Gönderen Konu: TÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE MAKALELER - NEJDET SANÇAR  (Okunma sayısı 54098 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Kanpusat

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 63
NEJDET SANÇAR'IN 1944 SAVUNMASI
« Yanıtla #30 : 16 Mart 2013 »
"Beni beraat ettirin demeyeceğim çünkü benim için suç olarak gösterilen şey bu toprakları, bu ırkı sevmekten başka birşey değildir. Yurdumu ırkımı seviyorum, onun içindir ki Türk ırkçısıyım. Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yok. Eğer bu günahsa beni mahkum ediniz. Bu mahkumiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım. Sizden adalet bekliyorum da demeyeceğim çünkü bu mahkeme adil değilse, o zaman büsbütün manasızdır. En büyük mahkeme olan tarihin huzurunda alnı açık bir Türk oğlu olarak, hiç endişem yok. On ayı doldurmakta olan ve büyük kısmı tahta masalarda yatmakla geçen hürriyetsizliğimi, millet yolunda çakilmiş, şerefli bir felaket olarak sayıyorum. Duvarlar, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücerelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerim, uykusuz gecelerim, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır. Bunlardan yılmış değilim. Bilakis bahtiyarım. Yuvamın dağıtılmış olmasına, eşimin bir Türk anası olmak şerefini kazanacağı günlerde çektiği dayanılması güç ızdırapları ve akıttığı gözyaşlarını unutmuş olmama ve bugün hayat kavgasında minimini yavrusuyla tek başına kalmış olmasının ruhunda yarattığı fırtınalara ragmen bahtiyarım. Türk'ü sevdim, seveceğim. Ama bunun sonunda ızdıraplar varmış, felaketler varmış, hatta karşılaşılacak türlü kahpelikler doluymuş... Hepsi kabul!...

BÜYÜK TÜRK IRKI SAĞOLSUN!"
Türkler, Türk soyundan gelenlerle Türk soyundan gelmişler kadar Türkleşip kendini o soya bağlayan ve beyninde hiçbir yabancı ırk düşüncesi bulunmayan fertlerin topluluğudur. Nihâl ATSIZ

Türkçü; eyyamcı ve dalkavuk olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir. Nihâl ATSIZ

Çevrimdışı giray-han

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 116
Ynt: TÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE MAKALELER - NEJDET SANÇAR
« Yanıtla #31 : 17 Nisan 2013 »
Necdet Sançar'ın makalelerini severek okuyan biri olarak, kendisinin üzerimde en az kardeşi Gökbilge Atsız kadar etkili olduğunu söyleyebilirim.
Mekanı uçmağ olsun.

Çevrimdışı Kurtkaya

  • Otağ Sorumlusu
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 412
Ynt: TÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE MAKALELER - NEJDET SANÇAR
« Yanıtla #32 : 17 Nisan 2013 »
Büyük Türkçü Nejdet SANÇAR'ın bu başlık altında yer alan makalelerini kaç defa okuduğumu bilmiyorum. Yeniden her okuyuşumda daha önce okuduklarımdan eksik kalan bir yerler aklıma kazınıyor.
Nejdet SANÇAR'ın Türkçüler üzerindeki fikri etkisi ve emeği tartışılmaz.
O'nun "TÜRK IRKI SAĞOLSUN!" sözü bir ülküye olan iman, inanç, özveri ve içtenliğin en veciz ifadesi, kendisini davasına adamışlığın en yalın hali ve Türklüğe olan sevgisinin tutku derecesindeki göstergesidir.
Ruhu şad olsun!
Tanrı Yüce Türk'ünü Korusun.

Çevrimdışı ATSIZCI

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 9
Nejdet Sançar'ın Kitapları Neden Basılmıyor?
« Yanıtla #33 : 06 Ekim 2015 »
Atsız'ın kan kardeşi Nejdet Sançar'ın kitapları neden basılmıyor kandaşlarım? Türkçülük Üzerine Makaleler, Gizli Komünist Belgeleri, Nazım Hikmet Masalı, İsmet İnönü ile Hesaplaşma gibi Türkçülere yol gösterici eserleri neden ilk basımlarıyla kaldı?

Eğer elinizde var ise Nejdet Sançar Ata'nın kitaplarının pdf halini atar mısınız kandaşlarım?
"Tarihin olağanüstü ve şahane işi,
Kür Şad'ın, Kül Tegin'in, Çağrı Beğ'in ok çekişi..."

Çevrimdışı Çağrıbey

  • [GÖKBÖRÜ ANKARA]
  • Türkçü-Turancı
  • *****
  • İleti: 2183
  • Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Ynt: TÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE MAKALELER - NEJDET SANÇAR
« Yanıtla #34 : 05 Kasım 2024 »
AZGINLAŞAN TÜRKÇÜLÜK DÜŞMANLIĞI

Türkçülük düşmanlığı, bu ulu fikrin Türk hayatında tesirini göstermeye başladığı 1908 sonrasından beri devam edip gelen bir sinsi ihanet şeklidir. O günden bu güne bu ihanet yolunun yolcuları olarak ortada görünenlerin büyük çoğunluğu, başka milli davaları olan azınlık ırkçılarıdır.

İmparatorluğumuzun son yıllarındaki Türkçülük düşmanlığı, daha çok dini tüle büründürülmüş olarak ele alınıyor ve İslamiyet davasını saracak bir fikirmiş gibi vurulmaya çalışılıyordu. O zamanki Türkçülük düşmanlarının çoğu, Türk olmayan Müslüman Osmanlılardı.

Cumhuriyetten sonra Türkçülük düşmanlığının bu mahiyeti değişti. Günümüzün, Türkçülük düşmanları yine azınlık ırkçılarıdır ama, artık bu azınlık ırkçıları sadece din kılığına bürünmüş Müslüman gayrı Türkler değil, sosyalist postuna sarılmış Moskofçu veya Çinci takımıdır.

Bu devrenin Türkçülük düşmanlığı, uzun yıllar, bu yüzde yüz katıksız Türk fikrinin, Türkiye’ye yabancılar tarafından sokulmuş bir siyasi fikir olduğu yalanını tekrarlayıp durmuşlardır. Bu yalanın tesirsiz kaldığını görünce yalanı, büsbütün bırakmamakla beraber, şimdi, Türk’ün bu ulu fikrini hakaret çamuru ile sıvamaya çalışmaktadırlar.

Ardı arası kesilmeyen iftiralar ve hakaretler, şüphesiz, aczin ifadesinden başka bir şey değildir. Türkçülüğü namus ve haysiyete dayanan fikir gücü ile yıkamayan Moskofçu ve Çinci takımının işi küfür ve hakarete dökmesinin sebebi budur. Çünkü kızıl, bütün maddi imkanlarına rağmen Türkçünün karşısında güçsüzdür, acizdir, yetersizdir. Bunun neticesi olarak da zavallıdır.

O takımdan birisinin Türkçülükten “eşekçe fikirler” diye bahsettiğini biliyoruz. Kızıllardan, mesela “satılmışlar” filan diye söz eden milliyetçilere; “Sizler onlara sadece hakaret edebiliyorsunuz. Onlarsa kötü laf etmeden cilt cilt eserler veriyorlar” diyen bir takım iyi niyetli ve biraz da dünyadan habersiz kişiler, Türkçülüğü “eşekçe fikirler!!!” diyen bu nazik(!) kişi ve benzerleri için acaba ne düşünürler?

Şimdi bir milliyetçi çıksa da mesela: “Türkçülüğe eşekçe fikirler demek katırca bir harekettir” gibilerden bir şey söylese, bu iyi niyetli vatandaşlar, bu edebi(!) cilveleşmenin ilk kısmını unutup, muhakkak, yine Türkçüleri suçlama yoluna giderler.

Bu şekildeki seviyesiz bir hareketle, Türkçülük elbetteki değerinden bir şey kaybetmez. Çünkü Türkçülük, bir insani fikirdir. Hem de insani fikirlerin en yücesidir. Çünkü, insan cemiyetlerinin en büyüğü olan Türk Milletinin ülküsüdür.

Ülkünün ve hele Türk soyunun ülküsü olan Türkçülüğün manasını anlamak, elbette ki, bir seviye meselesidir. Hayatında dalavere, hile ve  maddeden başka bir şey tanımamış olan bir yaratık bu yüce fikri elbetteki kavrayamaz. Bir hödüğe veya cinsi sapığa büyük bir Türk hattatının bir mısraı veya şaheser bir minyatür ne ifade eder? İnsani bir gaye olan bir milli ülkü de, şüphesiz, sadece dış kılığı ile değil, iç dünyası ile de insan olan için bir mânâ taşır.

Türkiye’deki Moskofçu, Çinci veya Arapçı yaratıklar terbiyenin, nezaketin ve insani seviyenin dışına ne derece çıkarsa çıksınlar; fikri güçsüzlükten ileri gelen hakaret çamuruna ne derece sarılırlarsa sarılsınlar; yalana, iftiraya, demagojiye ne kadar kucak açarlarsa açsınlar, Türkçülük ülküsüne ne toz kondurabilirler, ne de onun yürümesine engel olabilirler.

Türkiye Türk’ü, bilhassa genç nesiller, artık uyanmıştır. Türkçülüğün günden güne bir çığ gibi büyümesinin sebebi budur. Bu çığ, eninde sonunda, Türkçülüğe düşman bütün fikir kırıntılarını ezecek ve Türk ülküsünü Türk dünyasına hakim kılacaktır.


Kaynak: TÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE MAKALELER - NEJDET SANÇAR, DEVLET-TÖRE YAYINEVİ 1976

Bu gün geldiğimiz noktada, Türk Milletinin ve Türk Devletinin en azılı düşmanlığını yapan siyasal İslamcı zihniyet iktidardadır ve yanına iğdiş edilmiş milliyetçimsileri de alarak, bu coğrafyada Türk varlığını sonlandırma yolunda tam gaz ilerlemekteler.
Dokunulamaz denilen her kutsala dokundular.
Şimdi de anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesine yönelik atraksiyonlara başladılar.
Türk milletinin, bu gidişatı tez zamanda fark edip, buna karşı çıkma iradesi koymasını umut ediyorum.
O meşhur oğuz uykusundan, çabucak uyanmak ve ulu atalarımızın titre ve kendine dön! buyruğuna riayet ederek kıyama geçtiğimiz günleri tez zamanda görmek dileğiyle...

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla.
Çağrıbey