Gönderen Konu: 19 Mayıs Nutku (Kürt İsmet) Türkçülük Yasak!!!!  (Okunma sayısı 8281 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

ilteris12

  • Ziyaretçi
19 Mayıs Nutku


"Türk milliyetçisiyiz, fakat memleketimizde ırkçılık prensibinin düşmanıyız. Memleketimizde politika garezleri için uydurulan ırkçılık önderlerinin çok acıklı faciaları hatıralarımızda canlıdır. l9l2 senelerinde Rumeli'de tutunmak için tırnaklarıyla kayalara yapışarak son gayretlerini sarf eden Türk erlerine Arnavut Priştineli Hasan ve Derviş Hima ile beraber arkadan hücum tertipleyenlerin Türk ırkçı politikacısı olduğu, Büyük Millet Meclisinde ispat olunmuştur. "Politika icabı" diye tefsir etmekten en ufak bir güçlük çekmeyen bu adamlar, sözlerine inanıp daha büyük bir felakete uğradığımız zaman gene "Politika İcabıdır" diyerek yeni bir fesat prensibi yaratmakta geri kalmayacaklardır.
Köy Enstitülerinde, her çeşit okullarımızda, müesseselerimizde, ordumuzda müşterek vatanın ülkülerini Türk çocuklarına, eşit adalet ve şefkat hisleriyle vermeye çalışıyoruz. Onları büyük cumhuriyet potasında kaynatıp meydana Türk vatanseveri çıkarmaya uğraşıyoruz. Vatandaşlarım emin olabilirler ki muvaffakiyetlerimiz esaslıdır ve gelecek zamanda daha göz alıcı olacaktır.
Türk milliyetçiliği içinde vatan çocuklarının temiz ülkülü ve vatan fikirli olarak birbirine dayanan sağlam bir millet olması, erişilmez ve yanlış bir hayal değildir. Bunun doğru bir fikir ve erişilir bir hedef olduğunu,elle tutulur ve gözle görülür neticeleriyle tamamıyla alıyoruz. Şimdi insaf ediniz. Türk vatandaşı yetiştirmek için bütün iyi şartlan özünde toplamış olan bu feyizli yolu bırakır da ,ırkçıların milleti bin bir parçaya ayıracak fesatlı ve nifaklı zehirlerine cemiyeti kaptırır mıyız?
Turancılık fikri, yine son zamanların zararlı ve hastalıklı gösterisidir. Bu bakımdan cumhuriyeti iyi anlamak lazımdır. Milli kurtuluş sona erdiği gün,yalnız Sovyetlerle dostluk ve bütün komşularımız eski düşmanlıklarının bütün hatıralarını canlı olarak zihinlerinde tutuyorlardı. Herkesin kafasında, biraz derman bulursak sergüzeşti, saldırıcı bir siyasete kendimizi kaptıracağımız fikri yaşıyordu.
Cumhuriyet kuvvetli bir medeniyet yaşayışının şartlarından bir esaslısını, milletler ailesi içinde bir emniyet havasının mevcut olmasında görmüştür. İmparatorluktan son zamanlarda ayrılmış olan komşularıyla da iyi ve samimi komşuluk şartlarının temin edilmiş olmasını, milletin saadeti için lüzumlu saymıştır.
Görülüyor ki, milli politikamız memleket dışında sergüzeşt aramak zihniyetinden tamamen uzaktır. Asıl mühim olan da bunun bir zaruret politikası değil, bir anlayış ve bir inanış politikası olmasıdır. Ancak bu inanışa vardıktan sonradır ki, etrafımızda bulunan milletleri daha yakından tanımak imkanlarını bulduk. Nereden zarar gelir ve nereden zarar gelmez, bunu ayırt etmek için zihinlerimizde ayarlı ölçüler hasıl oldu. İçerde milletin hayrı ve saadeti için çalışma ve dışarıya karşı milletin emniyet ve müdafaası için lazım olan tedbirler,salim ölçülerle gözümüzün önünde belirdi. Ve nihayet asırlar ve asırlar süren köklü düşmanlıklar yerine, yirmi sene gibi kısa bir müddette hürmet ve itimat duygularının uyanmasına imkan verdi.

Turancılar, Türk milletini bütün komşularıyla onulmaz bir surette derhal düşman yapmak için birebir tılsımı bulmuşlardır. Bu kadar şuursuz ve vicdansız fesatçıların tezvirlerine Türk milletinin mukadderatını kaptırmamak için elbette Cumhuriyetin, bütün tedbirlerini kullanacağız. Fesatçılar, genç çocukları ve saf vatandaşları aldatan fikirlerini millet karşısında açıktan açığa münakaşa edemeyeceğimizi sanmışlardır. Aldanmışlardır ve daha çok aldanacaklardır.
Şimdi vatandaşlarımdan iki suale zihinlerinde cevap bulmalarını isteyeceğim : Irkçılar ve Turancılar gizli tertipler ve teşkillere başvurmuşlardır. Niçin ? Kandaşları arasında gizli fesat tertipleriyle fikirleri memlekette yürür mü ? Hele doğudan, batıdan ülkeler gizli Turan cemiyetiyle zapt olunur mu ? Bunlar o şeylerdir ki, ancak devletin kanunları ve esas teşkilatı ayak altına alındıktan sonra başlanabilir. Şu halde yaldızlı fikirler perdesi altında doğrudan doğruya Cumhuriyet'in, Büyük Millet Meclisinin mevcudiyeti aleyhinde teşebbüsler karşısındayız. Tertipçiler, on yaşında çocuklarımızdan bize kadar derece derece, perde perde hepimizi aldatmak iddiasındadırlar.
Vatandaşlarıma ikinci sualimi soruyorum : Dünya olaylarının bugünkü durumunda Türkiye'nin ırkçı ve Turancı olması lazım geldiğini iddia edenler, hangi millete faydalı, kimlerin maksadına yararlıdırlar ? Türk milletine yalnız bela ve felaket getirecek olan bu fikirleri yürütmek isteyenlerin Türk milletine hiçbir hizmetleri olamayacağı muhakkaktır. Bu hareketlerden yalnız yabancılar faydalanabilirler. Fesatçılar, yabancılara bilerek mi hizmet ediyorlar? Yabancılar, fesatçıları idare edecek kadar yakından münasebette midirler? Bunları hüküm olarak kestirmek bugün mümkün değildir. Ama yabancıya hizmet kasti ve yabancının ilişiği hiçbir zaman meydana çıkmasa dahi hareketlerin, Türk milletine, Türk vatanına zararlı olması ve bunlardan yalnız yabancıların faydalanmış olması söz götürmez bir hakikattir.Vatandaşlarım! Emin olabilirsiniz ki vatanımızı bu yeni fesatlara karşı da kudretle müdafaa edeceğiz....

İsmet İnönü

  Yıllardır Ülkemizde hakim kalmış ve neredeyse tüm sıkıntılarımızın nedeni olan siyasi anlayışın temelini teşkil eden bir konuşmadır. Bu nutuktan sonra Türkiye'de bırakın Irkçı söylemleri Milliyetçi en ufak tavırlar bile Devlet eliyle linç edilmeye kalkışılmıştır. Bu nutukun okunduğu dönemlerde Sovyet Rusya, Almanya'ın içlerine doğru ilerliyordu. Kendisine hiç bir zaman güvenememiş ve Başbuğumuzun ardında ezikçe yaşamış İsmet'in elbette tek başına bir şeyleri başarabilmesi mümkün değildi.

   Rusya'nın Almanlar karşısındaki galibiyetinden korkan İsmet yukardaki nutukta adeta Orta Asyayı elinde tutan Rus'lara; ''biz TURANCI değiliz'' ve ''bize de düşman olmayınız'' imajı vermeye çalışmıştır. Türkiye'nin yıllardır yürüttüğü şahsiyetsiz dış politikasının temeli işte bu anlayışların ürünüdür. Başbuğumuzun uçmağa varmasından sonra ''sudan çıkmış balığa dönen'' İsmet efendi her konuda olduğu gibi ne yazıkki dış politika konusunda da milli çizgiden çıkılmasına ön ayak olmuştur. Bu nutukun devamında gelen ''Turancı-Türkçü'' avı sonrası mahkemeler kurulmuş ve Atsız Ata'mıza selam verenler dahi tutuklanmış ve devletin despot rejiminden korkan gazeteler Türk milliyetiliğine adeta savaş açmışlardır. İşte Türk ülkesinde Türkçülüğün hor görülmesinin nedeni de budur.

Çevrimdışı ERGENEKON10_34

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 53
Ynt: 19 Mayıs Nutku (Kürt İsmet)
« Yanıtla #1 : 21 Şubat 2008 »
zaten 1938 10 kasım saat 9.05 tarihinden itibaren hiç bir şey iyi gitmedi ülkemiz amerikancı islamın pençesine düştü

Çevrimdışı Yalniz Kurt

  • Türkçü-Turancı
  • ***
  • İleti: 87
Kürt Ismet,bu sapik ve Türk Düsmanligi güden düsüncelerini,Türk devletinin Resmi felsefesi ve ideolojisi yapmayi basarmistir maalesef.Basbugumuz bu Günleri görseydi cok üzülürdü.

TSK nin söylem ve davranislarida Kürt ismetinki gibi,Akp ninkide,Chp,Mhp ve digerlerininkide böyle sonucta.Yani,birbirlerinden farklari yok,yaptiklari danisisikli dövüs.

Atatürkün Chp sinin Tüzügünün birinci Maddesi: CHP Türkcü bir partidir,seklindedir.Bugün chp nin geldigi yer bilgimiz icinde.Atatürkün mirasi ile ayakta dururlar,Kürt ismetin düdügünü öttürürler halen.

Tanri Türkü korusun.

ilteris12

  • Ziyaretçi
Alıntı
TSK nin söylem ve davranislarida Kürt ismetinki gibi


Sayın Yanlız Kurt,

  Türk Silahlı Kuvvetleri en nihayetinde Devletimiz kurumsal organlarından biridir. Herhangi bir fikir akımını desteklemesi veya tarf olması söz konusu olamaz. TSK sadece Atatürk devrimlerinin korunması ve kollanması hususunda taraftır.

  Bizim için hazin olan konu ise; Uluslararası arenada cereyan eden olaylar karşısında çözüm üretemeyen, kendi iç dinamiklerine inanmayan ve kendini küçük gören basiretsiz politikacıların, Ülkemizi daima güçlü ülkelere yamamağa çalışmalarıdır.

  Bakınız; Almanya, Avrupa'yı kasıp kavururken Almancıydık ve kimse Ülkemiz aydınlarının Milliyetçi söylemlerinden rahatsız değildi. İlinci dünya savaşında Rusya savaşa ağırlığını koyudu ve bir anda Komünist Rus'lara şirin görünmek adına milliyetçi anlayışa sırtımızı döndük.  Çünkü Rus'lar Avrupa'nın neredeyse yarısını egemenliklerine almaya başlamışlardı ve Uluslar arası arenada ki tek düşmanlarının ''Faşizm'' olduğunu haykırıyorlardı. Ülkemizdeki Türkçü ve Turancı fikirleri ''Faşist'' potasında değerlen siyasi ahmaklarımız Türkçü ve Turancılara saldırırken ne yazık ki kendi bindikleri dalı kestiklerinin farkında dahi değillerdi.

  Ülkemizi, güçlenen komşularımıza karşı besledikleri korku politikalarından dolayı, barış güvercinlerinin havada uçuştuğu cennet olduğuna inandırmaya çalışan bu ahmaklar, aynı dönemlerde içi boşaltılarak halkımıza kabul ettirilen ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' vecizesini, bir nevi ''Atatürk'' tarifi olarak olarak kabullenmiş ve halkımızın belleğine işlemişlerdir. Bu gün nice sahte Atatürkçü'nün türemesinin de temelleri ta o zamandan böylece atılmıştır.

 Yine bu dönemde siyasi erkin pısırıklığının getirdiği acziyet ve kendine güvenmeme duygusu nihayet tüm milletimize yayılan bir hastalık olmuştur. Kendine güvenmeme, başka milletlere hayranlık ve daha bir çok hastalığın milletimizin hücrelerine kadar işlediği hepimizin malumudur. Fotosentez yapmağa muhtaç çiçek misali güneşi arar bir vaziyette, kimi zaman Amerika kimi zaman Avrupa hatta kimi zaman İran hayranı söylemlere halkımızca taraftar olunması yine bu hastalığın üzerimizdeki etkilerindendir.

 Bu nutkun okunduğu donem sonrası ülkemizde öyle bir hava estirilmiştir ki beynelminellik meşru  millilik ise gayrı meşru hale getirilmiştir. Bu dönem sonrasında ne gariptirki ülkemizde milli olan değerleri savunmak ''faşist'' olmakla eş dederde sanılmaktadır. Yer yüzünde yaşayan tüm milletler milli kültür ve sembollerine saygı gösterirken ülkemizde milli sembollerin adından dahi bahsetmek ''politik'' manalar ifade etmektedir. Halbuki devlet tarafından benimsenmesi ve kültürel olarakta korunması gereken milli değerlerimiz, azınlıkta olan biz Türkçüler tarafından yaşatılmaya çalışılıyor olması yine bu dönemin yarattığı tramvaların sonucudur.

  Oysa Başbuğumuz yaradılışında ki ve başarılarında ki en temel etkenin Türklüğünün olduğunu ifade edecek kadar cesur ve kanına inanan bir anlayışa sahipti. Şimdi ise, Moskofun korkusundan Türklüğünü unutan, Batıdan esen rüzgara göre akibeti sarsılan, bu basiretsiz politikacıların yarattığı girdapta boğuşuyoruz ve inanıyoruz ki; Türk'ün muhtaç olduğu kudret damarlarındaki asilkanda mevcuttur.

Tanrı Türk'ü Korusun.

ilteris9

  • Ziyaretçi
Bir de hâlâ çıkıp şu k.rt ismeti savunmuyorlar mı, deli oluyorum.

Çevrimdışı yükselenkurt

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5
ya şu ismet inönü nün neresini savunuyolar anlamıyom adam hayatı boyunca ülkemizi rezil etmiş Atatürk resmini paradan kaldırmaya çalışmış Türkçülüleri Turancıları hapise atmış bu adamı ben nasıl bu ülkeyi yöneten adam sayayım bunu kurdugu hiç bu oluşumu kabul etmiyorum

ilteris9

  • Ziyaretçi
Başbuğun resmini paradan kaldırmaya çalışmamış, kaldırmış.

Çevrimdışı yükselenkurt

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 5
Evet.Kaldırmış paraları bide yabancı ülkede bastırmış gemi ile paraları getirirken bir yunan limanında gemi duruken almanlar o limanı bombalamış onun paralarıda denizin dibini boylamış