Değerli Kandaşım,
Ülkü Ocakları ve MHP yıllar yıllar öncesinden Atsız Bey'in katışıksız Türkçü fikirlerinden uzaklaşıp ümmetçi çizgiye sapmıştır.
Anılan kuruluşlar için Atsız Bey herhangi bir şair-yazar gibi sıradan gözükmektedir.
Atsız Bey'in eserlerinin olmadığına hiç şaşırmadım. Zira yukarıda da değindiğim gibi zihniyet ümmetçilik olunca Atsız Bey'in fikirleri aykırı kalıyor.
Zaten Türk Milliyetçiliğinin geldiği noktada ortaya çıkan fikri, eylemsel ve yaşamsal açmazın/çıkmazın da nedeni budur. Duruş, düşünüş ve yaşayış olarak Türkçü değil, ümmetçi bir görüntü yansımaktadır.
Kendisini milliyetçi olarak tanımlayanların büyük çoğunluğu Atsız Bey'i hiç tanımamakta, tanıyanların da önemli bir kısmı kitaplarından bihaber durumdadır.
Aynı kesim ümmet çapulcusu Necip Fazıl'ın "Allah Tanrı'nın belasını versin" sözünü diline pelesenk edip Türklüğün binlerce yıllık inancının ifadesi olan Tanrı sözcüğünü sanki putperestliğe ait bir kavrammış gibi algılayarak araplaşma yolunda Necip Fazıl ve bilcümle arapçıların yolunda dolu dizgin ilerlemektedirler.
Yani bir yerlerin ve birilerinin şirazesi kaymış durumdadır. Eğri ok doğru hedefe varmayacağından ortaya çıkan söz, eylem ve yaşayış yansımaları da aykırı olmaktadır.
Ne diyelim?
Türklüğün bahtı hep karaymış meğer...
Atsız Bey; fikirleriyle, yaşayışıyla, duruşuyla hala dipdiri, taptaze ve kutup yıldızı gibi yerinde duruyor.
Türklüğün bahtını karartanlar utansın...
Ne mutlu Türk doğup, Türk gibi yaşayana!
Saygılarımla..
Çağrıbey
