ALTIN YAY VE ÜÇ OK HİKAYESİ
...
“Bağatur (Oğuz Kağan) artık yurdundan ayrılmıyordu. Oğulları onun vazifesini üstlenmişti. Acunda zamanı doluyordu artık. Gecenin ilerleyen saatleriydi. Bağatur yatağında huzur içinde uyuyordu. Rüyasına yoldaşı gök börü girdi. Kendisine altın bir yay işaret ediyordu. Şimdiye kadar görmediği büyüklükte ve parlaklıkta. Önce bir ay gibi parlıyordu gökyüzünde. Sonra ayrılıp doğudan batıya doğru uçmaya başladı. Uzun süre gözleriyle takip etti yayı. Ta ki gözden kaybolana kadar. O sırada üç gümüş ok da kuzeyden güneye doğru kanatlanmış uçuyorlardı. Onları da gözden yitinceye kadar takip etti.
Düşten uyandığında sükûnete teslim olmuş, içinde bir huzuru yudumluyordu. Çok anlamlar yüklemişti bu düşe ama sormalıydı hakikat neyse onu öğrenmeliydi. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber çadırdan çıktı. Korkut Ata’nın çadırına yöneldi. O da artık ömrünün son demlerini yaşamaktaydı. Bu ulu Türk’ü özleyecekti. En zor, en dar günlerinde yardımına yetişmişti.
“Günün aydın olsun Korkut Atam…” diye seslendi, çadırın dışında izin almak ihtiyacı hissederek.
“Var olasın, Oğuz Hanım, Buyur Gel!” diyerek içeriye davet etti. Eski kıl çadırın içinde yıllanmış anıları canlanıverdi. Bir ömür geçiyordu işte.
“Bir düş gördüm atam, sana danışmak isterim…” dedi heyecanla.
“Hayırlar olsun, anlatıver olup biteni…” dedi, merakla yatağından doğrularak. Kısık bir sesle sanki kutunu, uğrunu kaçırmak istemiyormuşçasına anlattı gördüklerini Bağatur.
“Kutlu olsun Han’ım… Gök Tengri, budununa dirlik düzenlik versin. Yaylar ve oklar insandan değil, Bir Tengri’dendir. Yay hükümdar, oklar da elçilerdir. Yay oku hangi tarafa gönderirse, o tarafa gider.
Altın yay bir parçaydı. Gök Tengri’nin bir armağanı bize. Ay, biz hunların çıkış noktası olarak görünüyor. Oradan batıya yöneliyoruz. Oklar ise üç adet, güneyden kuzeye doğru. Üç kol halinde… Varacağımız yerlere de üç grup olarak, üç ayrı yoldan gitmeliyiz demek. Gelecekte hem doğuda hem batıda hem güneyde hem de kuzeyde var olacağız. Yeryüzü senin boyunla dolup taşacak. Yayı; Gün, Ay, Yıldız soyuna, okları; Gök, Dağ, Deniz soyuna bağışla. Acunda hükümdar Bozoklardan seçilsin, Üçoklar da savunucusu olsun.”
...
ATAM OĞUZ KİTABINDAN ALINTIDIR...