Sevgili okuyucularım, Türkiye’yi yaşanmaz duruma getirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Biz bu ülkede doğduk, bu ülkenin havasını soluduk, ekmeğini yedik, bütünleştik.
Son zamanlarda ortaya “Kürtçülük” diye bir olay çıkardılar!..
Varsa Kürtçülük, yoksa Kürtçülük. Sabah Kürtçülükle uyanıyoruz, gece
yatağa Kürtçülükle giriyoruz.
Adamların sesi bu iktidar döneminde çok daha gür çıkmaya başladı.
Zannedersiniz ki Türkiye’de sadece onlar yaşıyor!
Yani bizler, Türk olanlar, Türk Milleti hiç yokuz!
Şımardıkça şımardılar, AKP sayesinde iyice sapıtıp hadlerini aştılar.Bir süre önce bunlara mahkemelerde “Kürtçe savunma hakkı” verildi.
Anadili Türkçe olan, Kürtçeyi çat pat bilen şahıslar tutturmuşlardı “İlle de anadilde savunma isterük” diye…
Ve amaçlarına ulaştılar.
* * *
Bunların İmralı’da ağırlanmakta olan “Önderi (!)” Türkiye’ye getirildiğinde bülbül gibi ötmüş ve bildiği her şeyi anlatmıştı. Kaderin cilvesine bakınız ki, onu konuşturan subaylar şimdi Silivri hapishanesinde yatıyor.
Apo maçı kazandı.
Ortaya çıkan ve herkes için ibret belgesi olması gereken tablo şöyle:
“Türkiye’de belli haklar elde etmek istiyorsanız, ne yapıp yapacak ve silaha sarılacaksınız. Binlerce insanı öldürecek, bölücülük yapacak, Türk Bayraklarını yırtacak ve ihanet edeceksiniz.”
Olmaz olmaz demeyin, işte oldu bile!
Adamın ayağına İmralı’da MİT Müsteşarı gidiyor, devletin bütün yetkilileri gidiyor ve pazarlık masaları kuruluyor.
Apo adeta nazlı bir gelin!
Kendi kıçını kurtarmak için istedikçe istiyor, verdikçe veriyor.
Apo neredeyse “Türk Milliyetçisi” olduğunu ilan edecek! Bütün amacı iyi rol yapıp İmralı’dan kurtulmak.
* * *
Aslında AKP’nin amacı da aynı. Elinde yeterli güç ve yetki olsa Apo’yu orada bir dakika bile tutmayacak, bırakacak gitsin!
İktidarın önündeki tek engel kamuoyu.
Şimdi bunların kafasındaki plan belli oldu:
“Apo için genel af çıkarılacak. Bundan özellikle Balyoz, Ergenekon, casusluk (!), fuhuş (!) vesaire gibi davalardan yargılanan ve hüküm giyenlerle birlikte bütün adli mahkumlar da yararlanacak…
Ve teröristler!..
AKP böylece, bir taşla üç kuş vuracak:
1- Başını ağrıtan bir belayı böylece savmış olacak.
2- Özellikle adi mahkumlara getirilen af sonrasında, o kesimlerden oy alacak.
3- Apo’yu salıverdiği için Kürtçü kesimin oylarını da cebe atacak.
* * *
Dikkat ediniz, bütün bu tezgahlar AKP oy kazansın, iktidarda kalsın diye kuruluyor.
Yine göreceksiniz, hazırlanmakta olan yeni anayasada BDP ile işbirliği yapıp “Türk Milleti” ifadesini kaldıracaklar.
AKP’nin Güneydoğulu milletvekilleri boşuna demeye başlamadılar
“Öldürülen binlerce terörist bizim evlatlarımızdır” diye!
Getirmek istedikleri Başkanlık sistemi ile Tayyip tek adam olacak.
Türkiye eyaletlere bölünecek.
Güneydoğu eyaletleri kendi kendilerini yönetecek.
Kürdistan fiilen kurulacak, bölünme sonrasında gelecek.
Böyle bir anayasa için Meclis’te, ya da referandumda “Evet” oyu verecek herkes tarih önünde sorumlu olacaktır.
* * *
Kürtçüler şimdi ağız değiştirdi. Çok ilginç söylemlerini merakla ve ibretle izliyoruz:
“Efendim bizim Türk Bayrağı’na karşı bir tepkimiz yoktur!..”
Ulan nasıl yoktur? O bayrağı kongrelerinizde, toplantılarınızda, mitinglerinizde indiren, bazen de yırtan siz değil miydiniz?
Ne değişti de şimdi bizim bayrağımıza saygı gösterdiğinizi (!) söylemeye başladınız?
“Efendim biz bölünmeye karşıyız!..”
Ulan nasıl karşısınız?
PKK terörünün başladığı 1984 yılından bu yana siz değil miydiniz “Özerklik isteyen, bağımsızlık isteyen!..”
Madem bunları istemiyordunuz, o halde niçin dağa çıktınız, niçin vuruştunuz? Niçin on binlerce insanın ölümüne neden oldunuz?
Şimdi kafanıza saksı mı düştü de, söylemleriniz 180 derece değişti?
* * *
Hepimizin gözleri önünde ve bizleri aptal yerine koyarak oynanan oyun gayet açık.
Önce Apo’nun ve tutuklu KCK’lıların affa uğrayıp tahliye edilmesini sağlayacaklar.
Sonra “Silah bırakıyorlar” yalanıyla, Tayyip bunları Kuzey Irak Kürt bölgesine, Barzani’ye gönderecek.
Ana üsleri bugün olduğu gibi yine Kuzey Irak olacak.
İçimizdeki Kürtçüler ise bir yanda terörden destek alırken, öbür yanda siyasallaşma oyununu oynayacak…
Ve işin en tehlikeli boyutu işte burada karşımıza çıkacak.
Bunlar AKP artı Kürtçü oylarla Türkiye’yi yönetmeyi sürdürecek.
* * *
Sadece bu kadarla kalsa, yine iyi. Bu tezgahın arkasında başka kesimler de var:
Şeriatçılar, Fethullah takımı, entel-liboş tayfası vesaire!..
Şimdi hepsi “Demokrat (!)” ve “Özgürlükçü (!)” kesildi.
Türk Ordusu’nun kellesini elbirliği ile kopardıktan sonra, sıra geldi “Türklük” kavramının iptal
edilmesine.
“Ben Türk’üm” diyenlere artık “Faşist” damgası vuruyorlar.
Bir kesim zaten Kürtçü. Onlar Türk milleti kavramının zaten düşmanı.
Öteki kesim ümmetçi.
Onların kafasında “Millet” diye bir kavram zaten yok. Türkiye’yi ümmet topluğu, hepimizi “Ümmet” olarak görüyorlar!
* * *
Sevgili okuyucularım, bir şeyi çok iyi biliniz. Özellikle AKP’ye oy verenlerin iyi bilmesi ve anlaması gerekir:
Türkiye, AKP iktidarı tarafından (eğer bir dönem daha iktidarda kalırsa) er veya geç bölünecek. Bölünme dediğiniz olay öyle bir günden ertesi güne olmaz.
Yavaş yavaş, sindire sindire olur.
Artık bölünmenin yolu açılıyor.
Başkanlık sistemi, eyalet sistemine geçiş, Apo ile yapılan pazarlıklar, süklüm püklüm Apo’ya yeniden, hem de çok önemli bir kişilik kazandırılması…
Bunlar boşuna olmuyor.
Eğer bizler bu gidişe karşı çıkmazsak, bütün gücümüzle karşı durmazsak, gelecek kuşaklar bizi de affetmeyecektir.
Emin Çölaşan
http://sozcu.com.tr/bolunmenin-esiginde.html