14 Mart 2012
CIA ziyaretinin asıl sürprizi
CIA Başkanı’nın Ankara’ya resmi ziyaret için gelişi her zaman ilgi çeker. Ama bu kez zamanlama daha bir manidar...
Hayır, ne Suriye’deki gelişmeler, ne İran’la yaşanan sıkıntılardan, ne Arap baharından, ne Irak’tan bahsetmiyorum.
Elbette CIA Başkanı David Petraeus’un Ankara ziyaretinde bunlar gündeme gelmiştir
Ama Türkiye’nin etrafı her zaman “kaynayan kazan.”
Oysa zamanlama, Türkiye’de yaşanan gelişmeler açısından ilginç;
Her şeyi, yılbaşından itibaren Türkiye’deki istihbarat kurumsallaşmasının yeniden yapılanması açısından incelemek gerek.
Hatırlamakta fayda var;
Daha önce Genelkurmay’a bağlı olan Elektronik Sistemler Komutanlığı MİT’e devredildi.
Bu gelişmenin hemen ardından da MİT Müsteşarı Hakan Fidan, MİT’in kuruluş yıldönümünde basının karşısına çıkarak, teşkilatın yeni yapılanması hakkında ilk bilgileri verdi; bir Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu oluşturulduğunu, bu kurulun başkanlığının da MİT Müsteşarı’na verildiğini anlattı.
Kısacası, MİT’in Türkiye’deki istihbarat kurumsallaşmasında ağırlığının arttığı mesajını verdi.
ASIL SÜRPRİZ: NSA BAŞKANI
Türkiye’de bu yaşananların ardından, tekrar CIA Başkanı’nın ziyaretine dönersek...
Tüm bu açılardan bakınca, CIA Başkanı Petraeus’un ziyaretindeki sürpriz, beraberinde getirdiği kişi:
NSA Başkanı...
Petraeus’la birlikte Ankara’da ABD’nin bir başka önemli istihbarat kurumunun, NSA’nın Başkanı James Clapper da görüşmelerde bulundu.
NSA, yani Ulusal Güvenlik Ajansı, ABD’de iletişim istihbaratından sorumlu kurum. Yabancı ülkelerin iletişimlerini, yani telefonlarını, e-postalarını izleyerek, bilgi topluyor. Ayrıca ABD hükümetinin iletişimi yabancı teşkilat sızmalarından korumak da NSA’nın görevleri arasında.
Tüm bunlara, bir de Ankara’da kulislerde konuşulanları eklemek gerekir.
Ankara kulislerinde, istihbarat yapılanmasında bir adım daha ileri gidileceği, Emniyet ya da Genelkurmay gibi diğer güvenlik kurumlarından istihbarat birimlerinin de bir şekilde MİT’le ilişkilendirileceği, bunun için yasal altyapı çalışmasının sürdüğü konuşuluyor.
Ve küçücük bir not daha...
MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın master tezi, “İstihbarat ve dış politika: İngiliz, Amerikan ve Türk istihbarat sistemlerinin mukayesesi" başlığını taşıyor. Yani MİT Müsteşarı, bu göreve gelmeden önce, şimdilerde resmi görüşmeler yaptığı CIA ve NSA arasındaki ilişkileri de yakından incelemiş, bu konuda tez yazmış bir isim.
Tüm bunları alt alta koyunca...
Hem CIA, hem de NSA Başkanlarının birlikte Ankara’ya gelmelerini, Suriye/Irak/İran denkleminin yanı sıra, Türkiye’deki istihbarat alanındaki yeni yapılanma açısından da değerlendirmekte fayda var...