tembelliğini unutmayın ve ona göre hareket edin. Tembel zihin propagandayı daha kolay sindirir.
- Halkın zihni her zaman sıcak tutulmalıdır, soğumasına ve işlerin olağan akışına dönmesine izin verilmemelidir.
- Şayet düşmanın prestijini yok edecekse düşman propagandasından faydalanıp onların ilkeleri geçici olarak benimsenebilir.
- Propagandanızda rakibin üstün yanları olduğunu asla kabul etmeyin, bu durumdan sadece sizin haberiniz olsun.
- Liderlerin prestiji propagandanın yaratacağı etkileri değiştirir.,
- Belli başlı kişileri toplum önünde yüceltmek gerekir, onların toplumda yaratacağı etkiyi artırarak gerektiğinde bundan yararlanın.
- Düşmanınıza odaklanmaktan geri durmayın, ortadaki sorunların tümünü tek bir odağa yönlendirin.
- Kötü giden şeylerin sorumlusu olarak düşmanlarınızı gösterin.
- Propagandanın zamanı dikkatli seçilmelidir, optimum anda zihinlere yerleşmeli ve orada kalması için çaba gösterilmelidir.
- Düşman propaganda yapmasına fırsat vermeyin. Halk sadece sizin propagandanızı tanımalı, benimsemelidir.
- Hukuk ve yargı sisteminin devletin efendisi olmasına izin vermeyin.
- Hukuku devlet politikalarına hizmet ettiği ölçüde kullanın, onun dışında ikinci planda tutun.
- Aydınları hedef almayın, propagandanın hedefi her zaman kalabalık toplum kitleleri olmalıdır.
- Kalabalık kitleleri ikna etmek, birkaç aydını ikna etmekten her zaman daha kolaydır.
Umarım konunun anlaşılmasına, yeterince katkı yapmışımdır.
Ne Mutlu Türk Doğup, Türk Gibi Yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey.