El Nusra, pkk kontrolüdeki Efrin'in girişindeki kontrol noktasına iştihad eylemi düzenledi. Saldırıda pek çok pkk'lı telef oldu ve de yaralandı.



Nusret Cephesi’nin Halep Vilayeti’nde Azez-Afrin yolu üzerindeki bir PKK/PYD kontrol noktasına  bombalı araçla saldırdığı iddia ediliyor. Çok sayıda ölü ve yaralı olduğu belirtilmişti.

Afrin’in Şera ilçesine bağlı Kitme köyünde meydana gelen şiddetli patlamanın ardından bölgedeki PKK/YPG mevzilerine yönelik geniş kapsamlı bir saldırının gerçekleşmesine muhtemel gözle bakılıyor.

Bir süre önce başta Nusret Cephesi olmak üzere bölgedeki muhalif oluşumların Afrin’e yönelik saldırı planları olduğuna dair açıklamalar yapılmıştı.

Bazı yayın kuruluşları saldırının Nusret Cephesi tarafından düzenlendiğini iddia ediyor ve gün içerisinde Nusret Cephesi’ne bağlı birliklerin Afrin’e yönelik saldırılarına artırarak devam edeceği iddia ediliyor.

El Nusra'nın Halep'in kuzeybatısındaki Rejim denetimindeki Nubl ve Zahra kasabalarına yönelik taaruzu başarısızlıkla sonuçlandı. 1 gün önce Nubl ve Zahra kasabalarının küçük bir kısmını alan El Nusra'ya karşı hava desteği alan rejim güçleri, takviye olarak gönderilen Hizbullah savaşçılarınında gelmesiyle karşı saldırıya geçerek El Nusra'ya ağır kayıplar verdirdiler ve onları aldıkları yerden de çekilmek zorunda bıraktılar. El Nusra'nın komutanlarından biride öldürüldü.

Suriye'deki Türkmen soydaşlarımız, Esed rejimine karşı bir arada hareket etme kararı aldı. Suriye'nin 8 ayrı bölgesinde mücadele eden Türkmen Tugayları, ortak bir çatı altında Suriye Türkmen Yüksek Konseyi'ne bağlı olarak savaşa devam edeceklerdir.

https://www.facebook.com/video.php?v=850630181626571

Feysbuk bağlantısına yazılan yorumları okuyunca, birde toplanılan ilk yerin Antep olduğunu duyunca, Antep Akp'nin elinde biraz şüphelendim. Yorumlarda bir tane en önemli Türkmen komutan ve Tugayı'nın bu 8 içinde olmadığını okudum.
Bu olay Akp'lik bir konu gibi geldi bana Türk Kan kandaşım.
Umarım öyle değildir, Türkmenler bizim kandaşımız soydaşımız, onların derdi bizim derdimiz.

Sayın Türk Kan Kandaşım,

Gaziantep'li Türk ahaliye sözüm yok olamaz, belediyeden dolayı öyle şüphe geldi içime.
Siz böyle söylüyorsanız muhakkak haklılık payınız vardır.

Çok ilginç bir konu aslında Suriye'nin mezhep temelli iç savaşa sürüklenmesi, batının müthiş bir zeka oyunudur.
Batı artık haçlı seferi yapıp kendi askerini kırdırmadan, müslümanları birbirine kırdırmayı, tarihte kullandığından çok daha ileri bir boyutta uygulayabiliyor.
Işid içindeki Türkiye'den giden dinci kişilerden tutun, bir yandan da nusayriliğe ismailiyye yoluna yakınlık duyan şia ekollerine bugün nusayri olan Esad'a karşı savaştırılabilme kısmına kadar, Suriye'de müthiş oyunlar dönüyor.

Geçenlerde bir açık oturum programını dinlerken, tanıdığınız birkaç kişi ilginç bir söz söylediler, dediler ki; bu hükümet yani Tayyip Şam'da namaz kılacağını söylüyor hatta cami adı dahi veriyordu, yani girecektik Suriye'ye güya derken, biz Suriye'ye giremedik ama Suriye bize girdi. Ne kadar acıdır ki, evet bir bağlamda Suriye Türkiye'ye girdi denilebilir.

Bakalım önümüzdeki dönem neler getirecek.

TTK

Emperyalist ülkelerin böl parçala yönet taktiği dünyanın neresindeki olaylara bakılırsa bakılsın önemli bir kısmı din ve mezhep ayrımcılığı kaynağına dayanır. Ülkeleri bölmek isterken ülke vatandaşlarını ırk temelinde olduğu kadar inanç ( din, mezhep, tarikat) temelinden de vurarak ve birbirlerine kırdırarak parçalar. İslam ülkelerinde ise tamamen inanç temelini dikkate alır. Osmanlıdan Türk Cumhuriyetine geçiş dönemi olaylarında nispeten, Afganistan nispeten, Irak tamamen, Suriye tamamen mezhep temeline dayalı parçalama taktiği ile iç savaşa sürüklenmiş ve devam etmektedir.

Suriye, içerisinde Türk, kürt gibi azınlıkların bulunduğu bir Arap ülkesidir. Esed yönetimine son vermek isteyenler Türkleri ve kürtleri destekleyip Esed'i vurmaları gerekirdi ırk olarak bakılsa idi olaya. Oysa  mevcut duruma bakıldığında mezhep temelli olduğu açıkça görülüyor.

Gerek Irak gerek Suriye iç savaşında Türkiye'nin de tutumu sayesinde en kazançlı çıkan biz istemesek dahi kürtler oluyor. Kürtler bu iç savaşlarda mezhep ayrımcılığına göre değil kürtlüklerine göre olaya yaklaşıyorlar.

Irak için Özal: 'Bir koyup üç alacağız' demişti. Bir koyduk beş verdik. Sebeplerden bir tanesi de Irak Türkmenlerinin mezhep ayrılığına düşmesidir.

Suriye için de aynı durum söz konusu. Suriye Türkmenleri mezhep ayrılığına düşmüş (düşürülmüş) ve birlik gösterememiştir. Türkiye'ye sığınan hem Alevi hem sünni Türkmenler vardır. Sünni olana sünniler Alevi olana Aleviler sahip çıkmışlar veya destek olmaya çalışmışlardır ki bu da Türkiye'nin de bu savaşta mezhepçiliğe düştüğünü göstermektedir. Alevi Türkmen sığınmacıların çadır kentlere değil de cem evlerine başvurması bizim için en acı gerçektir. İyi ki o kardeşlerimize de Alevi vatandaşlarımız destek olmaya çalışmaktadırlar. Aksi taktirde Türk'ün Türk ülkesinde açlıktan soğuktan ölmeye mahkum edilmesi durumu söz konusu olacaktı.

Yine Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de Türkiye'nin desteğiyle en zararlı çıkacak olanlar Türkler olacaktır. Çünkü ne Irak Türkünün ne Suriye Türkünün bir Raşit Dostumu yok.

Türk hangi inanç veya mezhepten olursa olsun çok fazla fanatiklik gösteriyor. Bu durum parçalanmaya, hatta birbirleriyle kıyasıya rekabete, çarpışmaya kadar varabiliyor. İşte en zalım en çekilmez noktamız burası. Ki Türkçü görüşü benimsemiş kandaşlar arasında bile duvar örebiliyor.