FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ BAŞKANI AZİZ YILDIRIM, ŞİKE YAPMAK ve SİLAHLI ÖRGÜT KURMAK SUÇLAMASIYLA, TUTUKLANDI!

Şike operasyonu kapsamında gözaltına alınan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından "silahlı örgüt kurmak" ve "şike yapmak" suçlamasıyla tutuklanarak Metris kapalı cevzaeevine konuldu.

Aziz Yıldırım'ı günahım kadar sevmem.
Aziz Yıldırım ve benzerleri sproru spor olmaktan çıkartan kapitalist endüstrinin Türkiye ayağında köşe başını tutmuş münafıklardandır.
Aziz Yıldırım şike yapmış mıdır?
Yaptığına adım gibi eminim.
Tehdit, tehdiş, şantaj gibi çirkinliklere bulaşmış mıdır?
Bulaştığından da eminim.
Lakin Aziz Yıldırım'ın şahsında Fenerbahçeye karşı yürütülen operasyon Aziz Yıldırm'ın kanunun suç saydığı bir takım fiilleri işlediği için yapılmamaktadır.
Bütün bunlar işin bahane ve kılıfıdır.
Asıl amaç; Fenerbahçe gibi, neredeyse TÜrkiyenin en çok tarftarına sahip olan, Türk Sporunun başarılı ve güzide bir takımının ele geçirilmeye çalışılmasıdır.
AKP si gerek yarğıyı ele geçirme ve gerekse TSK yı pasivize etmek içinde aynı yol, yöntem ve çirkinliklere başvurmuştur ve hala da aynı yolu izlemektedir.
Fenerbahçeye karşı yürütülen bu alçak ve hain operasyonun altında yatan şeytani sinsilik; Fenerbahçe'nin, AKP sinin yandaşı ve finansörü olan irticacının hamisi, Ülker gurbuna peşkeş çekilmesi, amacını taşımaktadır.
Anlaşılan o ki AKP si sadece yargıyı, TSK'yı AKP lileştirmekle yetinmeyecek; başta futbol ve spor kulüpleri olmak üzere memleketin bütün resmi ve özel kurumlarını da birer birer ele geçirerek AKP lileştirecektir.

Bu vesileyle Fenerbahçeli soydaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunarım.

Yalnız burada Fenerbahçelilere de bir çift sözüm olacak. Şöyle ki:
Sayın Fenerbahçeliler!
Bu memlekette; ülkesine canı pahasına hizmet etmiş Türk Ordusunun mensuplarına, Tanrı'ya ve vicdanlarına karşı sorumluluk duyarak görevlerini yapan yargı mensuplarına ve sırf AKP sine muhalif yazılar yazdıkları ve konuşmalar yaptıkları için birçok fikir adamı ve gaztecilere karşı yürütülen ve sonucu Silivri cezaevinde noktalanan düzmece davalar yürütülürken ve yüzlerce insan zulme uğrarken, kurumsal olarak, hiç sesiniz çıkmamıştı.
Bu sessizlik yalnızca size mahsus bir vurdumduymazlık ve bananecilik değil elbette ki. Sözün her nekar size olsa da bu dediklerim diğer kuruluşlar için de geçerlidir.
Şimdi bu figan ve fizahınız niye?
İllaki; fizan ve figah etmeniz için, "zülfü yarinize" mi dokunmak gerekliydi?
Başkalarına yapılan haksızlık ve zulümlere sessiz ve seyirci kalmakla çok kötü bir sınav verdiniz ve ne yazık ki treni kaçırdınız.
İsyan ve itirazlarınız; kulübünüzün AKP yandaşlarınca, zoralımla, işgal edilmesininin önünü almaya yetmeyecektir.
Atalarımız her ne kadar "mızrak çuvala sığmaz" demişlerse de bu yeni türedi hırsızlar "çalacakları minarenin kılıfını önceden hazırlayan" profesyonellerden.
Haydi geçmiş olsun!
Değerli Fenerbahçeliler!
Hala Fenerbahçelilik fanatizminde ısrar edecekseniz, yavaş yavaş Ülker Başkanınızı kabullenmeye ve sevmeye de alışmanız gerekecek.
Sahi, Ülker Başkanınızı sevebilecek misiniz?

TTK.

Fenerbahçeli olarak sinirleniyoruz anda problem başkan değil olabilir yapmıştır ama milletin Fener düşmanlığı yapmaları komik. İşi gücü bırakmışlar şuydu buydu. Kimse gündemin diğer boyutunu takip etmemeye başladı.

Hani yahudinin birisine hıristiyan birisi hakaret edince yahudi: "dinime söven müselman olsa" demiş ya, durum aynen bu merkezde.
Sanki Fenerbahçe başkanı ve üst yönetiminden bazı kişiler bir takım kanunsuzluklara bulaşmışlar da, "mal bulmuş mağribi gibi" "fırsatı ganimet bilerek" Fenerbahçeyi suçlayan diğerleri "sütten çıkma ak kaşıklarmış".
İş kimin ak, kimin kara olduğu tartışmasına döküldüğünde ortalık sanırım siyahtan geçilmez. İyisimi herkes edebiyle dilini kısıp, otursun.
Daha asıl meselenin "şike" ve "yolsuzluk" olmadığını bile kavramaktan mahrum, "kabak kadar kafalarında çekirdek kadar beyni olanlara" bu meselenin aslını, esasını anlatmak mümkün olmamaktadır.
Fenerbahçeye yapılanlar, Fenerbahçenin ele geçirilmesi ve bu vesileyle meydana gelecek kitlesel kaostan başka kazançların temin edilmesini amaçlanmaktadır.
Sanırım oluşturulmaya çalışılan kaotik ortamdan, kimsenin tahmin edemeyeceği, sonuçlar çıkartılacaktır.
Bu işin altından çok pis kokular geliyor ve hislerim beni yanıltmıyorsa bu kaotik ortam "bir dala basıp bin dalı ırgalama" gibi hiç beklenmedik yerlere varacaktır.
Fenerbahçe, daha doğrusu sportif kitle vasıtasıyla oluşturulmaya çalışılan kaotik durum, kimbilir belkide, "toplumsal uzlaşı" denilen AKP sinin o meşhur ve menfur projesine alt yapı hazırlamaya katkı yapması umularak tezgahlanmaktadır.
Sonucu nereye varır net bir şey söylemek güç ama varacak sonuç, kati surette, Türk Milleti ve devletinin hayrına olmayacaktır.
Fenerbahçenin başına gelenleri ve daha da gelecekleri "karpuz keserek yürek ferahlatma" şeklinde sevinçle karşılamak; ne sporun centilmenliğine, ne insanlığa ve ne de Türk'ün asaletine yakışmayacak davranışlardır.
Hem sonra Fenerbahçe belki de ilk hedef. Daha sonraki hedefler kimler olabilir, hiç düşünülüyor mu?
Bu işler sırayla gider.
Rakiplerinin başına gelenleri içten içe sevinerek karşılayanlar bir gün sıranın kendisine geleceğini düşünmekten bile yoksun birer beyin özürlülerdir.

TTK.