Daha yakın temaslarda bulunsunlar o zaman.Cennete giderler.

AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin: "Başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir" dedi.

İşte tipik bir mürteci kafası ve mantığı.
Tarikat şeyhlerinin, cemaat imamlarının toplumda nasıl değerlendirildiği ve prim yaptıklarına dair de çarpıcı bir misaldir.
Bu sakat mantığı besleyen bilinç altında Tayyibe uluhiyet vasfetme yatmaktadır ki vaktiyle AKP sinin bir il başkanı başbakanı peygamber olarak bile nitelemişti.
Bunlar doğrudan doğruya Tanrı'ya eşkoşmak (şirk) ve kişiyi Tanrılaştırmak demektir.
Oysaki İslam dininin ibadet kavramı ve şekilleri açıkça ortadadır.
İslam Peygamberi bile, kendi zamanında, etrafındakilerin buna benzer girişimlerini şiddetle menetmiş, kendisini önce Tanrı'nın kulu ve ondan sonra da elçisi olarak tanımlamıştır.

Daha yakın temaslarda bulunsunlar o zaman.Cennete giderler.

Doğru sözün altına imza atmak düşer. İmzamı atıyorum.
Işbara Tarkan kardeşimiz, ibadette amacın cennet mükafatı olması hasabiyle AKP lilerine, cennete kestirmeden girmenin yolunu göstermiştir.

TTK.

Başbakan diyor ki; "Başka vekil adayı mı bulamadınız?"
Bunu meclise giremeyen tutuklu vekiller için söylüyor.

Acaba kendisi bulamadı mı da, böyle bir adamı seçtirdi?
Başbakan muhtemelen bu adama mesafe koyacak, geçmişte yaşandı. Hoşun agidiyor aslında ama siyasi hareketler bu açıklamaları izâh edemezzler.

Başbakan odunu aday yapsa onu dahi seçtireceğini teyit etmiş oluyor

Memleketin perişanlığına dair bir tablodur bu açıklama.
Tonyukuk ağabeye ve yakın dostlarıma hep söylerim sohbetlerimizde;
Memlektin hali yine böyle olsun, yine sıkıntılı olsun, bana sadece Milli eğitim bakanlığını versinler. Yeni nesili yetiştirirek memleketin bekasını cümle aleme gösteririm!

Eğitimsizlik ya da gayr-ı milli eğitim, bilim ile teknik ile ilgisi olmayan eğitim, düşüncelerden yoksun, sadece batıl ve saçma inançlar üzerine yapılan eğitimlerin sonuçlarıdır bunlar.
Ben bu adama kızmıyorum. O'nu yetiştiremeyen devlete kızıyorum.
Mustafa Kemâl hakka erdi, bu memleketin çöküşü başladı. İnönü geldi, devlet, devlet olmaktan çıktı, Menderes geldi, yolsuzluk, devleti soymak mübah sayıldı, amerikancılık başladı. Darbe oldu, 60 darbesi oldu ama ABD şakşaçılığı devam etti; boş varillerin bile hesabını soruyorlardı bizden. Eski CHP milletvekili ve büyüeklçi Şükrü Elekdağ deli gibi ABD'nin haklarını savunuyordu, bu variller de ABD'nin diyordu. Ecevit ve Demirel geldi, millet birbirine kırdırıldı.Tek kârımız Kıbrıs Harekatı idi ama o'nu da başaran kahraman Türk askeridir.
Özal zaten 80 darbesinin projesidir, ABD'nin bugün tayyipgilleri getirttiği gibidir. Çiller daha konuşmayı bilmezken nasıl başbakan olduğunu kimse sorgulamadı ama siyasi bilgisi üst düzeyde olduğu sanıldı, millete öyle gösterildi.

Uzatmayayım; millet düşünce yoksunu iken bu saydıklarım bize haktır. Sorgulamayan, tvlerden gördüğünü tatbik etmeye çalışan bir millet olduk çıktık. Okumuyoruz ama her okuduğumuzu doğru sayan, beyinsiz muamelesi yapılan ve söde aydın takımlarını tvlere çıkarıp onların görüşlerini beynimize kazıtılmaya çalışlan milletiz.
Bu yaşananlar bie hak değildir de, nedir?

Yahu bunlarda nasıl bir tiroit bezi var anlamadım dilleri de kurumuyor...

Daha yakın temaslarda bulunsunlar o zaman.Cennete giderler.

Hazır zina suç olmaktan çıkmışken... Adamlar planlı programlı çalışıyor vesselam...

AKP sayesinde Türk Siyaseti yeni yeni kavramlara ve anlayışlara da sahip oldu.
Tayyip efendinin peygamberliğini ileri sürenler oldu.
Tayyibi sultan ilan eden pankartlar açılmıştı, yani padişah yapmışlardı.
Tayyibe dokunmanın ibadet olduğu cevheri de yumurtlandı.
Tayyibe el altından mehdilik yakıştıranların olduğunu da biliyoruz.
Tayyibin mücahitliği zaten kendinden menkul.
Oldu olacak bir iki sıfatta biz ekleyelim de iş tamama ersin.
1-Tayyibe muhabbetle bakmak cennet kokusunu almaktır.
2-Tayyibe hayır duada bulunmak cennette tayyibe komşuluğu garanti etmektir.
3-Tayyibi övmek dünya ve ahiretin selameti demektir.
4-Tayyibin iyi dediklerine iyi, kötü dediklerine tukaka demek umre sevabına denk düşer.
5-Tayyibin eşi hanımefendiyi anne mesabesinde görmek Tayyibin lütuf ve ihsanlarına nail olmanın yegane yoludur.
6-Tayyibin çocuklarını ve diğer akrabalarını sevmek, saymak ve ululamak bizzat Tayyibi yüceltmek demek olacağından sevapların en büyüğüdür.
7-Tayyibin küfürüne bile muhatab olmak dünyada kişinin ereceği en büyük mertebelerden birisidir ki bu mertebeye Mersinli bir çiftçimiz "anasını da alıp giderek" erme bahtiyarlığıyla ilk sırayı kapmıştır.
8-Tayyibin dokunduğu bir nesneye dokunmak, kullandığı bir eşyaya sahip olup hele bu eşyayı öldüğünde kefeninin içine koydurtmak direkt olarak cennetin anahtarını eline almak demektir.
9-Tayyiple el sıkışmak, el sıkışan, kişinin başına devlet kuşunun konması demektir.
10-Tayyiple öpüşmek ve hele de kucaklaşmak.... Bunun sevap mertebesini ve öbür dünyada ki mükafatını ifade etmeye Lisan'ül Arap lügatı bile kifayet etmemektedir.
...........................
........................................
..................................................
.............................................................

Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!