RTE'nin Şahsi ihtirasları ve kendisine verilen bop gömleği sayesinde sınırllar yol geçen hanına dönmekle kalmayıp ışıd terör örgütüne hertürlü desteği sağlayarak masum, mazlum insanların vahşice öldürülmesine zülüm görmesine Devlet otoritesini kullanarak "destek" olmuştur.
  Gaziantep aşırı kürt göçü alan bir şehir olmasına karşın birde suriyelileri serbestce şehrin içine salmaları akıl mantık ve  sorumlu devlet anlayışı ile bağdaşmaz.
 Dün Gaziantepde, yaşanan bir olayı haber kanalı aracılığı ile aktaralım:

  200 bini aşkın Suriyeli'nin yaşadığı Gaziantep'te, protesto olaylarının gerçekleştiği semtlerde güvenlik önlemleri artırıldı. Yeni gerginlikler yaşanmaması için Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile STK temsilcilerinin sağduyu çağrısı yaptığı Gaziantep'te, protesto gösterilerinin temel sebebinin ise Suriyelilerin gelişi ile birlikte artan kira fiyatları ve işsizlik olduğu ileri sürülüyor. Sanayi kenti olan Gaziantep, iç karışıklığın başlamasının ardından ülkelerini terk eden binlerce Suriyeli'nin akın ettiği kent oldu. Resmi kayıtlara göre yaklaşık 200 bin, gayrı resmi olarak ise 300 bin civarında Suriyeli'nin yaşadığı tahmin edilen kentte, sığınmacıların gelişi ile birlikte kira fiyatları 2- 3 kat arttı. Daha önce 150 lira civarında olan ve çoğunluğu asgari ücretle çalışanların oturduğu kenar semtlerdeki kira fiyatları 400 liraya yükselirken, Suriyelilerin ucuz fiyata çalışması veya açtıkları işyerlerinde vergi ve SGK giderleri olmadığı için haksız rekabete yol açtığını ileri sürenler tepki göstermeye başladı.

EV SAHİBİNİN ÖLDÜRÜLMESİ BARDAĞI TAŞIRDI
 
Suriyelilere yönelik tepki, geçen pazartesi günü Ünaldı Mahallesi'nde oturan Hıdır Çalar'ın, evinden çıkmasını istediği Suriyeli kiracısı ve beraberindekiler tarafından bıçaklanarak öldürülmesi ile tırmandı. Polisin biber gazı ve basınçlı suyla müdahalesi ile son bulan gerginlik, dün öğle saatlerinde yeniden alevlendi ve Ünaldı Mahallesi'nde Suriyeli'leri istemediğini söyleyen bazı kişiler, sokakta geçen 2 Suriyeli'yi dövdü, sığınmacılara ait işyerlerini tahrip etmeye kalkıştı.

GECE SOKAKTA SURİYELİ AVINA ÇIKILDI
 Gündüz yaşanan ve polislerce engellenen gerginlik, gece Ünaldı Mahallesi ile etrafında bulunan diğer mahallelere sıçradı. Havanın kararması ile kentin farklı mahallelerinde ellerinde sopa, bıçak ve pala ile sokağa çıkan gruplar, 'Suriyeli'leri istemiyoruz' sloganları atarak yürümeye başladı. Protestocuların sayısı geçtiği güzergah üzerinde destekçi bulmaları ile artarken, grupta bulunanlar sokaklarda karşılarına çıkanlar ile ev bulamadıkları için parklarda kalan Suriyeli'lere saldırdı. Olaylar sırasında 4'ü bıçakla 9'u ise dövülerek yaralanan 13 Suriyeli ambulanslarla kentteki çeşitli hastanelere götürüldü. Polisin engel olup dağıttığı gruplar ise mahallelerin farklı sokaklarında yeniden toplanarak, güvenlik güçlerinin bulunmadığı güzergahlarda protestolarını sürdürdü. Bu sırada öfkeli kalabalıktakiler yol üzerinde park halinde olan Suriye plakalı araçların camlarını kırıp tahrip etti. Gece geç saatlere kadar süren olaylarda göstericilerin ters çevirip ateşe verdiği Suriyelilere ait araçlar ise sağduyulu mahalle sakinleri tarafından söndürüldü. Gerginlik sırasında polisin uyarısına rağmen dağılmayan ve bulundukları grubu kışkırttığı ileri sürülen 17 kişi ise gözaltına alındı. Yaşananların ardından polis zırhlı araçlarla olayların yaşandığı mahallelerin sokaklarında devriye görevi yaparak, grupların toplanmalarını engelledi.
GÜNE SAKİN BAŞLANDI
 Gecenin gergin geçtiği semtlerde sabah saatlerinde ise sessizlik hakim oldu. Gece olayların yaşandığı bölgelerde, hasar gören araçlar kaldırılarak olayların izi silinmeye çalışıldı. Vatandaşlar normal yaşamına devam ederken, gazetecilerin soru yönelttiği mahalle sakinleri ise olaylara ilişkin yorum yapmayarak susmayı tercih etti. Bu arada olayların yaşandığı semtlerdeki parklarda daha önce kalan Suriyeli'lerin, bugün parklardan ayrıldıkları görüldü.
 
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILDI
 
Yaşanan gerginlik sonrası olayların yaşandığı semtlerin yanı sıra, Suriyeli ailelerin yoğun olarak yaşadığı mahalleler ile kent merkezinde güvenlik önlemleri artırıldı. Polis ekipleri, özellikle gece saatlerinde kalacak yeri olmayan Suriyeli'lerin gelebileceği parklar ile çevresinde de önlem aldı. Yeni protesto girişimlerine karşı polislerin, akşam saatlerinin ardından eylem ihtimali olan semtlerde mevcut önlemlere ek olarak tedbirlerini artıracağı da bildirildi.

BAZI SURİYELİ'LER EVLERİ TAHLİYE ETTİ
 
2 gündür yaşanan gerginliğin ardından protestocu grupların hedefi olan bazı Suriyeli ailelerin güvenlik güçlerince evlerinden tahliye edildiği bildirildi. Güvenlik güçlerince resmi kurumların misafirhanelerinde geçici olarak barındırılan bazı Suriyeli ailelerin boş olan çadır veya konteyner kentlere gönderileceği öğrenildi.
 4 ŞÜPHELİNİN SORGUSU SÜRÜYOR
 Öte yandan kentte gerginliğin çıkış sebebi olan Hıdır Çalar'ın öldürülmesi olayının şüphelisi olduğu iddiasıyla aranan ve gözaltına alınan 6 kişiden 4'ünün Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulaması sürüyor. İfadelerinde ne söyledikleri bilinmeyen şüphelilerin, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecekleri bildirilirken, firari durumda olan diğer 2 şüpheliyi arama çalışmaları da devam ediyor.
 
FATMA ŞAHİN'DEN SAĞDUYU ÇAĞRISI
 
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, yaşanan olaylar nedeniyle vatandaşlara sağduyulu davranma çağrısında bulundu. Yaşanan sürecin geçici olduğunu ve 3 yıldır Suriyeli'lere kucak açılan kentte yaşayanların bazı kişilerce provoke edildiğini ifade eden Şahin şöyle konuştu:
"Suriye'de yaşanan bir iç karışıklıktan dolayı insanlar canlarını ve ailesini korumak için şehrimize geldi. Bu bir tercih veya bir keyfiyet değil, tamamen zorunluluktan kaynaklandı. Güvenli bir liman olarak komşusuna sığındılar. Bizim inancımıza göre komşuluk hakkı büyük bir hak. Komşularımızda barışın sağlanması ve herkesin kendi toprağında yaşaması için büyük bir gayret gösteriyoruz. Başbakanımız Cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğu zaman, ilk süreç hem kendi iç barışımız, hem bölge barışı için çalışacağının de mesajını verdi. Bizim amacımız Suriyeli kardeşlerimizin Suriye topraklarında yaşayacağı bir bölge istiyoruz. Bu geçici bir süreç ve bu süreci de en az zarar ve en az sorunla geçirmeye çalışıyoruz. Özellikle son 2 günde yaşanan olaylara baktığımızda bazen istenmeyen hadiseler oluşabiliyor. İstenmeyen bir hadise oluştuğu zaman bunu bir topluma ya da bütün Suriyeli'lere mal etmek ne insani bir durum, ne de vicdani bir durum. Burada ev sahibi, kiracı arasında yaşanan durum bizi çok üzdü. Bu tür olayların yaşanmaması için de her türlü tedbiri alıyoruz. Bundan dolayı bütün mültecilerin, bizden yardım isteyen, bize sığınan bütün herkese ön yargıyla yaklaşmak, kutuplaştırmak onları sıkıntıya sokmak bize yakışmaz."

Fatma Şahin, Gaziantep'te var olan Suriyeli'lerin bir bölümünün İslahiye'de yapımına başlanan 25 bin kişilik kampa gönderileceğini, ihtiyaç halinde aynı bölgeye 2'nci bir kamp daha kurulabileceğini de kaydetti.


http://www.haber3.com/gaziantepte-alarm-2840428h.htm#ixzz3AHxj0tnv

Kurtkaya Andam: Veciz bir cümle kullanmışsın,Şimdilik dilencilik boyutunda olan bu tacizler ilerleyen dönemlerde tehdide ve saldırıya dönüşecektir zaten sokaklarda bazı suriyelileri görüyoruz havalı ve şişkin bir halde yürüyorlar hemen kavga edecek şekilde ruh halleri var. 62 yaşındaki adamı 40 yerinden bıçaklamışlar, Antepçe bir cümle kullanalım: la olum o gader adammışız karılarınıza gızlarınıza tecavüz edip öldüren esadın askerine karşı erkeklensenedez zoytarılar. asıl sorun yukarda belirtiğimiz gibi hükümetin kendisi şehir içine yada ülkeye 2 milyon insan başıboş bırakılırmı, beyinsiz işğüzarlar,  kamp için"maddi" olarak gücün yetmiyorsa başka ülkelerden yardım talep et! yada tampon bir bölge oluştur, mesele şu'ki: rte destek verdiği mualifler bir kaç ay içinde esedi devirir onlarda dönerler diye hesap etti, 3 yıl oldu başımıza ekşidiler, hele emperyalist güçlerin çıkar hesabı var bukelemun gibi kılıktan kılığa giriyorlar, sana ne oluyor?...ne hırs varmış adamda helal!! Osmanlı 400 yıl koruyup gözetti bunları sonuçta ne oldu? namkör arabın bize bakış açısımı değişti masum insanın kafasını din adına kesenlerden ne beklenir..

Suriyeliler tıpkı kanser mikrobu gibiler. Neredeyse gitmedikleri köy bile kalmadı. Her köşe başında dilencilik yapmakla kalmayıp potansiyel birer uyuşturucu taciri, hırsız, gaspçı, kap-kaççı, fuhuş tellalı ve cinayet makinesi. Tanrı sonumuzu hayır etsin ama sonumuz hiç de hayır gözükmüyor.
Gökbörü'nün izinde Tanrı Türk'ü Korusun!