Aslinda Türkcüler Osmanli hanedanini elestirirken pekte haksiz sayilmazlar zira Orhan Gazi'den sonra melezlesmeye baslayan ve zaman icerisinde Türklük vasiflarini büyük ölcüde yitiren dahasi mefkuresi hic bir zaman Türklük davasi olmamis bu hanedanin bana göre de savunulacak bir tarafi yoktur.
Ha suna da dikkat etmeliyiz ki, bir kizilcigin, Türk düsmani bir batilinin yine Türk düsmani bir ermeni'nin veya rum'un Osmanli'yi elestirmesine de asla müsaade etmemeliyiz. Osmanli'nin uyguladigi yanlis politikalari biz elestirebiliriz cünkü imparatorlugun bizim olmasi sebebiyle bu hakki kendimizde görürüz lakin bir kizilin, bir batilinin, bir ermeninin, bir rumun elestirmesi tamamen baska maksatladir ve Türk düsmanligi üzerine kuruludur.
Iki seyi birbirinden ayirmak lazim, birincisi Türklük vasfini yitirmis Osmanli hanedani ikincisi ise Türk'ün kendi öz mali olan kani ile cani ile kurdugu imparatorluktur. Ben her zaman Türk'ün kendi öz mali olan Türk imparatorlugu ile kani kirilmis Osmanli hanedanini birbirinden ayiririm. Unutulmamalidir ki Akincilari, Haci Ilbeyleri, Turhanogullarini, Türk soylu Sipahileri, Delileri, Basbugu Atatürkleri, Gazi Osman Pasalari bu imparatorluk bünyesinden cikarmistir. Yine destansi savaslar imparatorlugun asil sahipleri olan Türk'ün gücü ile kazanilmistir.
Ayrica Osmanli hanedaninin hangi mefkureyi güttügünü anlamamiz icin Istanbul'un fethinden sonra Roma'nin-Bizans'in varisligine soyunma sevdasini ayriyeten arastirmak lazim diyorum.