biz kendi ülkemizin sınırındaki kandil dağına operasyon yapamazken gidip afganistanda lübnanda ne işimiz var uyan Türk evladı uyan

Güç yetersizliğini azaltmak için ABD Türkiye'nin de yeteneklerini kullanmak ve bu nedenle de Türkiye'yi medeniyetler çatışmasının içine sokmak istiyor.Türkiye'yi yönetenler ise ABD' nin arzularını tatmin etmek konusunda istekli davranıyor ve Türkiye'nin yeteneklerini ABD 'nin hizmetine sunmakta sakınca görmüyor , hatta bunu bir fırsata dönüştürerek kendi çıkarlarını gerçekleştirmeyi arzu ediyor.Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları, 11 Eylülde başlatılan ve giderek daha da şiddetlenecek medeniyetler çatışmasında taraf olmamayı gerektiriyor.Zira, medeniyetler çatışmasında taraf olması Türkiye'nin de kaybetmesine neden olabilecektir.Türkiye kaybetmeden önce de Türkiye'de kimliğini kaybedenler,Türkiye'nin çıkarlarına göre değil, kendi çıkarları için dayatmalara göre Türkiye'yi yönetenler kaybedebilecek. (Emekli Tupgeneral Nejat ESLEN)

RTE 29 eylül 'de ABD ye gidecek , bakalım Bush'u yeteri kadar tatmin edebilmiş mi?Bush yeni isteklerde bulunup RTE yi kullanmaya devam mı edecek , yoksa işin bitti deyip süpürüp atacak mı?

Bugünün şartlarında pek çok ülke imf gibi kuruluşlardan borç alarak büyümeleri yönünde kullanmakta.
Önemli olan borç almak değil ,alınan  borcun nerede kullanıldığıdır.
Alınan borç ile eski  bir  borç ile kapatılmaya çalışılıyorsa faizlerini bile ödeyemez duruma düşmek kaçınılmazdır.
Alınan borç yatırıma yöneltiliyorsa , hangi vade ile alındığı önem kazanacaktır.
17 yıl sonra kendisini amorti edebilecek bir baraj yatırımı için 5 yıllık ödeme ile bir borç alındığında borç vadeleri geldikçe yeniden borçlanmak ve de paranın maliyetinin artması yaşadığımız gerçeklerin içindedir.
Plansızlık ..Bugüne kadar çekilen sıkıntıların temel sebebi budur.
Ayrıca Kamu işyerlerinin yürekler acısı hali karşımızda dev gibi bir sorun olarak durmaktadır.
10 kişinin yapacağı işe 10 000 kişi istihdam edebilme becerisi sadece ne yazık ki Ülkemizde vardır.
O işten ne verim elde edilebilir ne de gelir.
12 Bakanlıkla yapılabilecek işlere mevkiler uydurulup bakanlık sayısını 20 hatta 30 a yükseltmek sadece bürokrasiye hizmetten başka bir şey olmadığı gerçeği de aşikardır.
Ülke Bütçesi incelendiğinde gelir gider tablosunda göze çarpan ilk kalem personel maaşlarıdır.
2 yıl öncesinin Bütçesi incelendiğinde personel maaş tutarı 19 katrilyon TL idi.
Akıllı bir politika ile en fazla 1 katrilyon olması gereken bu mevzuu nedense gözlerden uzak tutulmaktadır.
Kaliteli kadrolar da bu personel fazlalığından nasibini almakta hem verimsizliğe itilmekte hem de geçim sıkıntısına terkedilmektedirler.
Yargı , Asker,Polis,Eğitim ,Sağlık vbg çok önemli mevkilerde çalışan personel genel personeldeki fazlalık yüzünden daha az maaşla geçinmeye zorlanmaktadırlar.
Nedeni mutlaka her konuda şişirilmiş kadrolardır.

Gelirden fazla gider olmasının sebebi sadece vergi alınamamasından kaynaklanmamaktadır.
Her dönemin maliye bakanlarının da ifade ettiği gibi inek sağılırken arada süt yerine kan da gelmektedir.Özel sektörün sorunları da çoktur.

Bu gibi tesbitler örneklerle  çoğalabilir.
İçinde bulunduğumuz tabloya diğer Irkdaşlarımız gibi ben de 1-2 konu ekledim.

Bu durumda çok mu güçsüzüz ?
Asla !

Ordumuz dünyanın hayranlığını kazanmış ve de gerilla savaşına karşı şu an da en deneyimli ordudur.
Afganistan da ,Lübnan da bize ihtiyaç duyulmasının da sebebi budur.
Son günlerde Abd kaynaklı bir takım haritalar peydahlandı.
Hedefleri belli kürtlerle ermeniler arasındaki topraklarımızı elimizden alarak TURAN yolumuzun önünü tıkamak.
Dış ülkelere borç yüzünden bağımsız olmamıza rağmen şu tepkiyi gösteremezmiyiz?
Önce sınır içi garanti altına alındıktan sonra sür'atle Fırat ve Dicle nehrinin akışını Ülkemiz içinde ihtiyacı olan bölgelere yönelterek gerekirse Basra körfezine gidişin yolunu kanallar vasıtası ile Akdenize çevirsek !
Dünyada örnekleri mi yok ?
Sscb zamanında Aral gölünün Baykal gölü ile ara bağlantıları Kanallarla sağlanmadı mı?
Kime hesap vermek zorundayız?
Bugünkü Irak a mı?
Talabani ye mi?
Barzani ye mi?
Orada bir devlet olduğunu ve de pkk konusunda bile Irak hükümeti ile muhatap olmamızı isteyebilen abd yerel doğal kaynaklarımızı istediğimiz gibi kullanma hakkına ne gibi bir tepki gösterebilir?
Gösterse dahi muhatabımız abd değil Talabani dir siz aradan çekilin diyemezmiyiz?
Ambargo koymaya kalkamayacağı da kesindir.
Enerji yolları artık Ülkemizde kesişmektedir.
Bize ne kadar petrol o kadar su ..desek kim ne diyebilir?
BM bile adı var sanı yok durumda iken kim takar BM yi ?
Ne yapabilecekler ?
Türkiye ye müdahale gücü mü oluşturabilecekler ?
Afganistan ın hakkından gelemeyenler Türklerin hakkından savaş yöntemi ile gelemeyeceklerini bize muhtac olduklarını her vesile ile beyan ederek zaten vurgulamaktadırlar.

Fırat -Dicle siz bir Irak?
En büyük stratejik  gücümüz SU  dur.
Kerkük Türklerini de kurtarabilmek haklarını elde etmelerini sağlayabilmek abd desteği ile mümkün olamayacağı açıkca görülmektedir.

Bu ihtimali uygulayabilecek bir gücümüz vardır.
İrade ! sadece irade gerekir.

Tanrı Türk ü korusun.

                 borçları çok takmanın ve borçlu olmayı bir çıkmaz olarak görmenin ve en önemlisi milli hürriyete engel olarak kabul etmenin pek doğru olmadığı ortada.tabii ki borç almalıyız demiyorum ama alınmış, olmuş bir şeyin altında ezilmek yerine bunun üstesinden gelecek bir  ''gücümüzün'' olduğunu düşünmek daha doğru olur sanırım.

             tabii ki bu söylediklerini pkk ye terör diyemeyen,pkk yi (zana mana) azat eden bir başkanla ve onun iktidarıyla yapmak mümkün gibi görünmüyor.bunu yapacak insanın öncelikle Türk vicdanı ve Türk benliği taşıması gerekir.Türk'üm diyemeyen birinden Türk için savaşmasını beklemek saflık olur. inşallah vatanımız vatan hassasiyetine sahip liderlere tez zamanda kavuşur