Gönderen Konu: 1. Dünya Savaşı Arap İsyanı  (Okunma sayısı 8790 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı alkanaga

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 68
1. Dünya Savaşı Arap İsyanı
« : 06 Ekim 2015 »

1916 Yılı Haziran ayında  Araplar, bağımsızlığını sağlaya¬cağını iddia eden İngilizlerin gazına kapılarak, bağlı bulun¬duğu Osmanlı Sultan-Halifesine karşı ayaklanmıştır. Bu salakların başında Mekke Emiri Şerif Hüseyin Ibn-i Ali isminde Haşimi bir Arap önderi vardır. Tabi bu işi organize etmekle görevli baş aktör, homoseksüel’de olduğu iddia edilen Thomas Edward  Lawrence’tır. Lawrence'ın yandaşları onu Arap halkının "kurta¬rıcısı" olarak tanrılaştırmaya çalışmışlardır. Araplar ve yerel aşiretler arasında 6-7 yıl kadar yaşayan bu İngiliz, Türkleri ise beğenmemektedir. Bir milyon Sterline yaklaşan İngiliz altınlarıyla finanse edilen ayaklanma ile bölgede Türkler etkisizleştirilmek istenmiştir.
“Türkler aşağı! Ama korkarım ki onlarda ha¬yat değil, yapışkanlık var. Onların kayboluşu, bir zamanlar iyi yöne¬tim yetenekleri olan Araplar için bir fırsat oluşturacak"
Küt-ül-Amara'da İngiliz Generali Townshend'in ordusunu saran Türk Generali Halil Paşa'yla pazarlığa girişmesi için de , Savaş Bakanlığınca görevlendirilen Lawrens Türklerin Asya bozkırlarına geri gönderilmesi gerektiğini düşünen bir hayalperestti. Genaral  Townshend'in çaresizlik içinde kaldığı günlerde Lawrans,  Albay Beach, Aubrey Herbert  İle beraber Halil Paşa'yla görüşerek, sarılmış bulunan İngiliz garnizonunu serbest bırakması için ona ilkin bir milyon Sterlin, kabullenmezse, iki milyon Sterlin rüşvet önermişlerdir. Büyük bir şaşkılık yaşayan Halil Paşa bu İngiliz önerisini tiksintiyle reddetmiş ve bu durumu saygısızlık saydığını belirtmiştir.
 Bu durum üzerine Araplardan faydalanmayı kafasına koyan İngilizler, Şerif Hüseyin’e destek vermişlerdir. Sir Henry McMahon, Dışişleri Bakanlığından almış olduğu yönerge üzerine Şerif Hüseyin'e 13 Aralık 1915'de gönderdiği üçüncü yazısında şu güvenceyi veriyordu:
"Tüm Arap halklarını ortak savımızdan yana çekmek için hiçbir ça¬bayı ihmal etmeyiniz ve onları, düşmanlarımıza yardımda bulunma¬maya üsteleyiniz. Anlaşmamızın devamlılık ve gücü buna dayanır. Britanya'nın, Arap halklarının, Almanya'dan ve Türk tahakkümünden özgür olmasını sağlayacak gerekli koşulu içermeyen bir barış yapmaya istekli olmadığını açıklayarak size güvence veririm."
Arkasından Lawrans gibi bir takım  İngiliz Subayların vur kaç taktikleriyle arapları organize ettiğini görürüz. Türk hatlarının ardında, küçük ama gittikçe hırpalayıcı, ikinci bir cephe kurmuşlar, bizleri arkadan vurmuşlardır. Mekke şerifi Hüseyin bin Ali'nin oğlu Emir Faysal komutasındaki düzensiz birliklerle birlikte Osmanlı ordusuna karşı gerilla mücadelesi vermiş, Arapları, Medine'deki Osmanlı muhafız birliklerini şehirden çıkarmamaları konusunda ikna etmiştir. Böylece Araplar, şehre malzeme getiren Hicaz demiryoluna yaptıkları saldırılara ağırlık verebildiler. Şehri savunmakla meşgul olan Osmanlı askerlerini diğer yandan da demiryolunu tamir etmek zorunda bırakmak suretiyle oyalamışlardır.

Lawrence, bu konuda şu açıklamada bulunur :
"Görev, Türkiye'ye karşı bir Arap isyanı tahrik etmektir ve onun için de batılı olan dış görünüşümü gizlemek ve az da olsa Araplara ben¬zemek zorundayım. Böylece kendimi bir çeşit yabana sahne üzerin¬de, balo giysisi içinde, acayip bir dilde, gece ve gündüz aktörlük ya¬pan birisi olarak görüyorum ve rolümü iyi oynamadığım takdirde, başımı yitirebileceğimi anlıyorum”
1918 yılı ekiminde İngiltereye dönen Lawrens, 1919 yılında ise ordudan yarbay olarak ayrılmıştır. Fakat Mısırda bulunduğu sırada belgeleri Albay olarak imzalamış ve Albay rütbesi kullanmış bir İngiliz askeri.
Haa arkadan ne mi oldu. Arap toprakları emparyalistlerce paylaşıldı ve o gün bugündür hala birbirini yiyor Araplar….
Lawrans 1920 yılında Tımes da yazdığı bir yazıda;
"Bizim yönetimimiz, eski Türk sisteminden de kötüdür. Türkler, barışı korumak amacıyla, askerliklerini yapan yerel erlerden 14.000 kişi¬lik bir güç bulundurmuşlar ve yılda ortalama 200 Arap öldürmüşler¬dir. Biz ise orada 90.000 kişilik bir güç, uçaklar, zırhlı arabalar, ganbotlar ve zırhlı trenler bulunduruyoruz. Bu yaz vuku bulan ayaklan¬mada yaklaşık 10.000 Arap öldürdük... Bağdat'taki hükümet, ayak¬lanma olarak nitelendirdiği siyasi suçlardan ötürü o kentte Arapları asıyor. Araplar bize karşı asi değillerdir. İsmen hâlâ Türk uyruğu¬durlar ve ismen bizimle savaş durumundadırlar. ...Bu yaz, 10.000 köylü ve kendinin öldürülmesi, buğday, pamuk ve petrol istihsalini ne dereceye kadar köstekler? Kendi yöneticilerinden başka kimseye yarar getirmeyen bir çeşit sömürge idaresi adına milyonlarca Sterlinin, binlerce İmparatorluk askerinin ve on binlerce Arabın feda edil¬melerine daha ne kadar izin vereceğiz?”

Kimi Arap avukatları, yok araplar ihanet etmedi vs.. diyecekler. İngiliz kaynakları belli, Lawrans’ın hatıratı, yazıları belli, Türk subaylarının yazıları belli.

Kaynaklar
Belleten, Albay T.E. Lawrence, Haşimi Araplarını Osmanlı İmparatorluğuna Karşı Ayaklanmaları İçin Nasıl Aldattı. İngiliz Gizli Belgelerine Göre

https://tr.wikipedia.org/wiki/T._E._Lawrence
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN

Çevrimdışı Yüzbaşı Sançar

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 246
Ynt: 1. Dünya Savaşı Arap İsyanı
« Yanıtla #1 : 06 Ekim 2015 »
Emek, çaba ve gayretlerinden dolayı alkanaga andamız varolsun.
Konuya katkı yapacağı kanısıyla Otağımızda var olan bazı konu başlıklarını da ekliyorum.
1-ARAP İHANETİ ve İSRAİL'İN KURULUŞU
2-ARAPLAR KADAR TÜRK DÜŞMANI OLAMAZ

Tanrı Türkü ve Türk yurtlarını korusun.
Yüzbaşı Sançar Uçmağa varalı on üç yüz yıldan çok oldu. Onun düştüğü meçhul yerde, ay ışıklı yaz gecelerinde hâlâ ıztıraplı kahkahalar ve şeref ilahileri işitilir. Bu ilahiler rüzgârın çıkardığı sestir. Onu herkes işitir. Fakat o ıztıraplı kahkahaları herkes duyamaz. Onun yankılarını uzak, yakın ellerden, ancak içinde Tanrı Dağı’nın odu yanan gönüller sezer. Bu ıztıraplı kahkahalar Yüzbaşı Sançar’ın soyu, onun düştüğü yerde zafer töreni yapıncaya kadar yıllarca, belki yüzyıllarca sürüp gidecek…

Çevrimdışı alkanaga

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 68
Ynt: 1. Dünya Savaşı Arap İsyanı
« Yanıtla #2 : 06 Ekim 2015 »
Sağ olasın Sancar Kandaşım. Türk, akıllıdır. Araştırır, bulur ve ortaya koyar. Merttir, cesaret sahibidir. Kudreti asil kanından gelir.  Kul değildir, köle hiç değildir. "Özgürlük benim karakterimdir" diyen yüce Başbuğ Atatürk. Bize eşsiz bir örnektir....

Tanrı Türk'ü Korusun
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN