Mevlam kaderime gurbeti yazmış
Gencecik ömrümde meydana düştüm
Kolumdan tutanım olmadı benim
Ali'ye yar oldum merdana düştüm

Yiğitlik kavgası nedir bilmezdim
Gurbet elde çok ağlardım gülmezdim
Züleyha'dan selam gelse almazdım
Bende Yusuf oldum zindana düştüm

Yakar deli gönül Mevla'na yakar
Bu gurbetlik benim canımı yakar
Dostlarım derbeder halime bakar
Güzeller içinde Handan'a düştüm

Şu Mamure gurbet midir sıla mı
Kız gözlerin kara mıdır ela mı
Güzelleri akla ziyan bela mı
Bende sevda denir sultana düştüm

Yürü sende yürü Gani'nin Fazlı
Alnımızda ölüm vardır yazılı
Eloğlu yürümüş gidiyor hızlı
Derdinden gurbette sevdana düştüm

Kuşlar konar mezarımın taşına
Ölüm gelir bakmaz olur yaşına
Aşına da gurbet yolun aşına
Turani oğlumun yoluna düştüm

Kağanlığa Doğru

Çekildi mi kılıçlar
Türk`ün gönlü hoşlanır
Kağanlığı kurmaya
Yeni baştan başlanır

Gözler ayda güneşte
İlteriş Kağan başta
Yazlar geçer savaşta
Ötüken`de kışlanır

İçelim kımızları
Yosma Gök Türk kızları
Esritirken bizleri
Yavuzlar yavaşlanır

Hüseyin Nihal Atsız  ( Büyük Ata )