Gönderen Konu: Asimetrik Savunma ve Gerekliliği Üzerine  (Okunma sayısı 3448 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı BozkurtHilalVatan

  • Yeni Üye
  • *
  • İleti: 2
Değerli Kandaşlarımız,

Asimetrik savunma konusunda devletimizin evvelden bu yana kullanmış olduğu etkili yöntemler vardır. Özellikle Asala terör örgünün ortadan kaldırılması sırasında uygulanan bu yöntemlerle örgütün sonu kısa sürede getirilmiştir. Bu yöntemin aktif olarak kullanılmaya karar verilmesi ise devletin başındakilerinin kararıyla & duruşuyla gerçekleşir. Millet olmadan ümmet olunmaz. Ümmetçi bir yaklaşımla yönetilen Türkiye'mizde ne yazık ki ırkımızın, yurttaşlarımızın canları, menfaatleri gerektiği gibi ele alınamamaktadır. Türk, Türk'tür. İslamiyetten önce de Türk'tük. İslamiyet'ten sonra da Türk'üz. Dünyanın sonuna kadar da Türk'üz.

İsrail'in Munih Olimpiyatları'nda öldürülen sporcuları için yaptığı bir asimetrik savunma çalışmasıdır. Uzun ve detaylı bir planlamaya dayanır. Gerçek, gözüpek vatanperverlere gerek duyulur. Bir çoğu askeri, taktik eğitimden uzak sıradan vatandaş kimliğine sahiptirler. Devletin, konuyla ilgili uzaktan yakından ilgisi olmayacağı resmedilir. Gerekli ideolojik ve taktik eğitimleri alan yurttaşlar, masum canlara el uzatan sorunları uygun bir zaman aralığında yaşamdan izole ederler. Asimetrik olmasının anlamı burada yatar. Devletin verdiği bir yanıt değildir. Sosyal bir çözümdür.

Çatlı ve arkadaşlarının, Sn. Yeşil'in (Mahmut Yıldırım), Cem Ersever'in ve isimlerini bilmediğimiz binlerce vatan sevdalısı, gözüpek, kanı duru, ülküsü sağlam, bayrak sevgisi deniz dalgaları gibi çağlayan bu insanlar tarihe, dualarımızla ve minnetle geçmişlerdir. Üzerlerine karalama kampanyaları, medya operasyonları, yok etme eylemleri, infaz timleri (dış güçlerin asimetrik planları) yollanmışsa da gerçekler ortadadır. Affınıza sığınarak, domuzların arasına karışmak için kişinin biraz b*ka bulanması gerekir. Aksi taktirde farkedilir ve başarısızlığa uğrar. Haluk Kırcı, Muhsin Yazıcıoğlu, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız gibi tüm değerlerimiz bir çok seferler canlarını, gövdelerini bu uğurda bıçak altına koymuşlardır. Bunlar sadece bizim isimlerini bildiklerimiz. Bir de bilmediklerimiz var ve hepsiyle, o mert erkek ve kadınlarımızla ne kadar gurur duysak azdır.

Gelinen noktada, MİT'in başındaki muhterem ( kendisinin nasıl, hala o kurumda tutulduğu sebepleriyle bellidir ) acem hayranlığından vazgeçip, yerini gerçek bir stratejisyene bırakırsa devletin asimetrik savunma (savaş demiyoruz) yöntemleri de faal hale geçecektir. Şu anda, menfaat çarklarına katılmadan (fetö, pkk, amerikan parası, iran hayranlığı, islam&arap özenticiliği, rus riyacılığı) görevini ifa eden polis ve askerimiz sayesinde misak-ı milli sınırlarını savunmaktayız.

Ancak, pisliğin ülkemize ayak basmadan temizlenmesi için kesinlikle insiyatif alınmalıdır. Özellikle Almanya'da bulunan pkk ya bağlı dernekler bellidir. Burada görevli personelin bilgisi, devşirdikleri adamları nasıl dağa gönderdikleri, nasıl para topladıkları, Türk esnafını nasıl haraca bağlamaya çalıştıkları bilinmektedir. Alman polisi ve gizli servisinin bu faaliyetlere göz yummasının sebepleri de aşikardır. Bu kurumların, bulundukları ülkede huzur içinde olmamaları, tedirgin olmaları, izole veya tasfiye edilmeleri gerekmektedir.

Aziz milletimizin, bu yapılanmaya duyarlı olmasını. Destek olmasını ve gönülden destek olmasını temenni ediyoruz. İhtiyacımız para, mühimmat değil sadece fikrimizin karşılık bulmasıdır. Bu görevleri yerine getirecek dostlarımızın zaten devletimizin menfaatleri için yine gerekli büyüklerimizce göreve atanacaklarını umuyoruz.

Sadece cephede değil, propaganda kanyaklarında, bilinirlikte, hayatın içinde, uluslararası çevrelerde "Türk'e dokunanın canı yanar" algısını yeniden inşa etmemiz gerekiyor.

Saygılarımızla

Bozkurt Vatan Hilal (B.V.H.)