Glafkos Klerides, Papadopulos'u yazdı
Rumların Kıbrıslı Türkleri yok etme planlarını içeren Akritas Planının büyük bölümünü Papadopulos yazdı
Kıbrıs Rum yönetimi eski liderlerinden Glafkos Klerides, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un Kıbrıslı Türkleri hiçbir zaman toplum olarak görmediğini, onlara klasik azınlık haklarından başka hak tanımayı asla kabul etmediğini belirterek, ''Papdopulos, Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak görüyor'' dedi.
Rumların Kıbrıslı Türkleri yok etme planlarını içeren Akritas Planının büyük
bölümünü Papadopulos'un yazdığını kaydeden Klerides, Papadopulos'un, 1964'te ABD Büyükelçiliğine giderek meşhur, ''Türkler adaya çıkmaya kalkışırlarsa Kıbrıs'tan Türkleri temizlemek için 1 saat 45 dakikamız var'' sözlerini söylediğini de doğruladı.
''Sonunda olacak olan, Kuzey'deki rejimin doğrudan ayrı egemenlik olarak
değil hukuki olarak tanınmasıdır'' diyen Klerides, ''Kendisine birkaç yıl
verecekler ve ayrılış bugünkü bölücü hatlar temelinde gerçekleşecek'' ifadesini
kullandı.
Rum kesiminde yayımlanan Politis gazetesi, Kıbrıs Rum Üniversitesinde
öğretim görevlisi Niyazi Kızılyürek'in, Glafkos Klerides'in Kıbrıs sorunuyla
ilgili anlattıklarını aktardığı, ''Glafkos Klerides: Bir Ülkenin Süreci'' isimli
kitabından alıntı yaptı. Gazete, Glafkos Klerides'in, dönemin bilinmeyen siyasi
gerçeklerine ışık tuttuğunu yazdı.
Klerides, 1960 Anayasasının işlevsel olduğunu ve Türkiye'nin arzusunun da
anayasanın işlemesi yönünde olduğunu ifade ederek, o dönemde, Kıbrıs sorunununu, iki tarafının aşırılarının görüştüğüne dikkati çekti.
Klerides, ''Tasos Papadopulos'un Kıbrıslı Türkleri hiçbir zaman toplum
olarak tanımadığını, aksine, onların (Türklerin) Kıbrıs Cumhuriyeti içerisinde
azınlık olarak var olduklarına inandığını'' dile getirdi.
1960 ANAYASASI
Klerides, ''Türkiye'nin askeri hükümeti Amerikan unsurundan çok
etkileniyordu. Amerikan unsurunun Kıbrıs'ta sükunet istediğinden şüphe yoktur, bu nedenle Türk politikası da değişti. Askerlerin politikası, 1960 Anayasasının
işlemesi şeklindeydi'' dedi.
Aynı anayasayla ilgili olarak Klerides, şunları söylüyor:
''Temel konulardan biri olan vergiler konusu dışında hiçbir konu işleyemez
değildi. Seçimler ve yine belediye yasaları gibi diğer konularda ayrı çoğunluk
gerekiyordu. Bu engel yani vergiler meselesi aşılabilse devlet işleyebilirdi.
Türk tarafı gelir vergilerinin artırılmasına olumlu oy kullanmadı çünkü Kıbrıslı
Türklerin aleyhine bir vergi yükü getirecekti. Bu sorunun; hükümetin Kıbrıslı
Türklerin ve Rumların eğitim harcamalarını üstlenmesiyle çözülmesi önerildi.
Kıbrıs Türk tarafıyla yapılan müzakerelerde bu çözüm üzerinde uzlaşıldı, Kıbrıs
Türk tarafı protokol istedi. Protokole Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Muavini,
Meclis Başkanı ve Cemaat Meclislerinin başkanları tarafından imza atıldı ve
Kıbrıs Rum tarafı Anayasal değişiklik istedi. Kıbrıslı Rumların talebinin
dayanakları mantıktan çok duygusaldı ve Kıbrıs Rum liderliği (Başpiskopos III.
Makarios, Polikarpos Yorgacis ve Tasos Papadopulos) halka 'Anayasa'nın
düzeltilmeye başlandığını' göstermek istiyordu. Kıbrıslı Rumların, protokolün
geçerli olup olamayacağına dair yurt dışından olumlu görüş almalarına rağmen
nihayetinde sorun çözülmedi ve bunu 1964'te olanlar izledi.''
PAPADOPULOS FEDERASYONA KARŞI ÇIKMIŞTI
Politis'e göre, kitabın ilgi çekici yönleri arasında, 1975-1976 olaylarının
anlatımı var. Kıbrıs Rum tarafının müzakerecisi Glafkos Klerides iki toplumlu iki
kesimli federasyonu kabul etmişti. Aynı şeyi Kostantin Karamanlis de yaptı.
Müzakerelerde Klerides'e eşlik eden Tasos Papadopulos ve Mihalakis
Triantafillidis böyle bir çözümün aleyhinde tavır aldılar ve Makarios bir
ikilemle karşı karşıya kaldı.
Klerides'in Rauf Denktaş'a verme inisiyatifini üstlendiği meşhur haritanın
yayınlanmasıyla birlikte Klerides müzakerecilikten istifa etti.
''1 SAAT 45 DAKİKADA TÜRKLERİ ADADAN TEMİZLERİZ''
Klerides'in, şimdiki Rum lideri Tasos Papadopulos hakkında söyledikleri de
kitabın en ilgi çekici bölümlerinden biri.
Klerides, Tasos Papadopulos'un 1964'te harekatın gerçekleşmesi durumunda Kıbrıslı Türkleri temizlemeleri konusunda çeşitli istikametlere telefon ederken yakalandığını söyledi.
''Bunu Yorgacis ve Makarios da onayladı. Kendisine 'Bizi, suç işlemekle
suçlanacağımız bir yöne sürüklüyorsunuz, durunuz' dediler. Ancak, böyle
düşünceleri vardı'' diyen Klerides, bu sözleriyle Makarios Drusiotis'in kitabında
yer verdiği, Tasos Papdaoulos'un 1964'te Amarikan Büyükelçiliğini ziyaret ederek Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahale etmesi etmesi durumunda ''Türkleri Kıbrıs'tan temizlemek için 1 saat 45 dakikamız var' (we have 1 hour and 45 seconds to clean up the Turks from Cyprus) sözlerini söylediğini doğruladı.
''AKRİTAS PLANININ BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ PAPADOPULOS YAZDI''
Klerides, Akritas planının yazılması konusunda yöneltilen sorulara verdiği
yanıttaysa şunları söylüyor:
''Söz konusu çalışmanın yazım işinin büyük bölümünü Polikarpos Yorgacis'ten çok Tasos Papadopulos'un yaptığına inanıyorum. Yorgacis, o belgeyi hazırlayacak hukuki olanağa ve eğitim düzeyine sahip değildi. Ben, işin çoğunun Tasos Papadopulos tarafından yapıldığını değerlendiriyorum.''
Politis gazetesine göre, Klerides'in bu değerlendirmesi kitapta havada
bırakılmıyor ve Klerides ilk kez, EOKA mücadelesini 1960'lı yıllarda devam
ettirmek isteyen ''örgüte'' bir miktar katıldığını ilk kez itiraf ediyor.
Klerides dışında, ona oranla daha az olmak üzere Spiros Kiprianu da katıldı,
ancak başkanı Polikarpos Yorgacis ve başkan yardımcısı da Tasos Papadopulos'tu.
''TÜRKLERİN, KLASİK AZINLIK HAKLARINI AŞAN HER TALEBİNİ REDDEDİYORDU''
Klerides, 1974 öncesi dönemle ilgili olarak, şunları anlattı:
''İki toplum arasında işbirliği yöntemleri bulunmasına yönelik ne zaman çaba
harcansa Tasos her zaman; (Kıbrıslı Türlerin) 'bir azınlık olduklarını anlamaları
gerektiğini ve azınlık haklarından fazlasını istediklerini' söylüyordu. Tasos,
Türk tarafının isteyebileceği klasik azınlık haklarını aşan her her şeyi aşırı
buluyor ve karşı çıkıyordu. İki toplum düşüncesi yoktu.''
Glafkos Klerides'e göre, Tasos Papadopulos'un Kofi Annan'ın planını kabul
etmekteki sorunlarından biri, planın iki toplumun siyasi eşitlikten söz
etmesiydi.
Kitabın yazarı Niyazi Kızlıyürek, ''Kıbrıs''ın Avrupa Birliği'ne (AB) üye
olmasıyla meydana gelen konjonktürle çözüm momentumu yitirildiğini kaydetti.
Kızılyürek, kitabını, Klerides'in şu sözleriyle sonlandırdı: ''Sonunda olacak
olan, Kuzey'deki rejimin doğrudan ayrı egemenlik olarak değil hukuki olarak
tanınmasıdır. Kendisine birkaç yıl verecekler ve ayrılış bugünkü bölücü hatlar
temelinde gerçekleşecek.''
Kaynak : A.A