Gönderen Konu: BAŞBUĞ ATATÜRK'ÜN ANISINA..  (Okunma sayısı 10039 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı EFE

  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 206
BAŞBUĞ ATATÜRK'ÜN ANISINA..
« : 10 Kasım 2006 »





Gecenin arkasında bir yerde
Ufaldıkça gaz lambaları
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar
Yalnızlıktan soğumuş dağlar
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış
gizlilerde
Köylüler böyle diyorlar   
yatsıları



Nal sesleri duyulur mu yağmur olursa
Ne mümkün......
en usul havalarda duyulacak
Erzurum’a doğru şahdamarın oynar gibi,
Gören eden yok her nasılsa....
Kalpaklı olduğunu biliyorlar....



Bir elinde kılıç bir elinde sancak,
Kemah köylüğünde,
Fakir fukaraya azık dağıtasıymış
Üçer arşın kefenlik
İçlik ve mintan
Birer kese sarı lira cep harçlığı
Olur mu  olmaz mı?
Orası bilinmiyor........



Tılhas’ta bir kağnıya  dokunmasıyla...
bir ne halsa...
Araba traktöre tebdil olmuş,
Allah tarafından.....
Tercan toprağındaki kerametini
Anlata anlata bitiremiyorlar
Köylüler böyle diyorlar.....



Gecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları.....
Nehrin omuzlarına yaslanıp,
yaşlı ve dindar....
Yalnızlıktan soğumuş dağlar
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış  gizlilerde
Köylüler böyle diyorlar   
yatsıları......
KEMAL PAŞA dır diyorlar...

ANILARDA ATATÜRK







ÇOK SEVDİĞİ ÇOCUKLARLA......











DENİZ VE DOĞA AŞIĞI.........









TÜRK MİLLETİ İLE BERABER......















ŞAKACI VE EĞLENCELİ.....









AİLESİYLE......





YURDUN HER KÖŞESİNİ ADIM ADIM.....





















KISA DA OLSA BİR NEFES......











TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR.......



[/url

[url=http://resim.hunturk.com/]






YAŞAMAK İSTEMEDİĞİMİZ AN........



ANIT KABİR..........



Anıtkabir Komutanlığı'ndan alınan bilgiye göre, yapımına 9 Ekim 1944'de başlanan ve 1 Eylül 1953'de tamamlanan Anıtkabir'in yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi. Ata'nın kabrinin yapımıyla ilgili komisyon Etnoğrafya Müzesi, TBMM'nin arkasındaki tepe (Kabatepe), Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman Çiftliği seçeneklerini eleyerek tam Çankaya'da karar kılacağı sırada, Aydın Milletvekili Mithat Aydın daha sonra "Anıttepe" olarak adlandırılacak olan Rasattepe'yi önerdi. Komisyon üyelerinin de burayı gördükten sonra Aydın'a hak vermeleri üzerine Anıtkabir'in Rasattepe'ye yapılması kararlaştırıldı. Türk milletine gömüleceği yer konusunda bir vasiyette bulunmayan Atatürk'ün yıllar önce bir gezi sırasında Rasattepe'yi gezerken ağzından dökülen "Bu tepe ne güzel bir anıt yeri..." sözleri de bugün için çok anlamlı...
   
Anıtkabir için 1941'de açılan yarışmaya, İkinci Dünya Savaşı'nın en çetin günleri yaşanmasına rağmen Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya'dan toplam 49 proje katıldı. Ancak en çok beğenilen üç proje arasında Prof. Emin Onat ile Doç. Orhan Arda'nın "25" numaralı projesi kabul edildi.



Aslanlı yoldaki 24 arslan heykeli "24 oğuz boyunu", aslanların çift olması "birlik ve bütünlüğü", kedi gibi yatar pozisyonda olmaları ise "barışseverliği" temsil ediyor. Aslanlı yolun taşları, Ata'nın huzuruna çıkanların "başının öne eğik" olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.       Türk milletinin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir, bilinen siluetinin yanı sıra bilinmeyen bir çok gerçeği de 50 yıldır derinliklerinde saklıyor. Yapımı 9 yılda tamamlanan yaklaşık 150 bin ton ağırlığındaki Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına kadar pek çok özel anlamlarla yüklü... 



Anıtkabir'in diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak direği de çok özel... Anıtkabir'in 33,5 metre uzunluğundaki bayrak direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABD'den gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi görülebiliyor.



Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabir'de mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslenmiş. Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabir'in siluetine ayrı bir değer katıyor.



Anıtkabir'deki Atatürk Müzesi de Ata'nın doldurulmuş köpeği Foks'tan tıraş takımlarına, BOZKURT başlıbastonlarından, aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya evsahipliği yapıyor. Ata'nın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan 1917'de Sultan 5. Mehmet Reşat'ın verdiği altın imtiyaz madalyası, Sovyet Mareşali Voroshilov ve İran Şahı Pehlevi'nin hediye ettiği değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri dikkat çekici parçalar arasında...
Atatürk'ün hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet İnan'a hediye ettiği çok özel tabancaların da sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkin'e hediye ettiği, ancak bir mercek yardımıyla okunabilen metal mahfazası içinde mini bir Kuran dikkati çekiyor.




ÇARE SİZSİNİZ.....

7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. 8 yaşında okuldan alındı ve
köyde yaşadı...

10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından
dayak yedi. Ailesi onu okuldan aldı.

17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını
tutturamadı.

24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir
hücrede hapis yattı.

25 yaşında sürgüne gönderildi...

27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı kendisinin de üyesi bulduğu
derneğin çalışmalarıyla kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu.

30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken,
doğduğu şehir düşmanların eline geçti.

30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını
sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı.

37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da 2 ay hasta ve yalnız halde yattı.

37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu, dağıtıldı.

38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı.

38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil elbisesi bile yoktu ve
başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde sadece 80 lirası vardı.

38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı.

39 yaşında idam cezasına çarptırıldı.

Sonra ne mi oldu? 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı oldu!

Bu öykü efsanevi lider MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e aittir.

Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? ATATÜRK'ün de yoktu!
Sağlığınız mı bozuk? ATATÜRK'ün de bozuktu!
Çevrenizde sizi çekemeyenler mivar? ATATÜRK'ün de vardı!
Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu?ATATÜRK'ün de başına geldi! (İsmet İnönü)
Aileniz çok zengin değil miydi? ATATÜRK'ünki de değildi!
 Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? ATATÜRK'ünkini de yemişlerdi!
vs..vs...vs..
Özeti: Çaresizlikten yakınmayın.. ÇARE SİZSİNİZ..











“TÜRK'ler  Hiçbir milleti taklit etmeyecektir. TÜRK'ler ne Amerikanlaşacak ne batılılaşacak nede araplaşacaktır. O sadece özleşecektir.

yamtar_baba

  • Ziyaretçi
Ynt: BAŞBUĞ ATATÜRK'ÜN ANISINA..
« Yanıtla #1 : 10 Kasım 2006 »
Sağolasın kandaşım
bu yaslı günümüzde bilmeliyiz ki sadece 10 Kasım da değil  her sabah uyandığımızda Atamızı anmalıyız.

Çevrimdışı alpturan

  • Yasakli
  • Türkçü-Turancı
  • ****
  • İleti: 142
Ynt: BAŞBUĞ ATATÜRK'ÜN ANISINA..
« Yanıtla #2 : 15 Kasım 2006 »

Başarınızın önündeki engel ne? Paranız mı yok? ATATÜRK'ün de yoktu!
Sağlığınız mı bozuk? ATATÜRK'ün de bozuktu!
Çevrenizde sizi çekemeyenler mivar? ATATÜRK'ün de vardı!
Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu?ATATÜRK'ün de başına geldi! (İsmet İnönü)
Aileniz çok zengin değil miydi? ATATÜRK'ünki de değildi!
 Amirleriniz hakkınızı mı yiyor? ATATÜRK'ünkini de yemişlerdi!
vs..vs...vs..
Özeti: Çaresizlikten yakınmayın.. ÇARE SİZSİNİZ..










MÜKEMMEL

Çevrimdışı satuk buğra han

  • Türkçü-Turancı
  • **
  • İleti: 41
Ynt: BAŞBUĞ ATATÜRK'ÜN ANISINA..
« Yanıtla #3 : 21 Kasım 2006 »
o günleri şimdi başımızdakiler görsün.
YA HEPSİN YA HİÇ YA TÜRKSÜN YA PİÇ!!!