Anam , altmışını geçkindir. Uzun seneler müftülük yapmış babasından öğrendiği dini bilgilerden özge tahsili yoktur. Gözlerinde yüzünde , ellerinde Irkımın altmış yıllık çilesini nakış nakış seyredebilirsiniz. Yiğit bir köy kızıdır anam. Kocaman bir koyunu atın üzerinden eğilip , tek elle nasıl kucakladığını çok dinlemişimdir. Anam yayla çocuğudur. Dorukları duman duman dağların çocuğudur. Yeşillerin , mavilerin , berrak suların çocuğudur anam.
Arada bir karanlık gözlerini bir noktaya diker , hiç duymadığım sihirli Türküler söyler. Ben hiç belli etmeden dinlerim. Ne Türküler Allah'ım !... Yağmur gibi , deniz gibi ılık doyurucu muhteşem. Siz bu Türküleri bilmezsiniz...
" TURAN TURAN YEŞİL TURAN
EVLATLARIN SANA KURBAN "
Dur dedim , ana dur ! Sustu. Öyle bir tebessüm vardı ki dudaklarında alkışlanmanın mutluluğuna benziyordu. Biliyordu bu Türküyü beğendiğimi. İlk defa işitiyordum. " Ana , orayı bir daha söyle " dedim. Güzel bir şiir okur gibi üstüne basa basa , tekrar etti :
" TURAN TURAN YEŞİL TURAN
EVLATLARIN SANA KURBAN "
Nerden öğrendin bu Türküyü ana , dedim. Sen Turan nedir bilir misin ? Kendisinin " çit " diye tabir ettiği beyaz tülbentini şöyle bir düzeltti. Altından ak bürçekleri görünüyordu. " Bilmem , oğul " dedi. " Ben gençken söylerlerdi. Herkes bilirdi bu Türküyü. " Ya Turan nedir ana ? Ne demektir bu kelime ? Bana onu söyle. " Bir Türk memleketiymiş herhal oğul ."
Yeter dedim ana, yeter ! Anladım gayrı. İçimde fırtınalar koptu. Ellerine sarılsam , öpsem öpsem , ağlasam , sebebini anlayamazdı. Daha çok sorular sormak gerekti. Sorsam hayret ederdi . Çıkıp gittim evden , sokaklara attım kendimi .
Şimdi durun burada. Herkes dursun. Altmışlık analar , onbeşlik kızlar , doksanlık kocalar , yağız yiğitler , erler , kundaktaki sabiler ,hastalar , hepiniz durun. ! Siz neden bilmezsiniz anamın Türküsünü ? Anamın yaşıtları siz de mi bilmezsiniz ? Neden bilmezsiniz ? Niye unuttunuz ? Hayır, hayır kim unutturdu size ?
Sonra düşündüm . Düşündüm ki ; biz çok tuzaklardan , çok çenberden geçmişiz. Bizi geçmişimize bağlayan çok köprü arkamızdan teker teker uçurulmuş. Sinsi , kalleş , insafsız kurtlar girmiş beynimize , kutlu bildiğimiz ne varsa hepsini kemirmiş.
Merhaba anamın Türküsü , merhaba Turan ! gücümüze güç kat , hafızalarımızı tazele , bize yeşillik , bize bereket getir. Ey altmışlık analar , onbeşlik kızlar , dedeler , yiğitler çocuklar davranın ! Davranın da bize anamın Türküsünü bunca zaman unutturan zihniyeti tutup getirin. Onunla hesabımız var ...
Dilaver Cebeci - Bozkurt Dergisi Şubat 1973