Yalnızca bir dakika durup düşünün. "Özgür bir Kürdistan tohumu ekiyorum. Onu geliştirip büyütün" tümceyi kim söylemiş olabilir? Apo mu? Aklınıza hemen Apo geldiyse, aslında bir bakıma başarılı oldular demektir. Görünen düşmana karşı Türkün savaşması zor olmaz.Ama saf Türk halkının görünmeyen sinsi düşmana karşı savaşması çok daha zordur. Yukarıdaki tümceyi söyleyen kişi amansız bir Türk düşmanı olan ve son soluğuna kadar Türkiye toprakları üzerinde bir Kürdistan kurma düşüyle ölen Kürt Said ya da çoğunun bildiği adıyla Nurculuğun kurucusu Said-i Nursidir.
31 Mart ayaklanmasında da Kürt Said, Volkan gazetesi ile beraber yeniden sahneye çıkar. İngilizlerin tek bir kurşun atmadan bir Türk toprağı olan Kıbrısı ele geçirmesinden büyük bir sevinç duyarlar. İnsanın midesini bulandıracak şekilde, Volkan gazetesinde İngiliz propagandası yaparlar. Çünkü umdukları şey Kürdistan için İngilizlerden görecekleri yardımdır. 31 Mart ayaklanmasında birçok Türk subayını vahşice katlettikleri halde Hıristiyanların kapısına birer nöbetçi koyarak onları korurlar. Yağmalanan Türkler ise umurlarında değildir. Fakat Mustafa Kemalin kurmay başkanlığını yaptığı Yıldırım Orduları çok geçmeden bu isyanı bastırınca Ispartaya sürülür. Bu andan itibaren Kürt Said Mustafa Kemali artık unutamayacak ve onun kurduğu Türkiye Cumhuriyetine karşı tüm kinini kusacaktır.
Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşından yenik çıkınca Said-i Nursi tekrar sahneye çıkar. İngilizlerin güdümünde Kürt Teali Cemiyetini kurar ve İngilizlerin işgal planlarına uygun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yeniden Kürdistan düşleri görmeye başlar. Uyan ey Selahattin Eyyübinin torunları Kürtler! diyerek Kürtleri ayaklanmaya çağırır. 16 Eylül 1919da İkdam gazetesinde bir bildiri yayınlayarak, Türk Ulusunu Kuvayı Milliyeye destek vermemeye, hatta onlara karşı mücadele etmeye çağırır.
Cumhuriyetin ilanından sonra da Kürtlerin isyan dalgası devam eder. Said-i Nursi de bu isyanlara katılır. Biraderi azamım dediği Şeyh Saitin isyanına katıldığından dolayı yeniden sürgüne gönderilir. Onun biraderinin, Bir Türk öldürmek yetmiş gavur öldürmekten daha üstündür sözü Said-i Nursinin düşünce yapısını dolaylı yoldan bize gösterir. Şeyh Sait Türk Ulusuna karşı bu hainliğinin bedelini darağacında sallanarak öder. Said-i Nursi bunu asla unutmaz. Hasta yatağında yatarken şimdi Hakpar Başkanı olan Abdülmelik Fırata Biraderi azamım Şeyh Saitin öcünü alacağım. der. Öcünü almak istediği kişi, yaşamını Türkü sırtından vurmakla geçiren, İngilizlere ruhunu satarak Musul ve Kerkükün Türklerin eline geçmesini engelleyen, Türkiye Cumhuriyetini parçalayarak bir Kürdistan kurma düşü olan kişidir.
Tengri Biz Menen