Gönderen Konu: Tarikat ve Cemaat Gerçeği - Siyasal İslâmcılıkla Yüzleşme.  (Okunma sayısı 156039 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2305
Türkiye’de güçlü bir orta sınıf yok.
Onun yerine kalabalık bir, istihdam dışı, yoksul ve eğitim düzeyi düşük, daha doğrusu, özellikle yoksul ve cahil bırakılmış, bir tabaka var.

Marksistlerin deyimiyle, lümpen proleter bir sınıf, siyasete, ağırlığını koyuyor.
Bu, son 20 yılda, sistematik olarak, yapıldı.
Burada kritik olan, seçmenin; özgürlük, hukuka saygı, temiz siyaset mi, yoksa; kendisinin veya yakınlarının kayrılması, kolay kazançlar elde etmesi ve kamusal yararlar mı talep edeceğidir?

Orta sınıfın talebi; özgürlük, haklar ve hukuk devletidir.
Yoksul kesimde hukukun kendilerine de lâzım olacağına dair ve hukuksuzluklardan olumsuz olarak etkilendikleri, özellikle yolsuzluklardan şikâyetçi olduklarını gösteren kanıt da yok.
Çünkü içinde yaşadıkları ortam, zaten, hukukun dışında.

Karşımızda gecekonduda oturan, kayıt dışı ekonomide çalışan; elektrik, gaz, su, telefon, internet vb. hizmetleri ödeme gücü olmadığı için bunları, bedava temin etmeye çalışan, çok kalabalık bir kitle var.
Bu kitlenin; hukuk devleti, adalet, düzgün imar, trafik, enerji vb. yasaları talep etmek gibi bir düşüncesi ve isteği de yok!

Öte yandan, hukuk devletinde yaşamak pahalı da.
Çünkü kullandığınız; elektriğin, suyun, telefonun, internetin, gazın vb. faturasını ödeyecek, trafik kurallarına uyacak, imara uygun ev yapacaksınız.
Bu giderleri karşılayabilmek için iyi bir eğitim almanız ve profesyonel meslek sahibi olarak iyi bir gelirinizin olması gerekiyor.

Görünen o ki, geldiğimiz noktada, siyasal İslamcıların, yoksul ve cahil bırakma projesi başarılı olmuştur.

Bunun yapılmasındaki temel neden; yoksul bırak ki itaat ettirmen, cahil bırak ki kandırman kolay olsun!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimiçi Üçoklu Börü Kam

  • Otağ Yöneticisi
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2305
Toplumlar için en ölümcül silâh; cehâletin, ahlâksızlıkla birleşmesidir.

Bu ülkede; eskiden kimse yüzümüze bakmıyordu, ama şimdi doktor bile dövebiliyoruz diyen, kendinden olmayanı düşman olarak görüp, onlara saldırmayı ibadet bilen; kindar, saldırgan, örgütlü, yasa tanımaz, hurâfelerden beslenen, vurgulu bir söylemle, dindarlık iddiasında bulunan, dini kendilerinin temsil ettiğine inanan ve  daha da ötesi, dinin sahibiymiş gibi davranan bir cehâlet, işbaşında.

Siyasal İslâmcılığın ürettiği toplum profili, tam olarak, budur.

Kimse cehâleti, küçümsemesin!

Kök Teñğri Türk'e Kut ve Utku Versin!
Türk Soyunun Gizli Gücüne İNAN ve GÜVEN!

Çevrimiçi turania_25

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 262
Cehalet; kişinin kendisi dışında silinemeyecek, yıkılamayacak bir put haline gelmiştir.

Farkına varan kurtulur; varamayan, batakta kalmaya devam eder.
Bayrak benliğimdir bayrak kimliğim,
Bayrak; öz yurduma öz hakimliğim.

Bahtiyar VAHAPZADE