Bu profilimi detaylı incelemenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum.
İncelemeyelim mi? Yani her gelen, yol geçen hanı gibi, otağda istediğini yazsın, çizsin davayı kirletsin kahrını, günahını biz çekelim öyle mi? Otağa üye olurken alınan o cafcaflı kullanıcı adlarına inanacak değiliz herhalde. Adı Kürşat olup da aslı çerkez, kürt, ümmetçi, komünist ve hatta ajan provokatör çıkan nicelerini gördük.
Otağa üye olan kimdir, necidir, provokatör müdür, çaşıt mıdır inceleyip sorgulamaktan daha doğal ne olabilir ki? Bundan niye gocunuyorsunuz anlamadım?
Madem profilinin detaylı incelendiğinin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorsunuz ve gerçekten de geçmişte bu işlerin çilesini çekmişsiniz bizim sadece sizin değil üye olan herkesin üye profillerini detaylıca inceleyip, soruşturmamızdan rahatsız olmamalısınız. Eğer rahatsız oluyorsanız asıl o zaman biz sizden rahatsız oluruz. Çünkü biz sanal kişiler değiliz. Bu otağın Gökbörü Türkçüler Derneğinin resmi yayın kuruluşu olduğunu herhalde biliyorsunuzdur.
Otağın onlarca yerinde boy boy resimlerimiz, adresimiz, iletişim bilgilerimiz, kimliklerimiz yer alıyor. Yerimiz de belli kimliğimiz de. Yani tek başına sırf sanala ve sanalın cancanlı görüntüsüne inanmıyor, itibar etmiyoruz. Bu otağda yazan kişilerin %90 ı ya genel merkez ya şube yöneticisi ya da dernek veya derginin temsilcileridir. Yani otağda yazanların çoğunu bizzat tanıyor ve el ele, gönül gönüle, omuz omuza Türkçülük mücadelesini birlikte veriyoruz.
Kendi, ırkının üstünlüğüne inandığını söyleyip başka ırknın övüldüğü kitaba arapların deyimiyle biat eden kişilerin bizim ülkümüze bir fayda sağlayacağını sanmıyorum. Durum bundan ibaret.
Bu konuların geçmişte Türkçüleri ne kadar yaralayıp, aralarına, bir daha asla kapanmaz, uçurumlar açtığına yaşayarak tanık olmadık mı? Elbette ki ümmetçiliği, din adına araplaşmayı ve özellikle de siyasal İslamcılığı reddediyor, bunların Türk Milletinin öldürücü zehirleri olduğunun bilinciyle bunlara karşı amansızca mücadele veriyoruz. Şayet otağı detaylıca incelemiş olsaydınız ne demek istediğimi ve bu uğurda neler düşünüp yaptığımızı görür, anlardınız.
Yani aziz dostum biz Gökbörü Türkçüler Derneği olarak Başbuğ Atatürk ve Uluğ Bilge Atsız Ata'dan aldığımız ışıkla gerçek ve uygulanabilir bir Türkçülük yapıyoruz. Yaptıklarımızın bir karşılığı var mıdır bilemiyorum ama bildiğimiz bir şey var ki "
ektiğimizin tohumun yeşermesi haktır" diyerek Türk çocuklarına Türk Milletiyle barışık bir Türkçülük anlayışını yaymaya ve yerleştirmeye çalışıyoruz.
Yıllar göstermiştir ki Don Kişotvari duruş, düşünüş ve yansıyışlar Türkçüleri Türk Milletinden uzaklaştırmış, Türkçülükten uzaklaşan millet neidiğü belirsiz kişilerin elinde fikri, zikri, düşüncesi ve yaşayışı Türk olmayan bir hale gelmiştir.
Türk Milletine rağmen Türkçülük olabilir mi?
Geçmişte sanal ağellerinden gerçek kimlik ve düşüncesi ve hatta Türk olup-olmadığı dahi bilinmeyen kişilerce yapılan hadsiz, hesapsız ve kontrolsüz yayınlar sebebiyle Türk Milletinin nezdinde Türkçüler adeta din düşmanı, başka dünyalarda yaşayan garip mahlukatlar ve gerçek hayatla alkasız ütopik ve olumsuz tipler olarak görülmüş, gösterilmiş, anlaşılmış, algılanmıştır. Ve işin doğrusunu söylemek gerekirse Türkçülüğün birileri eliyle Türk Milletine özellikle iğrenç ve tiksinç gösterilmeye çalışıldığına bile tanık oldum. Türkçülüğü iğrenç ve tiksinç, gösterme, yani dezenforme etme, çabaları epeyce de başarılı olmuş. Bunu yıllardır gerçek hayatta birebir tanık olduğumuz yüzlerce olaydan biliyoruz.
Türkçülerin üzerine, belkide Türkçülükle alakası olamayan ya da Türkçülüğü yeterince özümseyememiş, yarı cahil kişilerin yaptıkları yanlışlar sebebiyle bir sürü ahlaksız ve olumsuz sıfatlar ve suçlamalar yapılmış ve biz yıllardır bunları temizlemeye çalışmakta ve bu uğurda da epeyce mesafe kaydetmişken, yine ne olduğu bilinmeyen, birilerinin gelip yeni baştan işleri tersyüz etmesine seyirci kalmayacağız.
Bu konuda yazacak daha çok şey var. Yeri zamanı geldiğinde yine yazarız.
Özetle şunu demek istiyorum:
Gökbörü Türkçüler Derneği sanalın belirsizlik ve kontrolsüzlüğünden çıkarak gerçek hayatta Türk Milletinin içerisine girip Türkçülüğü kanunlar ve en önemlisi de Türk Milleti nezdinde kurumsal bir kimlikle resmi statüye kavuşturmuştur. Yani artık her isteyenin kafasına göre sanaldan atıp, üfleyerek kafasına göre ona buna söve söve, milletin değerlerini aşağılaya aşağılaya Türkçülüğü kirletme dönemi çoooook eskilerde kalmıştır. Şayet bir diyeceği olan varsa saflarımızda her zaman bir kişilik boş yer var ve kollarımız bütün Türk İllerini kucaklayacak kadar geniş açılmıştır. Dileyen gelsin gerçek hayatta kimliğiyle, kişiliğiyle, yüreğiyle ve en önemlisi de Türkçülük imanıyla uğraşa el ve emek versin. Ancak o zaman fikirleri değerli olur.
Artık eski ayağımızı aksatmayı bırakalım. Bu işler hariçten gazel okumakla olmuyor...
Neyse gelen mesajların hiç biri sorularıma cevap verecek nitelikte değildi. Bu Türkçü otağı nihalatsız.org karıştırdım kusura bakmayın. Sorularıda hiç sormadığımı farz et. Konuyu yetkili bir ırktaşımız kilitlesin ben alacağım cevapları aldım.
TKK.
Bunların yanıtını da yukarıda verdim sanırım.
Birde şu başlıkları bir inceleyiverin:
Siyasal İslamcılığın Beslendiği Kaynaklar!TÜRKÇEYE NASIL KIYDIK?İşte Dindar Nesliniz!Nihâl Atsız'ın İslam hakkındaki düşünceleriSağlık ve esenlik dileklerimle...
TTK.