Ülkemizin ve Türklüğün mevcudiyetindeki vahimliği gördükçe, birçok Türk gencimiz gibi bende kendimi kederden, elemden alamıyorum. Öyle ki ırkımızın içinde bulunduğu buhran, tesirini benimde gönlüme yansıttığı için gece mi gündüzü mü vatanımızın ve tüm Türklüğün selameti için çözüm yolu aramaya harcıyorum. Vatansever ve Türkçü gençlik olarak ne kadar yol aldığımızı; çabalarımızın boş mu yavan mı yoksa samimi mi çözümcü mü olduğunu zaman gösterecektir. Ama hararetle inanıyorum ki kuvveti ve feyzini Türklükten ve Türk tarihinden, buram buran Türklük kokan bu topraklardan aldığımız için muvaffakiyete ulaşacağız.
İşte tam bu hususta gücünü ve feyzini Türklüğünden alan bir ülkü devinden bahsedeceğim size haddim olmadan. Hüseyin Nihal ATSIZ... Maalesef ki günümüz gençliği; sahte kahraman ve vatanseverler peşinde koşarken ve koşturulurken, bu vatan için her şeyini koymuş özge değerler unutuyor, unutturuluyor. Üstad Atsız'ı size anlatacak değilim, onun hakkında ne düşündüğünüzü de bilmiyorum ama düşünceniz olumlu da olsa olumsuz da olsa o kendini kanıtlamış bir şahsiyet bir devdir. Benim size arz etmek istediğim husus; O'na isnad edilen "Irkçı, faşist, kafatasçı v.s" suçlamaların, Onun gibi değerleri yok etmeye çalışan insanlarca hazırlanmış bir tuzak olmasıdır.  Türk ırkçılığını, laboratuar milliyetçiliği veyahut biyolojik temele dayanan bir Türkçülük olmadığıdır. Bu bağlamda Türk ırkçılığının Alman, İtalyan ırkçılığından farklı olduğunu söylemek su götürmez bir gerçektir. Her ne kadar biz bunu bildiğimiz halde Atsızı tanımlarken "ırkçı" sıfatını onun için kullanmıyoruz bile. Çünkü bu bazı Türk düşmanlarına büyük rant sağlamaktadır. Bu düşmanlar arasında Türkçü camiamızın içine sızmış çaşıtları da gösterebiliriz. Bir Türk olarak Türk Atasında başka kimseye hayran olmayacağını söyleyen Atsızın bu fikriyatı ve sözü; şahsına ithaf edilen Hitler hayranı yakıştırmasına da verilmiş en güzel ve okkalı cevaptır. Sonuçta onun kitaplarını okuduğumuzda Türkiye'nin bugününü önceden gördüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu bağlamda Atsız'ın feyizlendiği Büyük şahsiyetlerden biride Yüce ATATÜRK olduğunu ayrıca dillendirmek isterim.
 
"Yaradılışımda bir fevkaladelik varsa TÜRK olarak dünyaya gelmemdendir"
"Yüksel Türk! senin için yükselmenin hududu yoktur"
"Benim hayatta yegane servetim fahrim Türklüğümdür"
"Biz doğrudan doğruya Milletperver ve Türk Milliyetçisiyiz, cumhuriyetimizin temel dayanağı Türk toplumudur."
"Bir Türk Cihana bedeldir"
"Ben her şeyden önce bir Türk milliyetçisiyim. Böyle doğdum. Böyle öleceğim. Türk birliğinin bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım. Türk birliğine inanıyorum, onu görüyorum. Yarının tarihi, yeni fasıllarını Türk birliğiyle açacaktır. Dünya sükûnunu bu fasıllar içinde bulacaktır. Türk'ün varlığı bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, o zaman görülecek."
 
Yüce Atatürk'ün bu sözlerinden şüphesiz feyizlenen Rahmetli Atsızın Türkçülük için kıymetli bir değer olduğunu Türk gençliğine anlatmaya sizin gibi değerli ve samimi Türk Milliyetçilerini davet ediyorum. 3 Mayıs 1944 tarihini şuursuz bir takım hayalperestin gerçekleştirdiği bir eylem olarak değil; bugünün Atatürkçü, Türkçü gençliğin yetişmesine zemin hazırlayan bir gün olduğunu dillendirilmesini isterim. Çünkü gerçek budur. Vatanseverlerin hainlikle ve olmadıkları sıfatlarla itham edilmeleri ve böyle unutturulmaları değersiz gösterilmeleri, marjinal gösterilmeleri TÜRKİYE'nin ve TÜRKLÜK'ün geleceğini tehlikeye atmaktan başka bir şeye yaramaz. Sürc-i lisan olduysa affola, saygı ve sevgilerimle

Kızılelma