1919 yılının 19 Mayıs'ı öyle bir gündü ki, bitti denilen bir budunun(milletin), yok oldu denilen bir ülkenin yeniden dirilişi, yeninden kurtuluşu yolunda beliren umut ışığının parıldadığı ilk “Kutlu Gün”dü!
Türk'ün Ulu Atası, son Başbuğu!
Sen, ulu Tanrı'nın Türk budunu için gönderdiği özel, üstün bir insandın. Senin kutsal adımını Samsun'a ilk atmanla birlikte, uzaklardan parıldamaya başlayan bağımsızlık ışığı, üzerine karanlıklar çökmüş olan, önünü göremeyen, yolunu bulamayan "TÜRK"ün yani Tanrı'nın Budunu’nun ve onun kutsal yurdunun yeniden dirilişine, yeniden var oluşuna giden kutlu yolu yeniden aydınlatmaya başlamıştı.
Evet! Yolunu karanlıkta kaybetmiş olan, Tanrı'nın özel Budunu artık karanlıkları yırtmaya ve önünü görmeye başlamış; doğru yolu bulmuş ve kaybetmek üzere olduğu yurduna tekrar kavuşma yolunda emin adımlarla ilerlemeye başlamıştı.
19 Mayıs, asil Türk Budunu’nun kendisine vurulmak istenen esaret zincirini parçalayıp yeniden özgürlüğüne, bağımsızlığına kavuşma yolunda ilk dev adımı attığı gündür. 19 Mayıs bir Başbuğ’un ve O’nun kendisine inanan erlerinin Acun’a, “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım!” diye haykırarak yaktığı bağımsızlık ateşinin ilk kıvılcımıdır.
Ulu Başbuğ, Bandırma Vapuru ile Samsun'a hareket ederken, limanda bulunan işgal kuvvetlerinin gemilerine bakarak, "Geldikleri gibi giderler!" demişti. 19 Mayıs 1919 günü Samsun'da başlayan, Türk Budunu’nun bağımsızlık ve kurtuluş savaşı, kazanılan zaferlerle sona eriyor ve Türkler’in yurdu yani TÜRK-İ-YE kuruluyordu.
19 Mayıs 1919, Türk’ün Atası’nın, son Başbuğu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda Samsun’da attığı en büyük ve en önemli adımın miladıdır.
Türk budunu olarak, bugün yine, o kutlu ve özel güne yani 19 Mayıs’a ve 19 Mayıs 1919’un, 89’uncu yıldönümüne ulaşmanın mutluluğu, coşkusu ve heyecanı içindeyiz. Atamız’ın her zaman güvendiği ve yurdu emanet ettiği gençlere “GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI” olarak armağan ettiği 19 Mayıs, biz Türkçü gençler için de ayrı bir önem taşımaktadır
Ulu Atam, sen rahat uyu. Bizler, emanetinin yılmaz bekçileri olan "Genç Türkçüler", “Hitabe”nden kendimize görev çıkartarak oymağımızın başında nöbetteyiz. Gün gelecek, oymağımızda tekrar yanmaya başlayan Türklük ateşi tüm yurdu saracak ve Türk’ün gücünü bir kez daha, iç ve dış bedhahlara gösterecektir.
Asil Türk evlatları!
Her nerede yaşıyorsak yaşayalım, bu anlamlı günü coşkuyla kutlayalım. Evlerimizi, işyerlerimizi, her yeri Ay Yıldızlı bayraklarla donatalım.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramı Türk Budunu’na Kutlu olsun!