Gönderen Konu: Atatürk Anıları  (Okunma sayısı 4806 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Deniz Güneş

  • Ziyaretçi
Atatürk Anıları
« : 07 Haziran 2012 »
‎*Kaynak:**Prof. Herbert Melzig., Atatürk'ten Neşredilmiş Hatıralar,
**İstanbul Ekspress Gazetesi, 1952 Tefrika
*Stalin'in Sovyetler Birliği'nin başında olduğu dönemler... Sovyetlerin Ankara Büyükelçisi ünlü bir diplomat Karakan... 1917 Ekim Devrimi'nin yıldönümlerinden birinin sabahında Stalin, son derece sivri, anlamsız ve onurkırıcı bir demeç veriyor. Bu demecinde aynen şunları söylüyor:*
"Herkes bilsin ki, Rus Milleti; Boğazlarla, Ardahan'ı ele geçirmekten asla vaz geçmeyecektir. Çok yakın bir zamanda bu davalarımızı halletmiş olacağımızı şimdiden müjdeliyorum..."
*Aynı gece Ankara'da Sovyet Büyükelçiliği'nde de ihtilalin yıl dönümü kutlamaları yapılıyor. Cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal *Atatürk*, geceyarısına doğru Stalin'in bu densiz demecinden haberdar oluyor ve maiyetine emrediyor:*
"Arabaları hazırlayın gidiyorum."
"Paşamız bu saatte nereye gidecekler?"
" Sovyet Sefareti'ne."
*Mahiyetin etekleri tutuşur çünkü olayı kavrarlar,
 İçlerinden birisiAtatürk'e:
"Paşa hazretleri nasıl olur? Protokolsüz mü?
Siz devlet başkanısınız, protokolsüz nasıl gidersiniz?"
*"Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk. Stalin vatanımın topraklarına gözdikmiş, sen bana protokolden söz ediyorsun. Hazırlayın arabaları." diye cevap verir.
Büyük önderimiz ve arabalar hazırlanır.
*Atatürk* ve maiyeti, Sovyet sefaretinin kapısına dayanır. Ulu önderimiz yüzü asık bir şekilde yukarı çıkar ve o sırada sefarette büyük bir balo vardır.
*Atatürk* kendisini karşılayan Büyükelçi Karakan'ı görünce:
"Merhaba Karakan" der ve aynı sert ifadeyle devam eder.
"Rahatsız ettikamasen benim şahsi dostumsun, kusurumuza bakmazsın. Bir hususu esasındananlamaya geldim."
"Emredin Sayın Başkan"
"Ajanstan öğrendiğime göre, başbakanınız Stalin, Ardahan'la Boğazları istemiş, kararı katiymiş...Pek yakın bir gelecekte bu kararını uygulayacakmış. Tam böyle söyleyip söylemediğini bilemem ama buna benzerşeyler söylemiş. Tabii ki bu nutkun da bir sureti sende vardır. Getir bakalım şunu da işin aslını faslını iyi anlayalım."
Stalin'in nutku getirilir. *Atatürk* metnin o kısmını yanındakilere kelime kelime tercüme ettirir. Nutuk ajanstan geçen metin ile aynıdır. Atatürk sorar:*
"Karakan, sefaret telsizinden derhal Stalin'i bulduracaksın. Bu beyannatından vazgeçip geçmediğini sorduracaksın. Başbakanın tükürdüğünü yalayacak, yalamazsa ben yapacağımı bilirim. Bu cevap bu gece gelecek çünkü benim senin başbakanından daha önemli kararım var. İstediğim cevabı almadan sefaretinizden dışarı adım atmam. Eğer cevap istemediğim şekilde gelirsebil ki buradan çıkıp doğru Rus sınırına gideceğim..."
*Karakan çaresizlik içinde telsizin başına koşar ve *Atatürk'ün*söylediklerini aynen nakleder.
 Stalin'den gelen cevap büyük önderimizi tatmin eder çünkü cevapta aynen şöyle söylenmektedir.
*"Stalin sürçü lisan eylemiştir. Boğazlar'la Ardahan'ı almak gibi bir arzusu katiyetle yoktur..."
*Atatürk cevabı okuduktan sonra Rus Büyükelçisi Karakan'a hitaben*
"Karakanseni geri çağırırlar ve yaşatmazlar. Uzun süredir tanışıyoruz, istersenbize iltica et."
*Karakan bu teklife olumsuz cevap verir ve cevabı telgraftan hemen sonrabir telgrafla geri çağrıldığını açıklayarak:
 "Teşekkür ederim. Sizitanımış olmam bile kafidir ancak memleketinizdeki vazifem sona ermiştir. Yarın hareket edeceğim."Atatürk fazla ısrar etmez ve Çankaya'ya döner. On gün sonra şöyle bir haber gelir. Sovyetler Birliği'nin eski Ankara Büyükelçisi Karakan fırında yakılmak suretiyle idam edilmiştir.**